bugün

an itibariyle dibine vurduğum dizi. sabahın 8ine ders koyan götoş dekana inat, 8 e kadar yardırıp yatacağım. bu arada dizide tarantino kokusu alan bir tek ben miyim mınskim, harika !
10 numara 5 yıldız dizi.
martin scorsese reyiz el attığı her şeyi güzelleştiriyor mu ne?
kamera çekimleri, diyaloglar, senaryonun sürükleniş biçimi harika harika.
bugün itibariyle 4. sezon finalini yapacak dizi 5. sezon onayını çoktan aldı bile. hala yayında olan en iyi dizi. sezon finali fragmanını canım sıkıldıkça izliyorum.
her karaker icin, cok dolu bir 2013 sezon finali yapmis dizi. simdi bekle dur gelsin eylul.

--spoiler--
"demir maskeli adam" gitmeyeydi iyiydi
--spoiler--
Hep en sevdiğim karakterleri öldüren senaristleri barındıran harika dizi. 4.sezon finali ile soğuttu kendisini.

ibne senaristler. Allah belanızı versin huur çocukları.
an itibariyle dördüncü sezonunu bitirdiğim ve beşinci sezonunu iple çektiğim dizi.

--spoiler--

diziyi tüm sezonlarıyla değerlendirmek icap ederse şuana kadar en fazla verim aldığım ve en çok heyecanlanarak izlediğim sezonun 3. sezon olduğunu daha 5. sezon gelmeden gözüm kapalı söyleyebilirim. keza 3. sezonda nucky thompson'dan sonra en mühim ve en baba karakterin gyp rosetti rolündeki Bobby Cannavale olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. çünkü bütün karakterler adeta gyp'in etrafında döndüler ve pozisyonlarını ona göre ayarladılar. ve o herif ölünce sanki bütün gangsterler alemi rahatlamış imajı verildi dizide adeta.

dördüncü sezona gelince; sezonun tanıtım videolarını izlerken oldukça heyecanlanmıştım. bilhassa yeni karakterlerden ron livingston'ı görünce "oooo tam da nucky'ye yakışır bir düşman" demek gelmişti içimden ama güzelim adama öyle boktan bir rol vermişler ki; adam gillian darmody'yi enseleyeceğim diye resmen bütün sezon boyunca harcanmış. bir dedektiften ziyade gangster veya içki yasağı ajanı (phohibition agent) olması daha isabetli olurdu kendisinin. eğer 5. sezonda devam etme gibi bir durumu varsa umarım yolu nucky ile kesişir.

yeni karakterlerden bir diğeri ve nucky'nin yeni düşmanı diyebileceğimiz valentin narcisse rolündeki Jeffrey Wright da iyi bir tercih olmuş. pek rolünün adamı diyemeyeceğim ama gerek kıllığı, gerekse dizideki mevkii sebebiyle nucky ve zenci arkadaşı chulky'ye iyi kök söktürdü gerçekten. ama netice itibariyle hapse girmekten kurtulamadı. 5. sezonun büyük tehlikelerinden biri olmaya namzet.

bu sezonda nucky'nin sadık ve cefakeş hizmetkarı eddie kessler'ın ölmesi beni derinden üzen bir hadise oldu. keşke ölmeseydi diyemem, çünkü dizi gerçeği aksettirdiği için eddie kessler ölmek zorundaydı. Ama nucky'den yediği fırçaları özleyeceğim.

nucky'nin hatunu margeret'ın da sonunda artık dizinin önemsiz karakteri haline gelmiş olmasına nasıl sevindim bilemezsiniz. aptal kadın tripleri diziden eksik kalmış oldu.

ve eli thompson... beynini s.ktimin herifi; insan bir defa da olsa aklını kullanmaz mı be kardeşim yaa! polisler tarafından tehdit edildiğini baştan nucky'ye söylemiş olsaydı hem nucky olayı evvelden kavramış olur, ona göre hareket eder, hem de kendisi rahat ederdi. nucky'nin bundan evvel kaç defa hapse girmekten kurtulduğunu bilmiyor muydu yani bu beyefendi. aha şimdi kendi yediği bokun cezasını çekecek... muhtemelen al capone'un yanında yer alır 5. sezonda.

