bugün

okuldan sonra çocukları abilere, ablalara çağırıp beyin yıkamaya daha sıcak, samimi bi ortamda devam edilir.
Laik bir eğitim verdiklerini iddia etmeleri.
duvarlara sinmiş pilav kokusu.
Liselerde kız erkek ayrı okuması.
kimseyi hiçbirşeye zorlamadıklarını iddaa edip psikolojik baskıya maruz bırakılan çocukların okuduğu yerdir.
cemaat okulu olması.
korkak kapitalizmin etkisiyle açılmış olmaları.
50 tane sızıntı abonesi bulma görevi vermeleri .
bir nevi hapishane.
bir nevi tekkelerin yerini tutan eğitim kurumlarıdır.
bol bol yalan söylerler, takiyede sınır yoktur. öğrenciyi it yerine bile koymazlar ama veli okula geldiğinde bütün notları sıfır bile olsa bahsi geçen öğrenciden bütün hocaları çok memnundur, acayip çalışkandır. fetullah amcaya laf ederseniz linç girişimiyle karşı karşıya kalabilirsiniz, fetullaha değil tövbe haşa allaha, peygambere sövseniz kimse tepki göstermez. hocaların tamamına yakını aydın geçinirler ama kanımca toplumun en cahil insanlarıdır çünkü kafaları ezberledikleri birkaç cümle dışında hiçbir şeye çalışmaz, adeta beyinleri yıkanmış, mankurtlaştırılmışlardır. içlerinde bir tane pırlanta gibi insan tanıdım, o zümreye hakikaten aykırı bir kişilikti, o güzel insanın orada ne işi vardı ? aradan geçen uzun yıllara rağmen çözemedim hala. özetle türk eğitim sisteminin kanayan yarasıdır bu okullar, reklam yapmak için üç beş tane çalışkan öğrencinin etrafında pervane olur bütün hocalar, adeta sizin paranızla onları okuturlar, diğer öğrenciler kimsenin umurunda bile değildirler. öğretmenlerine doğru düzgün maaş vermezler, adamlar yokluktan kırılırlar adeta, yönetici pozisyonunda olanların maddi sıkıntısı yoktur, hiçbirini sevmem ama yazık lan, adamlar da ev geçindiriyor nihayetinde, resmen para diye kıvranıyorlardı.

bir de son olarak aklımda tüm detaylarıyla kalan olay; zaman gazetesi ve sızıntı dergisi aboneliği için seferber olmuş hocalar ve bir kısım öğrenciler var; anasının babasının işi olsa bu kadar emek harcamazlar, nedir lan zaman gazetesi ? sırf bunlara inat birkaç defa cumhuriyet gazetesi alıp okula gitmişliğim vardı; adamların bana bakışları görülmeye değerdi gerçekten, adeta bir an önce ezilip yok edilmesi gereken bir böcektim onların gözünde. hocalardan birisi teneffüs saatinde yanına çağırıp sormuştu hatta; "o gazeteyi gerçekten birşey anladığın için mi okuyorsun yoksa bir çeşit tepki mi ? ne anlıyorsun o gazetede yazanlardan, gerçekten çok merak ediyorum." diye. sizin zaman gazetesinden anladığınızı sandığınızın emin olun çok daha fazlasını anlıyorum cevabını verdiğimde diğer teneffüs saatinde kendimi müdür yardımcısının odasında bulmuştum. yediğim fırçanın haddi hesabı yok tabi, pederi arayıp şikayet etmiş hoca beni, bir de pederden fırça yemiştim, "anarşist puşt, sanane gazetesinden dergisinden, sen dersine, işine baksana eşşoleşşek" diye. neyse çok şükür beyni yıkananlardan olmadım. anadolu lisesini bırakıp oraya geçmem benim için büyük hataydı ama benim gibi aykırı bi herifi o okula kabul etmeleri onlar için daha büyük bir hataydı. bunlar varlığını devam ettirdiği sürece allah türk gençliğinin yardımcısı olsun.

peşin edit: birilerinin illa ki hoşuna gitmeyecektir, verilecek eksiler de zerre kadar umurumda değildir ama bu yazdıklarım 1999-2001 tarihleri arasında bizzat yaşadığım ve ya şahit olduğum olaylardır, her kelimesi nickimin 386dx40 olduğu kadar doğrudur. şimdi kurum ismi verip bunların reklamını yapmaya gerek yok, detayları merak eden olursa özel mesajdan istediğini sorabilir.

edit2:genç şakirtler rahatsız.
Öğrenci sayısının azalması, öğretmen çıkarmaya başlamaları. nereden nereye geldiler. bakalım ülke daha neler görecek.
Özellikle yurtdisinda olanlari fakir fukara cocugunu kabul etmez. Nerde bir zengin,nüfuzlü aristokrat ailenin cocugu var bunlarin okullarinda okur.
badem bıyık.