bugün

kravat denilen, hayatı zehir eden bez parçası ülkemize tanzimattan sonra uğramış. o tarihten sonra da defolup gitmesini bir kenara bırakın, kimi çevrelerce bir medeniyet ölçütü haline gelmiştir. o kadar ki, bu ölçüt zamanla orta sınıf ve alt sınıfa da empoze edilmiş, kullanılması en mühim şey olarak görülmüştür. kravat takan insana '' ha şöyle adama benzemişsin '' demek bile bunun en basit göstergesidir. insanları giyinişi, tipi, kılık kıyafetiyle derecelendiren '' medeni '' insanlar tarafından vazgeçilmez bir estetik unsurudur kravat. bu medeniler sayesinde ''adamlığın'' da göstergesi olmuştur.
kravat önce haçlı seferleri sırasında hırvat askerlerince takılmıştır.
papa bu görüntüye mest olunca yaygınlaşmıştır.
(bkz: medeniyet yuları)
ne kadar az takıyorsanız, o kadar islam medeniyetine aitsinizdir.

kravatı sevmezsiniz de, bmw i seversiniz. gökdelenleri de. swaravoski mucevherleri de.
kravatı yanılmıyorsam ingilizler yemekte ağızlarını silmek için kullanıyorlarmış ve daha sonra haçlı seferlerinden sonra yaygınlaşmış. en azından ben böyle biliyorum.

gelelim medeniyet ölçütü olarak kullanılmasına:

mevlana hazretlerinin bir lafı vardır cuk diye oturur: '' ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok ne elbiseler gördüm içinde insan yok ''