bugün

orjinal adı the cell olan stephen king in yeni kitabı. Stephen King yeni romanında son yıllarda tüm dünyada bir salgın haline gelen cep telefonu gibi güncel bir konuyu ele alıyor ve bunu hızlı tempolu, kan gölüne dönüşen bir kitle katliamı kurgusuna dönüştürüyor.
mobil telefonun Türkiye'deki ismi olan cep telefonunun artık kısala kısala aldığı son hâl. (bkz: cebin açık mı)
özellikle otoban gibi hızlı akan bir trafiğe sahip yollarda duraklamak maksadı ile yolun sağ tarafında (ingiltere gibi trafiğin ters işlediği yerlerde solda tabii ki) yapılan girinti.
kıyafetlerin üzerinde yer alan, içine bir şeyler koymak için kullanılan kısımlardır.
kefende olmayan hede
Trafiğin akışına engel olmayacak biçimde araçların yanaşmasını sağlayan, yaya kaldırımlarından alınmış bölüm *
doritos cep
George Romero'dan oldukca esinlenilmiş olan sağlam kitap.kapakta da belirtilmiş nitekim.Ölüler ülkesi'ni izlediyseniz hırpani adamın orada da başrolde olduğunu görürsünüz.
cepsiz pantolon ve gömlek ve ceketlerin üretildiği ve tüketildiği bir ülkede; huzur artar mıydı azalır mıydı ya da "ulan ne alakası var? " mıydı...
filmi yapılırsa tutması yüksek olan bir edebiyat eseridir.
Stephen king'in ortalığı kan gölüne çevirdiği eseri, nitekim telefonunuza bir düşmanmışcasına bakabilirsiniz.
dondurma yenilecek en ferah yer.

benim bir arkadaşım var, dondurmayı cebine sokup sokup çıkarır. baldırları bile dondurmanın tadına bakmıştır. lan niye cebine fındık fıstık koymazsın demem. o adam neyden keyf alacağını çok iyi biliyor.

herhalde yani.
ing. " Certificate of Suitability with the European Pharmacopoeia" kısaltması. ilaç üretiminde kullanılan, Etken maddeler ve yardımcı kimyasallar için alınan bir sertifikadır. Avrupa Farmakopesi uygunluk sertifikası da denir.
güzel bir asaf halet çelebi şiiri.

seni rüyalarımda buldum
ve çok beğendiğim için
oradan çıkmak istemedim
şimdi derinlikte
ve genişlikteyiz
ve bizzat
rüya
ben'im

kendi kendimi görüyorum
ve kendi içimde seyretmekteyim
bir cebim var ki
karanlıktır
oradan oyuncak güneşler
bahçeler
ve denizler çıkar
ve bıkınca onları başka bir cebime atarım

en güzel oyuncağım sen
bahçelerimin beni eğlendirmediği zaman
gel
ve beni avut
Bir Stephen King filmi daha...Adam hem edebiyat dünyasında hem görsel sanatlarda başlı başına bir endüstri.

John Cossack'ın ve Samuel L. Jackson'un başrollerini paylaştığı film versiyonunun trailer'ı yayınlandı. Görünüşe göre 28 Days Later'ı çok andırıyor, umarım onun kadar güzel ve izlenebilir bir film olmuştur. Müziği özellikle etkileyici.

https://www.youtube.com/watch?v=q3xaxa6rq-k
(bkz: chubu electric power)
bir stephan king romanı.
Sağlıklı beslenip iyi yaşamak için kafa patlatıyorum bu aralar.
Her kafadan ses çıkıyor diyorlar ya gerçekten o kadar çok sese maruz kalıyoruz ki kafamız karışıyor.
Dış ses ve iç ses kendi aralarında anlaşamayıp bize tuhaf senkronize olmayan gürültüler çıkarıyor.
Eskimiş pantolonumun cebindeki paraya bakıyorum.
Cepte biriktirilen paranın günlük dağılımını yaparken bir sürü matematik dalının alaylısı oluyorum.
Farkında değilim belki ama kimseye çaktırmadan okul okumaya devam ediyorum.
Yüksek lisanslı diplomalarım olmadan öğreniyorum.
Ne yaparsam yapayım aklımın bir tarafı cebimin içerinde ki aritmerikte.
Bu arada eskiden bir sürü kitap okurdum.
Bugün okumasam bile bir gün okumak için bir sürü kitap almaya devam ediyorum.
Dengeli beslenmek anlamında bir çok şeyi bilebilirim ama bildiklerimi ceplerimde olanlar karşılamıyorsa eğer kahrımdan ölebilirim yada cebim yettiğince beslenebilirim.
Kırmızı eti,fındığı,cevizi,fıstığı,zeytin yağını,bademi füzeye bindirip fezaya göndermişler.
Feragat ettiklerimiz çok uzaklarda.
Makarnalar,patatesler ve ekmekler kalmış bize.
Kafamız çoğu zaman çalışsa da cebin gerçekliği her şeye karar veriyor.
giysilerde (pantolon, gomlek, vs) anahtar, para vb. gibi ivir zivir koymaya yarayan bolme.