bugün

1997 amerika yapımı, yönetmen koltuğunda ise robert zemeckis'i gördüğümüz, hemen hemen herkesin ilk izlediğinde tüylerini diken diken etmiş, nadide bilimkurgulardan birisidir contact. bu özelliğini seyirciyi korkutmadan, klişe korku sahnelerini kullanmadan sadece izleyeni düşündürmeye sevketmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. bir de tabiki, filme ismini veren mesajların gelirken çıkardığı sesler ve bu seslerin asal sayıları takip ederek gelişini öğrenmemiz. hatırladıkça hala etkileniyorsak, film amacına ulaşmıştır zaten.
filmin bir güzel özelliği de eciş bücüş uzaylı yaratıkları göstermeden, onların varlığını hayalgücümüze bırakarak hissettirmesidir.
ne güzel, ne kadar inandırıcı bir oyunculuğu vardır ayrıca judie foster'ın.
başarılı, herkesin izlemesi gereken bir film.
carl sagan'ın müthiş ötesi bilimkurgu romanı.

gerek sinema, gerekse de edebiyat literatüründe "uzaylı" konusu çeşitli defalar işlendi. uzaylılar kimi filmde istilacı olarak çıktı karşımıza, kimi romanda dost canlısı olarak... hemen hemen hepsinde de ağzı yüzü eğri, sevimli de olsa bir iticiliği olan tipler olarak karşımıza çıktı. bu film ve kitap olabilecek en gerçekçi "uzaylı" temasını ele almaktadır.

şunu belirtmekte fayda var: film romana göre çeşitli farklılıklar göstermekte. örneğin uzaylılar tarafından şeması yollanan "makine" ile filmde sadece bir kişi yolculuğa çıkarken; romanda beş kişi bu yolculuğu gerçekleştirir. buna benzer ufak tefek farklılıkları saymazsak film, romanla paralel şekilde ilerler. tabi ki romanda bu güzel konu çok daha detaylı işlenmiştir.

evrende yalnız değil miyiz? insanoğlunun kafasını en çok kurcalayan konulardan bir tanesi. ayrıca dünyanın çeşitli yerlerinde görüldüğü iddia edilen ufolar da cabası. fakat; gelecekte uzaylılarla bir temas kurulacaksa sanırım bu romandaki gibi olacaktır. ne istila ne de evlerimizde kedi gibi beslediğimiz uzaylılar değil; ortak bir dil ile temasa geçecek uzaylılar çok daha mantıklıdır.

carl sagan, maalesef 2000'li yılları göremeden ölmüştür; fakat bilimsel kitaplarının yanında inci gibi parlayan bu biricik romanı, biz insanlara çok şey anlatmaktadır. en azından evren denilen sonsuz derinliğin içinde yolculuğa çıkarabilmektedir.

not: 1977'de yakalan ve "wow" adıyla bilinen dünya dışı sinyal, carl sagan'a bu roman için ilham kaynağı olmuştur. gerek romanı gerek filmi, bu türde yapılmış en iyi baş yapıtlardır.

(bkz: 1977 de yakalanan dünya dışı sinyal)
Jodie Foster'ın oynadığı, Carl Sagan amcadan uyarlama ilk temasa dair ilginc bir film.

http://www.imdb.com/title/tt0118884/
Carl Sagan ın kitabından uyarlanan ve kitabın hakkını sonuna kadar veren bilim kurgu filmidir. "Kurgu" kelimesi fazla bile olabilir filmde mantık hatası yoktur, tavsiyedir. Kendisi de "deist" olan büyük üstadın filmde anlattıkları açık ve nettir.
başlarken gelen sinyallerde 1-2 sn. dedeler müziğinin duyulduğu film. ayrıca harika ötesi bir başyapıttır. ucubeleri uzaylı diye göstermeden çekilmiş ve 10 numara iş çıkarmış şaheserdir.
interstellar ve marslı'yla birlikte ilgimin iyice arttığı uzayla alakalı diye izlediğim 1997 filmi. film süperdi ve sözlerin kifayesiz kaldığı yerde jodie foster'ın "they should have sent a poet" aynı zamanda starcraft'taki protoss birimi olan archon'un diline pelesenkti.
Bağlantı anlamındadır. Günlük hayatta kullandığım bir kelimedir. Yazılımcı olmamdan dolayı uzaktan pc lere bağlanma durumunu çok yaşıyorum. Eğer müsait değilsem, başımdan savma cümlem ben sizinle kontakt kurcam oluyor.
çok başarılı bir hollywood filmidir. bundan daha eli yüzü düzgün bir bilim kurgu filmi izlediğimi hatırlamıyorum.
temas manasında ingilizce sözcük.bir de lensi var.buyrun;
(bkz: contact lens)
carl sagan'a ait harika bir robert zemeckis filmi.

bildiğimiz bilim kurgu filmlerinden çok uzak; insan, varlık, inanç, evren hakkında bir destan. "evrende yalnız mıyız?" sorusuna cevaplar arayan filmler içinde en kayda değer olanı ve neyi anlatmak istediğini çok güzel bir şekilde anlatan bir film. ayrıca jodie fosteryine döktürmüş demekten alamıyor insan kendini.

--spoiler--
- baba, evrende bizden başka canlılar var mı?
- eğer evrende yalnızsak, bu çok büyük bir yer kaybıdır.
--spoiler--
Daft punk ın Random Access Memories albümünün kapanış şarkısı.*
contact; Carl sagan'ın aynı adlı romanından uyarlama '97 yapımı bilim kurgu filmi.Dünya dışı varlıklar ile ilk teması anlatan bir film. Genel hat itibari ile doyurucu bir bilim kurgu deneyimi sunuyor gerek Dr.arroway'in azmi ve hayalperestliği gerek arkadaşı kent'in desteği bana iyi bir izlenim sundu. Ancak büyük resme baktığım zaman tamamen zaman kaybı, Carl Sagan imzalı bir kurgu olmasına da saygı duyuyorum ama senaryo ve yönetmenin gazabına uğramadığını da söyleyemem. Robert Zemeckis bu yapımda Forrest Gump'ta gösterdiği başarıyı yakalayamadı bence. Filmin başlarında her şeyi ince detayına kadar işlemesi final sahnelerinde gereksiz aceleye sebebiyet verdi. Şahsi fikrim detayları güzel olan ama bütününde zaman kaybı bir film.
cagan irmak'in en sevdigi film imis. filmi yuz listeme girse de, romani bambaskadir, basyapit.
kontakla gelen mesajlar, filmin verdiklerinden daha heyecan verici ve etkileyici değildir. filmin bütünü insanı cesarete, inanca ve dürüstlüğe çağırır.
--spoiler--
filmi izlerken jodie foster 'ın kontağı kurduğuna ve vegaya gittiğine inanırsınız ama herkes de inansın istersiniz. "gördüğümü gördün mü" huzursuzluğu filmin sonuna kadar sürer...aynı hayat gibi, biz gibi..
--spoiler--
görsel