--spoiler--
son sezonuna 1931'li yılları anlatarak devam edecek olan dizidir. izlemeyen varsa izlesin.
ağleb-i ihtimal 5. sezonu 8 bölüm ile bitecek olan dizi. ama belki de bu yıl 8 bölüm, seneye de diğer 8 bölüm şekline 16 bölümle de bitirebilirler.
piyasadaki en kaliteli dizidir. breaking bad'in falan adını ağzına almaz bu diziyi izleyenler. alıyorsa da popüler kültüre kurban gitmiş ya da götüyle izlemiştir. final sezonu dün başladı ve 8 bölüm sürecek. 1931 yılından başlıyor, bu biraz hayal kırıklığı çünkü arnold rothstein'i izleyemeyeceğiz demek oluyor bu. fakat efsane bir final yapıp adını six feet under, sopranos ve oz gibi dizilerin yanına yazdıracağından eminim.
bu şaheser çok zamansız bitecek. lucky luciano, meyer, al capone gibi adamların yükselişini göremeyeceğiz. ar'ın ölümünü de atlamışlar zaten.
beşinci sezonu için çok rahat bir şekilde büyük oranla fiyasko diyebileceğim bir dizi. maalesef daha daha uzun sürmesi planlanan ama umduğu reytingi bulamadığı için 5. sezonda 12 bölüm bile yaptırılmasına izin verilmeden 8 bölümde alelacele bitirilmek üzere anlaşılan bir dizinin hikayeyi toparlaması elbette ki oldukça zordur ve çok rahat söyleyebilirim ki senaristler bu "zor" başaramadılar bu sezonda.

şuana kadar 5 bölüm yayınlandı ve en ufak bir heyecan bile duymadan hepsini izledim. eminim ki son 2-3 bölümde az da olsa heyecan katacaklar işin içine seyirciye ayıp olmasın diye ama bu 8 bölüm benim için "sezon" değerinde olmayacak maalesef.

amerikan mafyasını çok iyi bir kurguyla ve sürükleyici bir şekilde anlatan bir dizi maalesef mali sebeplere binaen yarım kaldı.
final bölümünden bir önceki bölümü ile gönüllere taht kurmuş, adeta bir film tadındaki bölümleriyle ekranlara vedası yaklaşmıştır.

ekranella'daki bölüm yazım için;

--spoiler--

http://www.ekranella.com/...ire/dizlerinin-ustune-cok

--spoiler--
Hatasıyla sevabıyla ekranlara veda etmiş, merakla izlediğim ve yeni bölümlerini beklediğim günleri çok özleyeceğim ve kendi türünden yapımların bol bol çıkması için dua edeceğim bir dizi.

--spoiler--

sezon bazında genel olarak değerlendirecek olursak ilk sezonu oldukça tatlı ve kaliteli, estetik yapım arayanları kendine bağlayacak mahiyette bir sezondu. içki yasağının başlangıç süreci, bu yasağın halk üzerindeki sosyolojik etkisi, politikacıların ve iş adamlarının içki yasağından faydalanarak nasıl zengin oldukları ve devletin buna nasıl göz yumduğu; kısacası amerikan mafyasının teşekkülü, toplumsal yozlaşmaya paralel olarak yükselmesi ve siyaseti tesir altına alması nucky thompson'ın arnold rothstein ve johnny torrio ile maceraları üzerinden mükemmel bir şekilde anlatıldı bu sezonda.

