bugün

günlük sıradan yaşantısına devam eden bir insanın, sıradan bir otobüs yolculuğu esnasında, sıradan düşler kurarken, birden karşısına çıkan güzelliği gördükten sonra değişen hayatını konu edinen bir filmin belki konusu, belki ismi. kişi kendi yönettiği bu filmde kendi oynar kendi ağlar kendi güler. artık gördüğü her çift göz kahvedir onun için. gülümseyen her yanakta o kızın gamzelerini görür. konuştuğu her seste onun ipek tınısını dinler. eski hayatı o kızın indiği durakta son bulmuştur.
sınavdan çıktıktan sonra (son final) kampusten çarşıya inilen otobüse binilir, hanım kızımız valizleri toplamış arkadaşlarıyla orta kapı hizasında ayakta beklemektedir, onu farkeden keresteden hallice odun arkadaş ise (bendeniz) arka kapı tarafındaki tekerlek hizasında hanım kızımızın gözlerini net bir şekilde görebilecek şekilde durmaktadır. Aynen yazıyorum, lan kızı gördüm şu çalmaya başladı hayallere dalarken resmen ; http://www.youtube.com/watch?v=yKEYwXdfAIc, ne hayaller ama, evleniyoruz çoluk çocuğa karışıyoruz, ben oğlan olursa velet, ismini ali koyuyorum, o berkant ta ısrar ediyor , kız olursa direk çakıyor aslı ismini, liseye kadar devlet sonrası özele veriyoruz filan. neyse ki hanım kızımız indi de geldik kendimize. http://www.youtube.com/watch?v=_cMsR7OGKDU

Not: Hanım kızımızın gözleri mavi, hemi de en okyanusundan.