bugün

bir ülkenin milli parasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi..
ithalatı pahalılaştırıp ihracatı ucuzlatmak, böylece döviz girişini hızlandırmak amacıyla da yapılır. Dış ödemelerinde açık olan yani ihracatı ithalatından az olan ülke, ulusal paranın değerini düşürerek ihracatı arttırıp ithalatı azaltabilir. Sonuç olarak dış denge sağlanır ve açık kapanır.

Devalüasyonun Ekonomi Üzerindeki Olumsuz Etkileri
-Devalüasyon özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranında artışlara neden olur. Zira sanayileşme sürecini tamamlamamış ülkelerde hammadde yönünden dışa bağımlılık vardır. ithalatın pahalılaşması sonucu maliyetler artacağı için yurtiçi piyasadaki fiyatlar da artar.
-Ülkenin yerli para cinsinden borçlarında artış olur.
-Devalüasyon sonucu ihraç mallarının fiyatının düşmesi dış ticaret hadlerinin ülke aleyhine dönmesine neden olur.
-Devalüasyonun önceden bilinmesi mal ve döviz spekülasyonlarına yol açar ve spekülatörler haksız kazanç sağlarlar.
-Kaynak dağılımı üzerinde olumsuz etkiler olur. Üretim kaynakları ihracat endüstrilerine ve ithalata rakip yurtiçi endüstrilere kayar.

Devalüasyonun Olumlu Etkileri
-Dış ticaret üzerinde tasarruf sağlayıcı etki yaratır.
-ithalata rakip endüstrilere yönelik iç talep artar.
-Yabancı paranın yurtiçi satınalma gücü artacağı için yabancı sermaye girişi artar.
-işçi dövizleri yasal olmayan kanallar yerine resmi kanallar yoluyla ekonomiye kazandırılır.
son 15 yılda türkiye nin başına bir çok kez gelen hatta yabancı paraların degerinin bir günde yaklaşık 2 kat yükselmesine neden olan türk insanın artık alıştıgı kavram...
fransızca bir kelimedir.
ülkemize kemal dervişin gelmesinden sonra öğrendiğimiz kelimedir. ayrıca herkes bu dönemden sonra ekonomi profesörü kesilmiştir.
ulusal paranın yabancı para karşısında değer kaybetmesidir.
genelde sabit kur sistemlerinde, kurun fazla değer kazanması ve iç fiyatlarla dış fiyatlar arasında dengenin tamamen koptuğu anda bu dengeyi sağlamak için yapılan bir operasyondur.
devalüasyon sonrasında genelde ihraç malına olan talebin artacağı beklenir. ihraç malının fiyatı yükseldiği zaman devalüasyonun etkisi olmaz, ihraç malının arzının esnek olması gerekir ki talep karşısında arz artabilsin ve fiyat yükselmesin.
eğer devalüasyon sonrası ihraç malı fiyatı düşüşü karşısında ihraç malı miktarı artmıyorsa ülke babayı yemiştir. bu durumda ihraç düşmüş olur ve açık daha da artar buna devalüasyonun ters etkisi denir.
5 nisan 1994 ten sonra ogrendigim kelimedir. tansu ciller sagolsun bir paket acmistir ki tam acmistir.

bir de boyle bir seyle kardestir kendileri revaluasyon.
bulaşıcıdır!
yani ödemeler dengesinde sıkıntıya giren ülke devalüasyon yaparsa, ithalat azalmasına neden olur ve ihracat artmasını sağlar. bu da ödemeler dengesini düzeltir. lakin bu ithalatın kısılması/azalması küresel anlamda, diğer ülkenin ihracatının azalmasına sebep olur. yani o ülkenin de ödemeler dengesinin bozulmaya başlar/bozulur. Ve bu ülke de belli bir süre sonra devalüasyona gider. bu etkileşim böyle devam eder ve dünya genelinde refah düşer...

işte bu tür karşılıklı ve bulaşıcı olan etkiyi azaltmak için world bank ve imf gibi kuruluşlar vardır. ve bu kuruluşlar krize giren ülkelere, esasında devalüasyon yapıp dünya refahının düşürülmesini engeller.
Sabit kur sestemlerinde ödemeler bilançosu açık veren ülkenin hükümetçe alınan bir kararla, ulusal paranın dış satın alma gücünün düşürülmesidir. Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur.
paranın değerinin düşürülerek ihracatın arttılmaya çalışılmasıdır.
bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.
ihracat yapan işletmeler için her zaman arzulanan durumdur. kendi parası değersiz olduğundan dolayı diğer ülkelerde, malına olan talep daima normalin üstünde seyir eder devalüasyon halinde.
dévaluer fiilinden gelir kendileri.
bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değerinin düşürülmesidir. yüksek enflasyon yaşayan devletlerin dış borçlarının artması sonucu, ulusal paranın değeri resmi olarak düşürülür. bu değer düşürme işleminde ımf, dünya bankası gibi uluslar arası finans kuruluşlarının zorlamasının etkisi büyüktür.
Euro ya üye olan AB ülkelerinin kullanamadığı kur ayarlamasına verilen addır.
şuan türk ekonomisinin ihtiyacı olduğunu düşündüğüm ülkenin parasının döviz karşısında değer kaybetmesi. türkiye'nin ihtiyacı var çünkü ithalat ile ihracat arasında açık büyüyor zannımca ithal ürünlerin pahalı olmasının bir sakıncası yoktur. ihracatın artması için bu gereklidir.
-harcamalar üzerindeki etkisi,
-maliyetler üzerindeki etkisi,
-resmi kur ile karaborsa kur üzerindeki etkisi,
-yabancı sermaye üzerindeki etkisi,
-dış ticaret haddi üzerindeki etkisi,
-bütçeye olan etkisi, gibi etkilere sahip olan politika.
(bkz: sözlükte tekrar yapmak)
sınavlara çalışırken baş harfi "d" ile "down" kelimesini
ilişkilendirerek aklımda tuttuğum, bir ülkenin parasının yabancı paralar karşısında değerinin düşüşe geçtiğini ifade eden iktisadi terimdir.
son 2-3 ayda gizliden gizliye paramıza olan şey. tam olarak %30-35 civarı bir değer kaybına uğramıştır tl dolar karşısında.
pekte yabancısı olmadığımız ekonomik bir terim.
malesef paramızın euro ve dolar karşısındaki hızla değer kaybetmesi buna en güzel örnektir.
''türkiye'deki ilk büyük devalüasyon 1946 yılında yapıldı. 1.83 TL olan ABD Doları'nın fiyatı, yüzde 54 artırılarak 2.83 TL'ye çıkarıldı.''
şu an türkiyenin tam da yaşadığı duruma karşılık gelen kavram. ama ilginçtir neden hala birileri tarafından ismi zikredilmedi anlamıyorum.
Türkiye'de bir daha yaşanmayacak olan halkı soyma yöntemi.