ilk sezonda dönemin genel atmosferi teferruatlı bir şekilde anlatıldıktan sonra ikinci sezondan itibaren artık şahıs odaklı hikayelere daha kesif bir şekilde yer verildiğini görüyoruz. james darmody'nin eli thompson ve commodore ile ittifak kurup nucky'i devirmeye çalışması, diğer yandan nelson val alden'ın nucky Thompson'ı içki kaçakçılığı isnadıyla mahkeme karşısına çıkarma gayreti, chalky'nin o devirde yaygın olan ırkçılık dalgasına binaen lideri olduğu zenci cemiyetini kontrol altına almaya ve nucky ile ittifak kurup güç kazanmaya çalışması ve nucky'nin en nihayetinde chalky ile işbirliği yapıp james'i alt ederek diğer yandan siyasi bağlantılarını kullanıp üzerindeki mahkeme sürecini atlatmasıyla geçti ikinci sezon. yahudi kasap manny horvitz'in james ile rekabeti; nucky'nin geri çekilmiş gibi gözükerek perde arkasından iş götürmesi, chalky'nin atlantic city'de başlattığı zenci grevi, james'in son bölümlerde nucky'ye pişman olduğunu söyleyerek ona yardım etmesi sezonun favori sahnelerindendi. ama j. darmody rolündeki michael pitt gibi kaliteli bir aktörün diziye bu kadar erken veda etmiş olması beni çok üzen faktörler arasındaydı.

üçüncü sezon benim gözümde altın sezon mahiyetindeydi. çok rahat söylenebilir ki gyp rosetti karakteri tek başına 3. sezonu silip süpürmüş ve her bölümde izleyeni kendinden tedirgin eder hale getirmiştir. harika ötesi diyaloglar, mükemmel jest ve mimikler, sadomazoşist karakteri ve sert yapısı ile başta ben olmak üzere bütün dizi izleyenlerini performansına hayran bırakmıştır. diziye sonradan dahil olmuş olan en başarılı yardımcı oyuncudur bobby cannavale. nucky'ye iyi kök söktürmüştür ama son 3 bölümdeki müthiş aksiyon ver gerilim neticesinde rosetti, nucky'nin gazabından kurtulamamıştır. tabi bu sezonda chalky'nin ikinci defa nucky'nin götünü kurtarmış olduğu faktörünü de gözardı etmemek gerekir. en favori sahnem al capone'un nucky ile anlaşıp gyp rosetti ve joe masseria çetesine karşı klasik bir gangster harbi yapmış olmasıdır. izlerken zevkte doruk noktasına vardım diyebilirim.

dördüncü sezon da her ne kadar üçüncüsü kadar heyecan verici olmamış olsa da genel itibariyle hikayelerin üst üste gelmiş olmasına binaen kaliteli ve oldukça başarılı bir sezondur. bu sezonda bilhassa meşhur fbi ajanı j. edgar hoover ile seyircinin tanışıyor olması gangsterlerin hukukun önüne yavaş yavaş çıkacağının bir işareti olarak heyecan verici olmuştur. nucky yine karşılaştığı problemlerin üstesinden gelmeyi her ne kadar becerebilmiş olsa da eski gücünü ve klaslığını kaybetmiştir bu sezonda. özellikle karşısına çıkan ve zencilere libyalı diyen dr. valentin narcisse isimli şerefsize yeterince posta koyamamış olması biz değerli fanlarını sinirlendirmiştir. sezonun en favori sahneleri olarak narcisse'in hapse girmesi, chalky'nin narcisse'in elinden kurtulması ve eli thompson'ın kendisine musallat olan içki yasağı ajanını gebertmesini gösterebiliriz. bu arada bu sezonda en favori karakterlerimden biri olan richard harrow'u kaybetmemiş olmamızın oldukça elem verici olduğunu da söylemeden geçmemek gerekir.

