bugün

zerdust boyle diyordu..bir diğeri
(bkz: böyle uyurdu zerdüşt)
nietzsche'nin also sprach zarathustra adlı kitabının türkçe çevirisi olan kitabın adı.
(bkz: oyle uyurdu zerdust)
(bkz: also sprach zarathustra)
"Herkes ve hiç kimse için bir kitap"
en çirkin adam bölümünden güzel bir alıntı;

--spoiler--
"insanın ne züğürt, ne çirkin, ne hırşırtılı ve ne kadar çok gizli utanması var.
bana diyorlar ki, insan kendisini sever.
ah, insanın kendisine olan sevgisi ne kadar olsa gerek?
acaba insan kendisini ne kadar küçümseyebilir?
şu karşıdaki adam da kendisini seviyor ve kendisini aşağı görüyor.
bence o, büyük bir seven ve büyük bir küçümseyendir.
kendisini ondan daha fazla küçümseyeni görmedim.
bu da bir yüksekliktir.
sakın bu adam bağırmasını işittiğim "insanüstü" olmasın?

ben büyük küçümseyicileri severim; fakat insan, yok edilmesi gereken bir şeydir."

zerdüşt, böyle buyurdu.
--spoiler--
şairlerin ruyu seyirci ister, isterse bi manda olsun.

böyle buyurdu Zerdüşt den bi cümle..
başlığını gördükten sonra ' böyle buyurdu tengri ' diye kitap yazacağım şahsiyet.
çok sevdiğim filozofun çok sevdiğim kitabıdır, aforizma diye adlandırılacak sayılı eserlerdendir.
Efsane kitap.
Bulantı, başkaldıran insan, böyle buyurdu zerdüşt... Bu kitapların anlaşılması zordur fakat ben anlıyorum. Kitabı çok önce elime aldım. Nietzsche'yi anlamak değil mühim olan yaşamak.

Bu kitabı okudum. Gezi olaylarını anladım. Bir ülkücüyken neden Kürt hareketine destek olmam gerektiğini anladım. Savaşın gerekliliğini anladım.

Kısaca hayatı anlatan bir kitap. Sadece tanrılara yazılmıştır.
Okumak icin cesaretimi toplamaya calıstıgım kıtap.

Epey eski bir kitap.
(bkz: böyle ferman etti cahit)
sebestim çağrıştı *
1 saate 1 sayfası okunan kitap evet malım.
bir başyapıt, bir tanrının doğuşu ve bir tanrının ölümü.
En sevdiğim bölümü.

"Panayır Sinekleri Hakkında
Yalnızlığına kaç, dostum! Seni
büyük adamların gürültüsünden
sersemlemiş, küçüklerin iğneleriyle
de delik deşik olmuş görüyorum.
Seninle nasıl susulacağını pek iyi
bilir orman ve kaya. O sevdiğin
ağaca benze yine sen, o geniş
dallıya: sessiz ve dinlercesine
sarkar o, denizin üstüne.
Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri
başlar; pazar yerinin başladığı
yerdeyse, büyük oyuncuların
gürültüsü ve ağılı sineklerin vızıltısı
başlar.
Dünyada en iyi şeyler dahi,
göstereni olmazsa, değersizdirler:
Bu göstericilere "büyük adam "der
halk.
Halk pek anlamaz büyükten, yani:
yaratıcılıktan. Ama büyük şeylerin
bütün göstericilerind en ve
oyuncularından hoşlanır.
Yeni değerler yaratanların
çevresinde döner dünya: -
görünmeden döner. Oysa
oyuncuların çevresinde döner halk
ve şan :" dünyanın gidişi" böyledir.
Ruh vardır oyuncuda, ama ruhun
vicdanı pek yoktur. O hep, en çok
inandırdığı şeye inanır, - kendine
inandırdığı."

Nitsche'nin kitaplarının içinde en severek okuduğum kitabı düşüncelerinin çoğunda doğruluk payı olduğuna inandığım adam.
işlevsiz ve pratik faydası olmayan bir kitap. çok defa inceledim. sayfalarca okudum ama ego tatmininden başka bir şey bulamadım. paramız boşuna gitti, olsun.
(bkz: tecrübe)
Dağda en kısa yol tepeden tepeyedir.
Ama bunun için uzun bacakların olmalı. Özdeyişler tepeler olmalı ve muhataplar iri yarı olmalı.

