bugün

başak köklükaya ve tamer karadağlı'nın da rol aldığı yemek yapmakla hayat arasındaki bağı anlatan yunan yapımı bir film
izlenilmesi gerektiğini düşündüğüm,2 saat insanın ruhunu dinlendiren çok güzel film.

ps:filmin bir artısı da tamer karadağlı'Nın 5 dakika oynaması.
senaryosu ve yönetmenliği Tassos Boulmetis'e ait olan 2003 yapımı Türk-Yunan ortak yapımı bir filmdir. yunanca ismi politiki kouzina olan filmin müziklerini de evanthia reboutsika yapmıştır. (bkz: sta limania)
istanbul'dan yunanistana göç etmek zorunda kalan rumları, onların damak zevkleri ile birleştirerek anlatır bir tutam baharat. türkiye'de gösterime girmemiştir. sabırsızlıkla beklenmektedir.
oldukça hoş, izlenesi bir yapım. başak köklükaya nın bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. film o kadar güzel ki tamer karadağlı ya dahi tahammül etmek mümkün.
şu anda kanal d de oynayan güzel film.
köfteye tarçın konur mu hiç, diye dehşete düştüğüm insanda çok güsel bir yemeğin verdiği tadı bırakan güzel film...
bir yunan kasabasında arkadaşın yarım yamalak ingilizce çevirileriyle izlediğim filmdir. film bittiğinde bizdeki babam ve oğlum tadında film alkışlanmış, gurbette sıla hasretinin tavan yaptığı bir dönemde ağlayan yunanlılar görülüp yürek dağlanıştır. anladığım kadarıyla filmin türkler aleyhine herhangi bir sözü, görüntüsü yok. filmin başlangıcındaki ezan sesi ve minareler arası geçişlerle kalbinin yarısı istanbul da kalmış rumlar ve türklerin ortak geçmişlerine yolculuk başlıyor. filmle ilgili beni asıl çarpan müzikleri olmuştur ki filmin ardından hemen film müzikleri albümünü aldım. işte natasha theodoridou adlı mucizevi sesi tanımam da bu döneme denk geliyor. soundtrack ile ilgili şu siteye bakılabilir.
http://www.soundtrackcoll...kdetail.php?movieid=69230
baharat tarçın ve buse gibi güzel bir şarkıyı bize tanıtan hoş film.
insanın içini ısıtan bir film.
oldukça yetersiz ve çoğu zaman mantık hatalarıyla dolu inanılmaz güzel bir konuyu batırabilmiş film.fannis yıllar sonra istanbula geri dönünce çocukluk aşkı saimeyle nasıl karşılaşacak diye bekliyorsunuz.ama filmde öyle bir sahne yok.6-7 eylül olaylarına kıbrıs meselesine yeterince değinmeden hemen sınırdışı oluyorlar.türk veya yunan değilseniz ya noldu ki kardeşim demeniz normal.ancak tüm bunlara rağmen özelliklede yunanistan da geçen bölümü sıcacık olan hoş bir film.
tarçının kadınlara benzetildiği, hem acı hem tatlı olmaları dolayısıyla, oldukça rahatlatıcı, sıcacık ve baharat kokulu bir film.
istasyonlarda arkana bakma saime; arkanda göreceğin tek şey vaatler olur sözüyle iç sızlatmış, gastronomi içinde astronomiyi de barındırır ifadesinin ardından baharatlarla gezegenleri ve kadınları betimlemesiyle şaşırtmış, iki şeye bakarak yolculuk yapılır; biri harita diğeri ayna sözüyle daha bi bağlamış, crossing the bridge'le sesini duyduğumuz şehr-i istanbulun tadını dilimizin ucuna değdiren güzel bir yunan yapımı.
filmdeki dede karakteri bilgisiyle, olgunluğuyla gönüllerde taht kurmuştur. çocuğa baharatlarla gezegenleri tarif edişi en güzel sahnelerden biridir. filmde ele alınması ve vurgulanması gereken değerler çok iyi verilmiş. artık birbirinden ayrılmayacak kadar sıkı bağlanmış insanlarımızla*, özellikle de yemeklerimizde birbirimizle paylaştığımız ufak detaylarla sımsıcak bir film olmuş.
müzikleri de harika tabi, ne de olsa evanthia reboutsika'nın eseri...
su anda fox tv de oynayan film.
"biliyor musun? venüs tüm kadınların en güzeliydi, bu yüzden kadınlar da tarçın gibidir. hem tatlı hem acı."

ne kadar da güzel bir söz. buram buram tarçın kokan film.
ölmeden önce izlenmesi gereken filmler listesinde kendine yer bulması hiç de zor olmayan film.
Filmi tarçınlı karanfilli çayımı elime alıp izlemeye başladığım zaman "tarçın" içerdiğini bilmiyordum.çok tatlı bir tesadüf oldu benim için.

Filmi öneren arkadaş duygusaldır biraz dediğinde de, "yok ya ben etkilenmem öyle" demiştim.Evet,iz bıraktı. Hele vedalara ait sözler...

"Bir yerden ayrıldığın zaman artık gittiğin yer hakkında konuşmalısın,bıraktığın değil"

"Tren garlarında hep arkaya bakarız ve gördüklerimiz hep bir vaat olarak kalır"

Hani böyle çok keyifle izliyorsunuz da bittiğinde yüzde hoş buruk bir gülümseme bırakıyor.

aaaa bide "baharat,tarçın ve buse" adlı çok çok hoş bir şarkıyla taçlandırılıyor.
Huzur veren, biraz ondan biraz bundan karıştırılmış güzel bir akdeniz filmidir. Asıl adı Politiki Kouzina (Şehir mutfağı) dır. Burada şehirden kast edilen istanbul´dur.