bugün

Dalaman Anadolu Lisesi, 1994-1995 öğretim yılında Tigem'e ait mevcut şimdiki binada 3 şube olarak 108 öğrencisi ile eğitim ve öğretime başladı. ikinci yıl diğer Anadolu Liselerindeki öğrencileri de ikinci sınıfa toplandı. 1999-2000 öğrenim yılında 21 öğrenci ile ilk mezun verildi. 21 öğrenciden 18 i Üniversiteye yerleşti. 2000- 2001 yılında 64 öğrenci mezun ederek bunlardan 32 öğrenci Üniversiteye girdi.

29 Mayıs 1998 tarihinde Okulun binası ve 15254 M2 lik arsası tapusu Tigem Çiftliğinden Milli Eğitime devredilmiştir. Derslik ve öğretmen olarak okulun bir sorunu yoktur.

Okul Binasının Tarihçesi: Dalaman Anadolu Lisesi , daha önce Ziraat Okulu olarak kullanıldığı için son derece doğal bitki dizaynı içinde olduğundan, bahçesi mükemmel bir güzelliğe sahiptir. Okul binasının çok kapsamlı bir tarihçesi vardır. 1967 yılında Tigem Çiftliğinin eski Müdürlerinden Enver Özdemir'in girişimleri ile yapılan bina bir adet 8 derslik 2 katlı Tip projeli bina ve bir adet 3 katlı pansiyon Tip projeli bina olarak inşa edilmişti. Müştemilat olarak Cam Serası ,Kalorifer dairesi, garaj, süt imalathane binası ve şarap deposu bulunan binanın yapımı 1968 yılında tamamlanarak Ziraat Okulu olarak eğitim ve öğretime başlandı. Okul binası yapıldığı yıllarda Dalaman’ın en modern 3 katlı ve kaloriferli ilk ve tek binası idi. Yatılı ve gündüzlü öğrencisi olan okulun çevre düzenlenmesi öğrencilere ders amaçlı olarak yaptırılırdı.Bu sebepten okul bahçesi her bitkinin mevcut olduğu adeta botanik bahçesi gibidir. Bahçedeki bütün bitkiler en az 30 yaşındadır. Okul öğrencilerinin ders eğitimi için yapılan çamlık günümüzde Belediye ye kiralık çay bahçesi ve restoran olarak kullanılmaktadır.Ziraat Okulunun önünü botanik bahçesi gibi yapan öğrenciler 1974 yılında zamanın Belediye Başkanı Musa Siva nın isteği üzerine şimdiki Belediye Parkının peyzajını da yaparak bütün büyük ağaçlar o dönemde dikildi.

Okul önü son derece düzgün ve tertipli olduğu için 1970 li yıllarda Dalaman da yapılan düğün , balo ve özel gecelerin çoğu Ziraat Okulu önünde veya yemekhanesinde yapılırdı. O yıllarda okul büyük, ve sadece 90 öğrencisi olduğu için , ihtiyaçtan fazla olduğundan değişik amaçlarla kullanılmakta idi. Yurdun değişik yerlerinden gelen Üniversite stajyerleri bu okulda kalırdı. Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmen seminerleri ve paneller burada düzenlenirdi.

20 Temmuz 1974 yılında Türk Ordusu Kıbrısa Barış Harekatı yaptığında , Ordumuz teyakkuza geçtiğinde, Hava Kuvvetlerimize ait Ankara Ahlatlıbel Hava Üst komutanlığı Radar mevzisi Bu binanın 3. katını ve yemekhanesini 3 yıl kullanmıştır. Böylece Halen Anadolu Lisesi olarak kullanılan okul binası, şimdi olduğu gibi geçmişte de tarihi ve onurlu bir görevi yapmıştır.Okul binası Hava üssü kullanıldığı yıllarda birde Helikopter pisti vardı.

Okula ait Futbol, voleybol ve basketbol sahaları vardı. 1970 li yıllarda sporda çok başarılı olan okulun futbol sahasında geleneksel yağlı güreşler de yapılırdı.

1974-1975 öğrenim yılında Ziraat okullarına yeni öğrenci alımı durdurulunca okul birinci sınıfsız olarak öğrenime devam edip, 1976 yılında Ziraat Okulu olarak son mezununu verdi. Ancak Orta okul seviyesinde Teknik Çiftçi okulu olarak 3 dönem eğitime devam etti.

1983 yılında Dalaman ilçe o
lunca, Kaymakamlık binası olarak kullanılan 2 katlı blok bina 1992 yılına kadar hizmet verdi. Daha sonra yeni Kaymakamlık binası yapılınca , Kaymakamlık buradan taşındı. 3 katlı büyük blok binanın yemekhanesi ise Orman işletme Binası olarak 1998 yılına kadar kullanıldı. 1994 yılından bu yana da Anadolu Lisesi olarak kullanılan bina artık Anadolu Lisesinin kendi malı.
http://www.guneyege.net/769/hb1.htm
Lise mi 2000-2004 orada okumaktan çok memnun kaldığım okuldur. Benim dönemimden akıllarda kalan en kral hocaları;
Gürcan Arıkan (müdür) biraz soğuk görünümlü fakat içinde sıcak bir deneyim yumağıydı.

Mehmet Canberi (mdr yrd.) şimdi müdür oldu galiba. Kendisi Fizik hocasıydı eşi Fadime Canberiyle beraber aynı okuldalardı. Çok delikanlı adamdı yaw. Özlemişim kendisini.

sonra Yahya Hoca vardı. işte "coyrafya nasıl öğretilir" in cevabı bu adamdaydı. Esprili üslubu, hafiften yöresel ünlemleriyle marka haline gelmiş çok renkli bir insan. Gezi kolu hocasıydı. Az gezilere gitmedik onunla. Bordo renkli steyşın ford escortuyla aklımda yer etmiş değerli hocalarımdan biridir.

sonra bide fatma hoca vardı. Beden hocası. Oğlu gibi severdi beni. Çok sağlam bir insandı. Erzincan maceramız var fatma hocayla badmintondan... sondan ikinci olmuştuk turnuvada... Ama onunla sohbet etmek, karşılıklı raket sallamak, hatta ondan fırça yemek bile bambaşkaydı. Çok özledim kendisini. ÇOOOOOOK.

Seraph Hoca vardı. Benim dersime bir sene girmişti. Sosyoloji dersime. Müdür yrd. lığı yaptığı senelerden birinde beni ve 3 arkadaşımı odasına alıp (dersten kaçtığımız için "Disipline vereceğim" diye baya bi tehtid ettiğinde çok tırstığım ama sonradan öcü olmadığını anladığım, "hayatımdaki en değerli insanın" çok yakın dostu, ayrıca Eda'nın Tuna'sının annesi.

Dalaman hakkında hep kötü anılarım olduğunu söylerken saydığım tek istisna bu okul ve bana kazandırdıklarıdır. En başta O.

edit: yukarıdaki metnin kimi yerlerinde kendisinden imayla söz ettiğim insan artık kazanımlarım listesinden çıktı... o da ayrı mevzuu.