ve nihayet son 8 bölüm... dikkat edin sezon demiyorum. son 8 bölüm diyorum. çünki kanal ile bağlanamayan sezon anlaşması sebebiyle anlatılması gereken bir alamet hikayenin 8 bölüme sıkıştırılmasına binaen adeta bir oldu bittiye getirilen bir sezondu; bu yüzden bir anda bizi 7 sene öteden (1931) başlattı. bu yüzden en becerikli senaristin bile böyle teferruatlı bir konuyu dizinin ahengini bozmadan toparlamayı başarması mümkin olamaz. dolayısıyla Terence Winter'a bu kalite bozukluğundan ötürü kızamayacağım. ama hiç eleştirmemek de olmaz. yani amerikan mafya tarihine damgasını vurmuş isimlerden olan arnold rothstein'in öldürülmesi en azından ufak bir sahne ile gösterilebilirdi. joe masseria'nın öldürülmesi de çok basit anlatıldı maalesef. ve charlie luciano'nun diğer bir rakibi olan salvatore maranzano'ya çok yer verilmemiş olması da bir diğer noksan olarak sayılabilir. keza al capone'un en meşhur olduğu dönemin birkaç kahkaha, adam öldürme ve tutuklanma ile geçiştirilmesi de ayrı bir fiyaskoydu diyebilirim. nucky'den hiç bahsetmemek lazım zira elini attığı her işte bir cenabetlik çıkıyor ve sonunda nihayet varını yoğunu kaybederek, bir de james darmody'nin oğlu tommy tarafından vurularak sezonu kapatıyor. bir de nucky'nin geçmişine dönen sahneler var ki her karşımıza çıktığında "bu ne alaka şimdi la" dedirten türden şeylerdi. yani ben nucky'nin bugünlere nasıl geldiğini anlatan hikayeler anlatılır falan diye beklerken hep sıradan geyik hikayeler ortaya çıktı. bunu da unuttuk değil yani. bu arada şerif vekili olan nucky'nin steve buscemi'ye olağanüstü benzerliğine de dikkat çekmek gerekir.

--spoiler--

bütün bu upuzun naçizane değerlendirmelerin ardından diziyi bir defa daha şiddetle tavsiye ettiğimi mükerreren beyan etmek isterim. mafya, gangsterler, adam öldürme, suç gibi konuları çok seven birisi olarak 4 sene boyunca bayılarak izlediğim bir diziydi. sadece bir dizi olmamakla beraber aynı zamanda bir nevi o dönemi anlatan bir belgesel olarak da görebiliriz boardwalk empire'ı. kısacası çok yaşa martin scorsese demekten başka bir şey kalmıyor bize. hee pardon, ufacık bir şey daha söyleyebiliriz. keşke, keşke, keşke mali anlaşmalar yapılmış olsaydı da planlandığı kadar sürseydi dizi....

güle güle rıhtım imparatorluğu.
az önce pilot bölümünü izleyip, pilot bölüm yönetmeni olan scorsese için oluk oluk küfürler ettiğim dizi.

ulan scorsese böyle dizi bölümümü olur, beni mala çevirdin diziye hayran bıraktın. şu filmi biraz daha uzatsan bildiğin oscarları silip süpürecek sinema filmi çıkartırsın sen sinemacısın bu kadr yüksek kaliteyi dizi sektörü kaldıramaz. ciddi diyorum atmosfer, firürasyon, oyunculuklar ve kurulan sahneler dünyada başka bir dizide yoktu. bu söylediklerimi sadece pilot bölüm için söylüyorum.

pilot bölümü itibari ile beni benden alan diyebilirim.
şu dizi gibi bişey televizyon tarihinde yoktur sacma sapan dizileri izleyeceginize açın bunu izleyin.
al capone ulan şekli yeter
izlerken zevk veren ve genel kültür genişleten film.
Efsaneyi bilmeyen varsa öğrensin.
gelmiş geçmiş en iyi dizilerden biri. introsuyla, atmosferiyle, oyunculuklarıyla, dekorlarıyla bizleri 1920'ler atlantic city'sine götürmüştür.

kesinlikle izlenmeli.
Kimse bilmese de pek Böylesi daha iyi belki de. Herhesin Ağzına Sakız Olmasın.
1920li yılların amerikan mafyasıni konu ele alan en iyi dizi.
görsel
Gerek dönem dizisi olması, gerek güç mücadelesi, gerek derin karakterleri ile yüksek kaliteli kesin izlenmesi gereken dizidir. Genel itibariyle nitelik olarak 10/10 olmaması için hiçbir neden yoktur. ama..

