bugün

zorlayıcı bir etken olmadan, iki veya daha fazla tarafından onurları üzerine yaptığı, yazılı veya sözlü anlaşma.
tarihte, mussolini ve hitler'in avrupa'yı kendi aralarında paylaştığı konuşmayı betimlemek amacı ile de kullanılır ancak asıl olarak günlük bir terimdir ve günlük hayatta da onlarca karşılığı vardır.
örneğin bir futbol müsabakasında bir tarafın oyuncusu sakatlanırsa öteki taraf topu dışarı atar ve daha sonra, öteki taraf topu tekrar onlara iade eder.
burada ne bir taraf topu dışarı atmak zorundadır ne de öteki taraf topu iade etmek zorundadır. bu bir kural değildir ve yaptırımı yoktur. ancak bu hep yapılır. bu bir centilmenler anlaşmasıdır.
ezeli rakipler arası transfer olmaz kuralı centilmenler anlaşması kuralıdır. ancak sık sık ihlal edilmektedir. en meşhuru, figo'nun transferidir heralde. bu gayet normal bir durumdur ama centilmenler anlaşmasına aykırı olduğu için tepki çeker.
japon veya alman araba yapımcıları aile arabaları maksimum beygir gücü belirlemişlerdir ve bunu geçmezler. gene bu bir yasa değildir ama uyulur.
örneğin japonlar motorsikletlerin maksimum hızlarını 300 km/saat yaparlar ve bunu geçmezler. centilmenler anlaşması gereği, çok daha süratli aletler yapabilecekken yapmazlar. ama yapsalar da birşey olmaz ki, yıllar önce bir firma 320 km/saat hızında bir motor üretmiştir.