bugün

parlemental sistemin gereksiz parazitlerini savuşturmak için gerekli olan sistem.
devlet içinde tüm yetkileri kendi elinde tutup en üst düzeyde bulunan yöneticidir.
(bkz: baba mesleği)
günümüz türkiyesinin tek kelimelik özetidir.
mesela 15 sene seçim kazanmadan ülke yönetmek, insanların giyinişine karışmak hatta ne giyeceğini dayatmak diktatörlük değildir.
bir muhalefetin en büyük korkusu, bir liderin en büyük hayalidir.
1925-1946 arası türkiye . Değişmez Milli Şef miş .
Olmasaydıın olmazdık mottosunun temeli.
kürtlere film çekmelerini yasaklatmaktır. halbuki bu dalda pek başarılıdırlar.

(bkz: unutulmaz kürt filmleri)
Görüntünün lider olup içte canavarsal bir varlığı barındıran bir toplum veya ülkeyi yönetendir. Zorbalık, insani degerlere kayıtsızlık, cebine girecek para icin ölümlerin o kadarda.onemli olmadigi insandir.
Diktatörllük unsurları şöyle sıralanabilir:

1- Diktatörün her sözü emirdir.
2- Tüm idareciler yatay dizilmişler ve doğrudan diktatöre bağlıdırlar.
3- Hiçbir yöneticinin, tabii ki memurların da şahsi insiyatifleri yoktur.
4- idarede anayasa veya kanun gözetilmez, duruma göre yasa uygulanır veya yasa duruma uygun olarak yeniden düzenlenir.
5- Kuvvetler ayrılığı veya idarenin denetimi söz konusu değildir.
6- Göstermelik seçimler yapılır, ancak kaybetme ihtimali yoktur.

1967 de Nobel edebiyat ödülünü alan Guatemala’lı yazar Miguel Angel Asturias Rosales "SAYIN BAŞKAN" isimli kitabında bu konuyu ele alır. Zira Güney Amerika o güne kadar diktatörlerin ana vatanı olarak telakki edilmekte idi. Afrika’nın hürriyet mücadelesi, doğu Asya’nın siyaseten karışması ile diktatörlük tüm dünyaya yayıldı. Bir diktatörün karakterini yansıtmakta en güzel örneklerden biri de Aziz Nesin’in “Damda deli var” mizahi hikayesidir.

Acaba diktatörlerin müşterek özellikleri nelerdir?

1-Kendisinin özel, eşi bulunmaz ve herkesten çok daha önemli olduğunu düşünmek
2-Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ve yetenekleri olduğunu zannetmek
3-Üstün, seçilmiş olduğuna inanmak
4-Kendine hayran olmak, çok beğenilmek ve dışardan onay görmeyi beklemek
5-Herşeyi yapmaya hak kazanmış ve özellikle kayırılacak bir kişi olduğunu düşünmek.
6-Kendi çıkarları için, amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanmak.
7-Empati yapamamak, başkalarının duygularını ve gereksinimlerini tanımamak.
8-Her başarılıyı kıskanmak ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanmak.
9-Küstah, kendini beğenmiş davranış ve tutum sergilemek.
10-istediği gibi konuşup, ertesi günü tam tersini savunabilmek.
11-Verdiği sözü tutma mecburiyeti hissetmemek.
12-Kendisini mantık, hukuk ve bilimsel gerçeklerle mukayyet hissetmemek.
13-nedamet hissinin olmaması
14-Asosyal kişiliğinden dolayı gerçek yakını veya arkadaşının olmaması
15-Menfaat sağladığı kişilerin başka birisinden daha fazla menfaat temin ederek kendi aleyhine dönebilecekleri korkusunu taşımak.
16-Elde ettikleri ile tatmin olma hissinin olmaması
17-Toplumda garip karşılanan bir karakter özelliğini ön plana çıkarmak
18-En yakınındaki kişiye hatta ailesine bile güvenmemek
19-Yüksek sesle sert kelimeler kullanarak etrafını etkilemeye çalışmak
20-Kendisinin gücü elde etmesi gibi bir başkasının da kendi yerini alabileceği ve kendisinden hesap sorulabileceği korkusu ile yaşamak.
21-Kendisini güvende hissedebilmek amacıyla yoğun koruma tedbirleri almak ve halkın arasına karışmamak.
22-iktidarı bir gün kaybedebilme korkusu ile yurt dışında önemli bir servet biriktirmek.

