bugün

(bkz: masallara inanmak)
Herkes öldürür sevdiğini.
Bütün gelecek planlarını onun üzerine temellendirmektir. Ona kendinden daha çok değer vermektir, kendinden çok onu düşünmektir.
kendinden çok sevmektir.
yeni fark etmişse uyku kaçırır, karna ağrı sokar, karşılık bulmamak gibi bir seçeneği düşünmeyen kimyasal tepkimedir.
sahip olduğunuz kimseyle paylaşmaya kıyamadığınız ne varsa onla paylaşabilmektir. ondan daha değerli olan hiçbir şeyin hayatınızda kalmaması durumu.
Çok istediğim fakat başaramadığım olaydır.
ne yazık ki gerçekten sevmek duygusunun sadece bir kişi ile sınırlı kalacağını bilmektir.
normalde tanıdığı insanların çoğundan doğası gereği tiksinen, temas etmeye katlanamayan, dokununca veya koku alınca midesi bulanan, zamanının çoğunu yalnız başına geçiren ve bundan büyük zevk alan, zorunda olduğu zamanlarda katıldığı sosyal etkinlikleri genelde kabus olarak gören ve bitmesi için saniye sayan bir insanı bile tam tersi bir karaktere büründürebilen hadise. birini gerçekten sevince alakalı alakasız her ortamda bir yerlerine dokunmak istersin, hassas bir burnun varsa vücudunun her tarafının farklı kokuları olduğunu bilirsin ve her birinden ayrı ayrı hoşlanırsın. dibinden hiç ayrılmasın, sesi ve kokusu hiç gitmesin istersin. sonra gider. sonra menemen yapıp çay demlersin, yıldızlara bakıp ara ara vay mk diye iç geçirirsin.
hatasıyla, yanlışıyla, eksiğiyle dahi sevebilmektir.
karşındaki bazen kırar, bazen asla tahammül edemeyeceğin şeyler yapar.

şey gibi. bir takım küme düşer veya adı yolsuzluğa, şikeye karışır.
ancak yine de ondan vazgeçemezsin.

o misal işte. ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın vazgeçemezsin.

aslında güzel histir.
ama olumsuz yanı da vardır. kişinin özgürlüğünü elinden alır, aklı başından gider. evet.
ben bayağı kişiyi sevdim ve hepsi de gerçekti. kalbimde hissediyordum. beni kalbim folloş galiba ama sevgi tanımım o kadar delicesine değil. seviyorum bitti.
sonuçta insanız, birbirimizi abartıp aşağılık psikolojimizi neden giderelim ki?
bende olup sende benden fazla olan ne var?

o yüzden ben kalabalık sevdim, duygularımı açtım red de yedim onay da aldım ama hiçbir zaman sevmeye küsmedim. sonuçta bu hayatın döngüsü.
sevilen kişi karakterliyse vezir, karaktersizse rezil eder insanı. hassas ve önemli bir his.
Sevdiğiniz her insanı gerçekten seversiniz, ben hiç kalkıpta seni seviyorum ama gerçekten mi seviyorum bilmiyorum diyen birini görmedim.
Tek bedenine iki kalp sigdirmaktir.

Hayatini sadece kendin icin degil, artik onun icinde yasamaya baslarsin. Daha kotusu buna alisirsin.

Ya hu ne diyorum sana ictigi suyun soguklugunu dusunur, gece yattigi odanin isisini kafana takarsin.

Hani dese ki ulan oglum bana dunyayi ver, veremeyecegini bilirsin, inanamazsin lakin dunyayi vermek icin cabalarsin. Deli gibi savasirsin.

Yolda araba gecerken onu kaldirimin soluna kendini yola tarafa alirsin, araba gelecekse ilk bana gelsin diye.

Cunku boyledir gercekten sevmek.
Cunku gercekten sevmek, cogu zaman acitir lakin asla vazgecilemezdir.
(bkz: yapılan en büyük yanlış)
Doğrusuyla yanlışıyla hatalarıyla eksikleriyle fazlalıklarıyla tüm engeller ve imkansızlıklara rağmen sevmektir.
Resime bakıp bakıp hayallere dalmaktır. Bi ömür yanında olmayı birlikte yaşlanmayı istediğindir. Yıllar geçmesine rağmen günaydın diye yazdığı mesajı ilk günki heyecanla açmak okumaktır. Her buluşmaya sanki ilk kez buluşuyor gibi heyecandan karnına Ağrı'lar gire gire buluşmaktadır.
Ve en önemliside Gözlerine baktığında onun gözlerinde kendi yansımanı görmektir gerçekten sevmek.
Her şeyden önemli kılmak, sürekli merak etmek, her an aklının bi köşesinde durması, gözlerinin dolması, başkasıyla birlikteyken o mutlu ise onla bile yetinip mutlu olmaktır.
Çok iğrenç bir durumdur. Birini gerçekten sevmek onu kaybetme korkusuyla birleşirse ve senin onu ne kadar çok sevdiğini bilmiyorsa yazık olur. Bir yandan her gün görmek isterken öteki yandan görmesem belki unuturum deyip onun odluğu yerlerde durmamaya çalışırsın. Sürekli değişen onun o whatsapp profil resmini büyütmeye çalışırsın. Geberirsin resmen. Eğer yaralarını saracak birisinde bulamazsan o yara kapanmaz, hep aklına gelir.