bugün

eve yorgun gelirsin ders çalışman lazımdır
sınavların vardır
yavaş yavaş kitapları çıkartırsın
acaba hangi güzel kitaptan başlasam diye düşünürsün
kalem defter falan derken bi uçtan başlarsın, sonra karnının acıktığını fark edersin
gidersin mutfakta bir saat oyalanırsın
gelirsin bir de sözlüğe göz atayım diyerek bilgisayarı açarsın
başlıklara bakarsın mesajları okursun iki saatin geçer
artık ders çalışmaya hazırsın!
ama fark edersin ki gözlerin ağırlaşıyor uykun gelmiş
kalemle saçma sapan karalamalar yaparak zaman öldürmeye başlarsın
yeter amk dersin kendinini yatağa atarsın!
yarı uyku yarı uyanıklık halinde artık kalkmam lazım dersin
evet kalkarsın masana oturursun çalışman lazımdır
yaklaşık bir bir buçuk saat çalışırsın ama gerçekten
sonra mola vereyim dersin
on beş dakikalık mola olur bir saat!
sonra tekrar odana girersin oturursun
notları gözden geçirirsin
sonra geçen haftadan kalan gribin yüzünden gözlerinde ve başında ufaktan ağrılar hissetmeye başlarsın
okuduğunu anlayamazsın , resmen okuyamazsın
yeter amk sisteminizi de hocanızı da sikiyim allah belanızı versin dersin
kendini tekrar yatağa atarsın uyursun uyursun..
uyanırsın, zil sesiyle
hala uykulu bir biçimde 15 dakikada hazırlanıp evden çıkarsın
hala uykulusundur ve kısır döngü tekrar başlar.
not:umarım bu gece uyurken iyi bi deprem olur.
14 15 yıldır sorunum.
yumurta kapıya dayanınca vazgeçilen eylem.
(bkz: kitap okumaya başlayınca uykunun gelmesi)
(bkz: insanı yorar)
normal olandır. asıl dikkat çekeni için:

(bkz: ders çalışabilmek)
Bir tutkudur.
hafta sonu sınavlarına hazırlanma şeklimdir.
içimden gelmiyo yaa diye içinden geçen cümlelere sebep fiil.
vicdan azabının diğer adıdır. anne babanızın sizin için yapmadığı fedakarlık kalmaz, size sunmadığı imkan kalmazken siz sadece kitabı açıp çalışamazsınız. daha da kötü olan durum ise babanızın bunu fark edip bir şey yokmuş gibi davranmasıdır. çok kötü oldum be sözlük.
Lisedeyken babamın gelip "Napıyosun? Çalışamıyo musun? Koy göte, gel bak meyve yiyoruz." diyerek içinden çıktığı durum.

Baba gibi baba.
saat 15.00a galatasaray maçı konulunca ortaya çıkan durum.
çoğunlukla ortamdan dolayı kaynaklanır. şahsen odam ofis gibi olsa da çalışsam.
http://s.4cdn.org/image/title/100.gif
bunun için her zaman bir bahane üretilebilir.
saatlerdir yapamadığım durum. bütler bizi bekler.
hayatın daha soyut kısmıyla ilgilenen insanların başına gelen durum. bunda gocunacak bir şey yok. bazı insanlar, sorunlarına çözüm getirmek yerine onlardan kaçar, içlerinde biriktirir vs. "e çalışanlar nasıl çalışıyor o zaman?, bizim sorunlarımız yok mu?" diye elleri görüyorum oralardan. var, elbette var. ama bu durum biraz farklı.

kişi kendisini bulunduğu durum itibariyle hayatında konumlandıramamış ise, kendisini bulunduğu yere ait hissedemiyorsa ve buna ek olarak birçok problem ve sorunla boğuşuyorsa, kısa vadede koyduğu hedefleri yerine getirmekte zorlanır. herkesin hayatı güllük gülistanlık değil, bunun böyle olmaması her zaman ayrı bir konsantre sağlayacak diye bir kaide yok. kimi insanlar duygularının önüne geçemez. ekonomi her şeydir, fakat ekonomileri yoktur. aşk her şeyleridir, ama aşklarından mahrumdurlar. bu durumda yapılan seçim inat edip çalışmak olamıyor bazen. ve bu genellikle hep sorun çıkartıyor. çünkü hep aynı şeyler. insan sıkılıyor.

lisede ve ortaokulda ne yaşanıyorsa, üniversitede de aynı şey yaşanıyor. kısacası ömrümüzden çalınıyor. 15-16 yıllık bir öğrencilik hayatından bahsediyoruz. düşünsenize bir entelektüel birikiminizi.(sürekli yenilenmesi gereken bir şey olduğunu söylemekte fayda var)

bir işe yaradığı yok. şimdi boğaziçi, odtü gibi üniversitelerde okuyan arkadaşlar bu dediklerimden bir sik anlamayabilir fakat taşra üniversitelerinin hali ortadadır. ne bir ortak akıl var, ne bir paylaşım var, ne bir sosyalleşme ağı var. hiçbir şey yok. haliyle insanlar robot gibi günlerce okula gitmeden tuttukları evlerde ya dizi izliyorlar ya uyuyorlar. finallerden 2 gün önce "konular neydi ya?" diye dolaşıp duruyor. sonra da ortaya böyle bir manzara çıkabiliyor.

e okuyan eden sınıfları dolduranlar da yok mu? elbette var. belirleyici olan onlar zaten. onlar adapte olabilmiş insanlar. yani kısacası devlet diyor ki bize: ya benim istediğim gibi olursunuz ya da sürünürsünüz. hiç "senden de şöyle yararlanalım" yok. kaldır at kumpanyalarından başka bir şey değil gittiğimiz yerler.
olmuyor olmuyor ne yapsam olmuyor.
olmuyor olmuyor ne yapsam olmuyor.
uzun ve yoğun geçen bir eğitim devresinin ardından gerçekleşen, beynin ve sinir sisteminin dinlenmeye ihtiyaç duymasından kaynaklanandır.
olmuyor olmuyor ne yapsam olmuyor.
insanoğlunun en yaratıcı olduğu süreçtir. öyle ki yapılan araştırmalarda bir öğrencinin çalışmamak için saniyede bin bir türlü bahane üretebildiği tespit edilmiştir.
iki tane finalim olduğu halde ikisi de ana dersim olduğu halde yapmaya devam ettiğim mallıktır. Bütü geçtim artık alttan alacağım seneye sevgili sözlük.
Yarın iki tane sınavım var ama naparsın burdayım işte. .
adamın canını sıkar!