http://drsinanonsun.blogs...ine-kelime-emirveren.html
Diktatör adayının ilk önce psikolojik testten geçmesi gerekir. Ruh sağlığı büyük ölçüde yerindeyse, sıra IQ testindedir. En az 120 olması tercih sebebi olup, 140 üzeri daha makbuldür. Eğitimli, kültürlü, bilgili, çağdaş, gelişmeye açık, dürüst, insancıl, kibar gibi özelliklere de sahipse, bence o kişinin diktatör olmasında sakınca yoktur.
bütün güçlerin tek kişide olduğu sistem. hepsi bir gün yıkılmaya mahkumdur.

mısır'da 30 sene hüsnü mübarek, ırak'ta 24 sene saddam hüseyin, libya'da 32 sene muammer kaddafi. dünyada yıkılmış birçok diktatörlük olmasına rağmen sadece bunları belirtiyorum çünkü eğer bu 3 diktatörün hayatını araştırırsanız türkiye'deki durumla aşırı benzerlikler göreceksiniz. türkiye'de olan da tipik bir ortadoğu diktatörlüğü durumudur.

https://www.youtube.com/watch?v=ywHrqpybioE (saddam hüseyin)

https://www.youtube.com/watch?v=VkvaMUUGm7Y (muammer kaddafi 1)
https://www.youtube.com/watch?v=SJSv8lUMJl0 ( muammer kaddafi 2)

https://www.youtube.com/watch?v=Wo7Z9hkIAVU (hüsnü mübarek)
https://www.youtube.com/watch?v=VwBEzxXs0cI
Dini kullanan
Hitlerler ve erdoğanler.
salaklık gibi birşey olan kişi asla bunu kabul etmez.
8 9 seçimdır Erdoğan ın altından geçenlerin saptırdığı kavramdır.

Kusura bakmayın da Erdoğan sizi kaç seçimdir silkiyor?

Cevap lütfen!

Ulan sizin gibi kutuplaştırıcı jakobenlerin yüzünden özeleştiri yapmaya fırsat bulamıyoruz.
seçimin var olup olmamasıyla ya da toplumsal olayları bastırmada şiddetin kullanıp kullanılmamasıyla alakası olduğunu düşünmüyorum.

ben diktatörlüğü ikiye ayırıyorum. biri fiili diktatörlük, diğeri ise manevi diktatörlük.

fiili diktatörlüğü anlatmama gerek yok hepiniz biliyorsunuz. manevi diktatörlük ile ilgili tespitte bulunmak istiyorum.

1- bir vatandaş mevcut rejimi veya rejimin temsilcilerini eleştirmeye kalktığında rejim düşmanı, ülke düşmanı veya vatan haini, dinsiz ilan ediliyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

2- bir vatandaş hesap sorma hakkını kullanmaya kalktığı zaman bunu yapamıyor ve bir şekilde rejim yanlıları tarafından konu geçiştiriliyor veya bastırılıyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

3- vatandaşlar, güncel bir sorun hakkında toplanıyor ve yetkililere gerekenin yapılması çağrısında bulundukları zaman eğer yönetim dönüp bu insanların sorunu nedir, ne yapmalıyız diye konuşmuyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

4- bir ülkede gündem hızlıca değişiyor, bir kişinin veya zümrenin ağzından çıkan söz toplumda büyük yankı uyandırarak konuşulmaya başlanıyor; hatta bu konu yüzünden insanlar birbirlerine küfür ediyor, darılıyor ise o ülkede kesinlikle manevi diktatörlük vardır. bunun nedeni ise ülkemizde olduğu gibi atlet gibi meseleler halkın ağzına sakız ediliyor ise bilinmesi gerekir ki yönetim çok daha büyük bir meseleyi gizlemek istiyordur.

5- hiçbir ayrım olmaksızın insanlığın temel problemleri çözüme kavuşmamış iken tarihi hatalar konuşuluyor, tarihi kişilikler tartışılıyor, sanatçı denilen soytarıların hayatları halkın ağzına pelesenk oluyor ise orada diktatörlük vardır. çünkü gerçekten halkını düşünen hiçbir yönetim işsizlik, açlık, refah düzeyi, uyuşturucu ve alkol belası, iç ve dış göç, faiz ve darphane mikrobu vb. konular varken halkının bu tarz konuların peşine düşmesine izin vermez. bunların gündem yapılmasına müsaade etmez.

yanlışım varsa bu bendendir, hakkı söylediysem allah'tandır.
durkiye de gezsimlikle olmauyabn şzeydiğr.

elğamdülillak. eved.
görsel
iktidara muhalif olmadikca, iktidari yaladikca aslinda gayet guzel bir sistem.
devlet içinde bazılarının emrine bakıldığı siyasi durum.
Genel de çoğunun sonu kötü biter:
Marcos /filipinler
Çavuçesku/romanya
Saddam, kaddafi vs vs... bir ton adını bile telafuz edemediğin afrikalı.