bugün

bir basketbol terimi olarak:Topun, basket olmakla alakasız biçimde ve sert şekilde panyaya yahut çembere çarpıp uzağa sekmesine yol açan dengesiz şut.
(bkz: bo outlaw)
ing. tuğla, argo'da çakma kokain.
ayrıca 2005 yapımı Rian johnson imzalı bir film noir, bir dedektiflik öyküsü. film genç bir adamın sevgilisinin ölümü üzerine yaptığı ara$tırmalarla uyu$turucu sektörüne giri$ini anlatıyor. mükemmel sahnelerle donatılmı$ iyi bir hikaye. Joseph Gordon-Levitt Brendan Frye rolünde, Nora Zehetner Laura ve Lukas Haas the pin rolünde. filmde lost'un claire'i Emilie de Ravin var.

http://www.brickmovie.net
basketbolda potayla alakasız, panyaya gömülen toplara denir. ing.de tuğla anlamına geldiğinden, tuğla gibi atmaktan gelir.
ing. tuğla
liselilerin kendi aralarında dedektifçilik oynadığı Donnie Darko tarzı bir film.
english tuğla priket demek olduğu gibi aynı zamanda argo ingilizcede kokain plağı da denir. aynı zamanda 2005 yapımı rian johnson filmi. dedektif örgülü aşk filmi. erkek uyuşturucu müptelası sevgilisini kurtarmaya çalışır. bir kadın nasıl değiştirilemezi işler. zira kadın beni kendin gibi yapmaya çalışıyorsun diye ayrılıp uyşturucuya verir kendini. öte taraftan donnie darko vari bir mistik travel kafaları taşıması da onu neo donnie darko yapmıştır.

ama hepsi aslında bir halüsünasyondur. izleyin lan değerli bir film.
ilginç bir gençlik filmi. kara filmlerin,suç filmlerinin başarılı bir temsilcisi.

http://http://www.imdb.com/title/tt0393109/
telefon, oyun konsolu gibi elektronik cihazların bios,rom ya da bootloader kısmının kullanıcı ya da cihaz hatası nedeniyle zarar görmesi sonucu cihazın kullanılamaz hale gelmesine yapılan niteleme. cihaz bu saatten sonra olsa olsa tuğla olur anlamında bir ifade.
türkçe dublajı yapılırken tuğla olarak çevrilen film.
bu filmi izleyip de anlayan varsa biraz anlatabilir mi, çünkü ben pek bi sik anlamadım da.
2005 yapımı, başrolde Joseph Gordon-Levitt'in olduğu Güzel bir modern kara film. Bu sefer kahramanımız burnunu sokmaması gereken yere sokan bir dedektif değil de bir lise öğrencisi. Şahsen ben 40 ve 50'lerin film noir' lerini çok sevdiğim için karakterlerden ötürü biraz yadırgadım ve izlerken ısınamadım. Bunun haricinde finali ve baş karakterimizin zekası sayesinde sevdiğim bir film oldu.