HBO da bu kararı veren kim merak ediyorum, son sezonunun 8 bölüm olacağı sezon başlamadan ilan edilmiş ve çok belli ki daha fazla bölümde anlatılması gereken hikâye 8 bölüme sıkıştırılmıştır. Bunu gerekçeleri ile anlatacağım, ancak game of thrones 8. Sezonu için beni ciddi kaygıya düşürmüştür baştan söyleyeyim. Bir got olmasa da yapım maliyetleri muhtemelen çok yüksek olan bu dizinin neden bu kadar bağlanamamış olmasına değinmek istiyorum:

--spoiler--

izlememis olanlar dikkatli olsun çok kritik noktaları doğrudan açık edebilirim. Nucky nin geçmişinin anlatılması mükemmel bir detaydı, hatta gençliğini oynayan ABD li Osman cavcı Steve buscemiden bile daha nucky olabilmiş. Ve düğüm noktası Gillian ı albaya teslim ettiği sahne olarak aktarılan bu öykü... Çöp arkadaş, eksik var.

Bize 5 sezon boyunca anlatılan hikayede daha derin bir bağ olmalı. Çok belli, hayatta olan biten gillian ve nucky yi ayrı kutuplara sürüklemiş ama birbirlerine sevgiden daha derin bir bağ ile bağlılar. Evet baktığımızda Gillian ı albaya teslim etmiş olmak albayın ve nucky nin katillerinin ortaya çıkmasının esas sebebi ama bu bağlantı zayıf. Nucky nin karısı ile ilgili anlatılacak hikaye eksik kaldığı belli, onun yasını tuttuğu anları görmemiz lazımdı. O iyi ve dürüst adamı nucky yapacak işaretleri izledik ama sonuçlanması kesmedi.

Tamam gereksiz dakikalarından bayıldık ama Margaret ile bir Michael-Kay Corleone yüzleşmesinden aşağısı olmamalıydı.

Al Capone karakteri tam karikatür olarak kaldı. Kerhanesinde takılırken meydan birden ona kalıyor, adam bir kere Atlantic City gidişi haricinde ne zaman sahaya çıktı anlayamadık, sahenler eksik sahneler!!

Eee.. Agent Van Alden? Adam ortada yok.. birden karısının kaşarın önde gideni olduğunu anlıyoruz, sonra karakter karmaşasını hatırlayıp yolcu ediyoruz. Bu mudur, mafyaya dahil olduğu anlarda türk dizisi geçişlerinden fazlasını hak etmiyor muyduk?

Ya rothstein? Luciano neden birden kocaman oluverdi?

--spoiler--

Evet aklında çok soru bırakıyor insanın. Mafyaya bulaşmış insanların mutlu son yaşamasını bekleyen yok, ama seyir itibariyle bir John harrow, bir gyp rosetti gibi acıtsa da bitişinin hakkını veren karakterleri varken dizi üzerine kurulu nucky Thompson a yapılan çok basit kaçmıştır. Ama dizi mükemmel dizidir. Özellikle Dexter izleyip bitirenler varsa, yine derin karakterlerin olduğu bir seri izler, sonunda burulursunuz ama dexter kadar kötü bağlanmamış merak etmeyin.
Gelmiş geçmiş en kaliteli dizi. izlemeyen çok pişman olur. Evet.