Sözüne hayran kaldığım kitap.
nietzsche'nin hayvan, insan ve üst insan arasında ki geçişi incelediği ve bu geçişi zerdüşt yardımı ile anlattığı kitap. insana, üst insana geçişi için onun alçakta oluşunu kabul etmesi gerektiği öğretilerini veren kitap insan kavramının üst insana giden bir köprü niteliğinde olduğunu anlatır. insanın aşılası bir şey olduğunu kabul etmeden bunun olması imkansızdır. peki nedir bu üstinsan? üstinsan kesinlikle herhangi bir ırk veya etnik kökene bağlı değildir öncelikle bunu bilmek gerekiyor, bilindiği gibi Nietzsche'nin ırkçılıkla pek bir alakası yoktu zaten. üstinsan, insanın yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda, kendisini tamamlayabileceği bir türdür. insan hep kendini aşmaya çalışarak, alt ederek üst-insan olma yolunda ilerleyecektir. ancak kendinin farkına vardığında ve insanın ne kadar alçakta olduğunu gördüğünde, üst insana ulaşma erdemine erişecektir. üzerine konuşulabilecek çok fazla içeriği olan bir kitap, birazda olsa felsefeyle ilginiz var ise sizi sıkacak birkaç bölüm dışında keyifle okuyabileceğinizi düşünüyorum. ayrıca kitap ego tatmini için değil, insanların aydınlanması için yazılmıştır. kitapta geçen ve benimde hoşuma giden birkaç kısmı da şöyle vereyim tam olsun.

"insanlar arasında yaşamak güçtür, susmak çok güçtür de ondan. Ve biz zıddımıza gidene haksızlık etmeyiz en çok, bizi hiç ilgilendirmeyene ederiz. Fakat acı çeken dostun varsa, acısına dinlenme yeri ol, sert bir yatak gibi ama, asker yatağı gibi: onun en çok böyle yararsın işine. Ve dostun biri sana kötülük ederse, şöyle de: "Bana ettiğini sana bağışlıyorum, ama kendine ettiğini, -onu nasıl bağışlarım? Böyle buyurur her büyük sevgi: o bağışlamayı da, acımayı da alteder"

"Eskiden Tanrı denirdi uzak denizlere bakarken, oysa ben, Üstinsan demeyi öğretirim size. Siz bir tanrı yaratabilir misiniz? -Öyleyse bana hiçbir tanrının sözünü etmeyin! Oysa Üstinsanı pek güzel yaratabilirsiniz."

"Pek çabuk değişiyorum: bugünüm, dünümü yadsıyor. Merdivenler çıkarken, basamakları atladığım oluyor sık sık ve hiçbir basamak bağışlamıyor bunu."

"Siz yükselmek isteyince yukarı bakarsınız. Bense aşağı bakarım, zaten yükselmiş olduğumdan."
askerde okuduğum ama tabii ki o kafa karışıklığında çokta birşey anlamadığım friedrich nietzsche nin aforizmalar manyağı şahane eseri, bugün tekrardan daha sakin bir ruh haliyle başlıyorum okumaya.
üstinsan tabirini ilk duymuştum bunda. sonra sonu gelmeyen uzun cümleler betimlemeler falan. pek anlamadım zaten. 6 okuyuşta tam olarak anladım sanırım.
doğru yayınevinden düzgün bir çeviriyle okunması gereken kitap. malesef bu kitabın google translate benzeri birkaç çevirisi var piyasada. bunlardan uzak durmak gerek.
Gereksiz, sıkıcı ve anlatımı başarısız kitap. Schopenhauer dururken bu deliyi okuyup kendini entel sanan kekolar var...
"ve siz, yaşamı delicesine bir çalışma ve huzursuzluk olarak görenler: yaşamdan usanmadınız mı?ölümü vaaz etmenizin zamanı gelmedi mi?

siz hepiniz, delicesine çalışmayı ve hızlı, yeni, yabancı olanı sevenler, -kendinize katlanamıyorsunuz, sizin çalışkanlığınız bir kaçıştır ve kendi kendini unutma istemidir."

(bkz: friedrich nietzsche)
(bkz: böyle buyurdu zerdüşt)

kitap baştan sona aslında hep karnımızdan geçen aforizmalarla dolu ama bugün en çok bunu sevdim.