bugün

bitirilmesi zor olan güzel kitap, adına yakışıyor.
(bkz: sonsuz aşk)
(bkz: sevda)
bitmeyen aşk yoktur. aşk biter, bitirirler.
o artık aşk olmaktan çıkmıştır..
delikanlı babasını boğulmak üzere olduğu derin düşüncelerden, uzattığı bir soru cümlesiyle kurtardı: - baba, sence bir adam bir kadını neresiyle sever? aklıyla mı, kalbiyle mi, mantığıyla mı? oğlunun uzattığı soruya tutunarak yüzeye çıkan baba, tuttuğu nefesini bir cevap olarak bıraktı odanın sigara dumanından ve mutsuzluktan ağırlaşmış havasına. - hiçbiriyle sevemez oğul. aklıyla sevemez insan. öyle olsaydı deliler sevemezdi, oysa en büyük aşıklar deliler değil mi? kalbiyle de sevemez insan. eğer kalple sevilebilseydi, kalp nakillerinde sevgi nakledilen kalbe geçerdi. mantığıyla da sevemez insan. aşkta mantık olur mu hiç. değil mi? babasının haklı ama tatmin edici olmayan cevabına cesaretini toplayarak tekrar bir soruyla karşılık verdi genç adam: -peki o zaman, bir adam bir kadını neresiyle sever baba? yaşlı adam, gözlerini karşı duvardaki yıllar önce kaybettiği karısının resmine dikti. sigarasından derin bir nefes daha çekti. çektiği sadece bir nefes değil, sanki bütün bir hayattı. gözyazşıbezlerine yıllardır esir ettiği asi bir gözyaşı damlası firar etti gözlerinden. asi damlanın kaçışı yaşlı adamın dudaklarının kenarında son buldu.- tuzluymuş.dedi.ve anladı her sabah neden bu kadar çok su içtiğini. yıllardır hapsettiği , içine akıttığı gözyaşları içini yakmıştı. aldığı nefesi can verirmiş gibi yine bir cevap olarak saldı odanın kasvetinin ortasına. -ruhuyla sever evlat ruhuyla. akıl uçar, kalp çürür,mantık tükenir. ama ruh hep nefes alır. eğer ruhuyla sevebilirse bir erkek; sevgisi de sevdiği de mahşere kadar onunla kalır.
kitaptan aklımda kalan en önemli şey sinan'ın nilgün'ü yaralı kırlangıcım diye sevmesi. bir de nasıl kandırıp otel odasında günlerce yalnız başına bıraktığı.
bitmeyen aşk yoktur , bitmeyen alışkanlıklar vardır
Pınar Kür romanıdır. Yarın Yarın'la karşılaştırıldığında aralarında ciddi bir fark olduğu görülüyor. Yaşanan ilişkiyi öylesine ayrıntılı bir şekilde anlatmaya kalkmış ki yazar insan kitabı bitirmek için özel çaba harcamak zorunda kalıyor. Aşkın aşırı duygusallık boyutunda ele alınması da insanı biraz sıkıyor. Ucu açık bir sonu vardı yanlış hatırlamıyorsam.
bana bitmeyen bir şey söyle sonsuza inanayım.
"hehe, sevgilim, görüyor musun? bilmeyen insanlar nasıl da bilmiyor(!). sadece seninle benim görebileceğimiz, sadece seninle benim hissettiğimiz hisleri nasıl da somutlaştırmaya çalışıyorlar. olsun, horgörme, herkes bir gün bu hisleri tatmalı canım, belki en son çare cennettir" diye sevgiliye ne kadar değerli bir hediye olduğunu hatırlatma isteği uyanduran cümlecik.
mümkündür... ama nerdedir bilinmez.

-bulanınız varsa bana da söyleyin.
henüz karşılaşmadığım beklemekte olduğum aşktır.
(bkz: bekle bekle bulursun)
aşk değildir. olsa olsa saplantıdır.
1958 yapımı, siyah beyaz türk filmi. yönetmen şinasi özonuk, oyuncular hasan taşdelen, berna ufuk.
görsel
Pınar Kür'ün Ağır ilerleyen fakat şiirsel anlatımıyla harikalaşan romanı.
sonunda bulmuşlar mı.