bugün
- kendini bir görsel ile anlat14
- anın görüntüsü15
- icardi190556
- dünyanın en güzel kızını tarif et14
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak15
- gizli samyelin moderatör olması12
- kuresel ikinma'nın sevgilisi17
- herkesle iyi geçinmek16
- meral akşener16
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- jose mourinho26
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- xdearm9
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu19
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel24
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- sarılma ihtiyacı10
- bursa8
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- fethullah gülen8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız14
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
(bkz: din kitlelerin afyonudur)
Belki de bu zamana kadar dinle ilgili söylenmiş en dogru sozdür.
Bütünleştiricilik felsefesi altında tam tersi bu kadar yıkıma ugratan Baska bir olgu yoktur.
Tum musibetler dindendir, yobazlıktandır.
Bütünleştiricilik felsefesi altında tam tersi bu kadar yıkıma ugratan Baska bir olgu yoktur.
Tum musibetler dindendir, yobazlıktandır.
bir toplumu kontrol altına alabilmenin en kolay yollarından biri onların hayatına türlü kanun ve kurallarla sınırlandırmalar getirmek ve onlara yaptıklarından dolayı suçluluk duygusu yaşatmaktır.
karl marx'in çok alıntılanan bir sözüdür.ve bence çok doğru bir söz.
ateistlerin kutsal saydıkları bir kitap olsa herhalde içindeki önemli maddelerden birisi bu söz olurdu.
marx bu sözü ile din'in insanın gerçek mutluluğa erişmesine engel olduğunu iddia etmekte.
ona göre dinsiz insan asıl hayattan gerçek anlamı ile keyif alır.
diğer yandan marx'ın burada demek istediğini anlamak için döneminde afyon'un uyuşturucu değil bir tedavi aracı olarak görüldüğünü de unutmamak lazım
kitabında bu sözün geçtiği bölüm;
"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."
marx bu sözü ile din'in insanın gerçek mutluluğa erişmesine engel olduğunu iddia etmekte.
ona göre dinsiz insan asıl hayattan gerçek anlamı ile keyif alır.
diğer yandan marx'ın burada demek istediğini anlamak için döneminde afyon'un uyuşturucu değil bir tedavi aracı olarak görüldüğünü de unutmamak lazım
kitabında bu sözün geçtiği bölüm;
"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."
Dünyada şaşmayan bir taktik vardır çok büyük çıkarlar sağlamak için.
Ya korkutursunuz bir kişiyi, toplumu büyük çıkarlar elde etmek için,
Yada büyük vaatler, büyük hayaller sunarak sömürürsünüz onları.
Vaatlerle korkuyu harmanlayıp ortaya çıkan double effect li olguyada "din"demişler.
Ya korkutursunuz bir kişiyi, toplumu büyük çıkarlar elde etmek için,
Yada büyük vaatler, büyük hayaller sunarak sömürürsünüz onları.
Vaatlerle korkuyu harmanlayıp ortaya çıkan double effect li olguyada "din"demişler.
güçlü bir toplum kontrol mekanizması oldugu apaçık meydandadır. fakat bunun olmaması da ayrı bir derttir.
dinden soyutlanmış ileri kominizmle yonetilen ülkelerin halklarının da mutluluktan sarhoş olmadıklari ortada. aksine aşırı baskıcı diktatörlerin gaddar uygulamalarıyla ezim ezim ezilmişlerdir ve ezilmektedirler.
sonuc olarak insanlar icin esas kötü olan sey, fanatizmdir.
dinden soyutlanmış ileri kominizmle yonetilen ülkelerin halklarının da mutluluktan sarhoş olmadıklari ortada. aksine aşırı baskıcı diktatörlerin gaddar uygulamalarıyla ezim ezim ezilmişlerdir ve ezilmektedirler.
sonuc olarak insanlar icin esas kötü olan sey, fanatizmdir.
hayır efendim din toplumların ayfonudur.
çok doğrudur.
Doğrudur hinduizm öyledir.
güncel Önemli Başlıklar