bugün

Türkiye'nin yaşayan en eski gazetelerinden biri olan Akşam'ın tarihini anlatan, yapı kredi yayınlarından çıkan kitap. cumhuriyet'in ilk yıllarındaki basın hakkında fikir sahibi olmak için okunabilir.

(bkz: bir gazetenin tarihi cumhuriyet)

http://www.ykykultur.com.tr/kitap/?id=1017
sayfa 15,
" ... yıkılmakta olan sistemin yerini alabilecek ve memlketin önünde farklı bir gelişme ufku açabilecek yeni ve güçlü bir iradeye gereksinim vardır. ülke kaderinin yabancı unsurlar tarafından belirlenmek istediği bugünlerde, ulusal bilincin oluşmasına hizmet edecek etkinlikte bir basına duyulan ihtiyaç da artar. bu ihtiyacın giderilmesi, hem çare arayışlarının seslendirileceği ve tartışılacağı bir ortamın oluşturulması, hem de yurtiçindeki ve yurtdışındaki gelişmelerin izlenmesiyle sağlanacak bilgi ve haberlerle bu arayışlarının yön bulmalarına yardımcı olması açısından da önem taşımaktadır.
akşam gazetesi için ilk adımlar böyle bir ortamda, darülfunun'da tarihte usul müderris muavini kazım şinasi(dersan) ile üniversiteden arkadaşı ve aynı zamanda vakit gazetesi yazarı olan necmettin sadak ve gazeteci ali naci(karacan) tarafından atılmıştır.
sayfa 41;

en çok traj getiren manşet: " elhamdulillah izmir'e kavuştuk "
akşam'ın kurtuluş savaşı boyunca attığı en çarpıcı haber sunumlarından biri izmir'in kurtuluşunun verildiği sayısıdır. boyutları artık günümüz gazetelerine yaklaşan akşam, tüm sutunları kapsayacak şekide büyük puntolarla atılmış " elhamdulillah, izmir'e kavuştuk " manşetiyle, izmir'in kurtuluşunu 9 eylül günü müjdelemiştir.
kaderlerinim savaşın kaderine bağlı olduğunu fark eden istanbul halkının gazetelere artan ilgisi o gün zirveye ulaşmış, akşam'ın izmir'in kurtuluşunu müjdeleyen nüshası daha piyasaya çıkarılmadan gazetenin önünde bekleyen okurlar tarafından tüketilmiştir. okurlar gece yarısından sonra bile, üstelik akşam'ın basıldığı matbaaya kadar gelerek, gazeteyi almak istemşler, çoğu da boş dönmek zorunda kalmıştır. gazete o gün yaşananları anılarında " kapıları açmanın imkanı mı var ? gazeteyi pencereden akıtıyorduk. alan, yüzüne gözüne sürüyordu. " sözleriyle anlatan falih rıfkı atay, duyguları için ise şunları söylemiştir: " galata rıhtımı üzerinde kamçısı ile selam marşını susturan beyaz atlı franchet d'esperey, o korkunç hayal, sanki bir operet sahnesinden kalma hoş bir hatıra idi ! doğrusu, daha fazla dolmabahçe'ye gidip vahideddin'i görmek istiyordum. içimdeki tek zulüm hevesi bu idi. " izmir'in kurtuluşunun verildiği gazetenin baskısı, akşam'a o zamana kadarki tarihinde en büyük satışı getirmiştir.
sayfa 44,

kısa ömürlü bir ek: " resimli edebi ilave "
akşam gazetesi 22 mayıs 1921 tarihinden itibaren 8 sayfalık bir ek vermeye başlamıştır. perşembe günleri olmak üzere haftada bir yayımlanan ekin boyutları 19*29cm.dir. sadece dört sayı yayımlanabilen " resimli edebi ilave "nin günümüze ulaşan tek nüshası 16 haziran 1921 tarihini taşımaktadır. daha çok çeviri ağırlıklı kültür - sanat haberlerinin verildiği bu ekin adında " resimli " sözcüğü bulunmasına karşın, resim ya da görsel malzeme hemen hemen yok denecek kadar azdır. olanlar da dönemin yaygın uygulaması olan gazete ressamlarının elinden çıkmış küçük çizimlerdir.
sayfa 62;
harf devriminin ilk gününde akşam'ın sayfaları
başından beri harf devrimini destekleyen akşam gazetesi okurlarını önceden hazırlamak amacıyla, 1928 yılı boyunca gazetede laztin harfleriyle yazılmış metinlere yer vermiştir. önceleri sadece bir başlık ya da oldukça kısa bir haber yeni harflerle verilirken, her geçen gün yeni harflerle yazılan metinlerin arttığı gözlemlenmekti.
akşam'ın latin ahrfleriyle çıkarılan ilk nüshasında yeni dönemi betimlemek için arapça harfleri ayaklar altına almış bir genç resmi kullanılmıştır. yukarıya kaldırdığı ellerinde g, m, k harflerinin tutmakta olan gencin arkasından bir güneş yükselmektedir. sayfanın yarısını kaplayan resmin üstünde iri puntoalarla dizilmiş şu yazı yer alır: " türkiye'yi cehaletten kurtaracak olan harf inkılabı bugün gazetelerin değişmesi ile bilfiil başlamıştır. resmin anlamına dair bir açıklama da resmin hemen altında yapılmaktadır;
" harf inkılabını temsil eden bu resimde, arap harflerinin enkazı içinden kuvvetli bir vücudun yükseldiği görülüyor. milletin bünyesini tasvir eden bu genç ve zinde insan elleri üstünde yeni harfleri taşımaktadır. bu harfler, vatanın halaskarı, türk milletinin müncisi, maddi ve manevi esaret zincirlerimizi kıran gazi mustafa kemal isminin ilk harfleridir. yeni ahrfleri temsil için bundan güzel, bundan manidar bir remiz bulunabilir mi ? karanlık bulutları yırtan bir feyz ve reha güneşi doğarken, bütün insanlar sevinç, şükran içinde ellerini halasa ve halaskara doğru uzatıyorlar."
(bkz: l akcham)
(bkz: cemal nadir guler)
sayfa 85;
akşam'a 1930'ların ortalarında katılacak önemli bir isim ise nazım hikmet'tir. " orhan selim " takma adıyla, 12 teşrinisani (kasım) 1934 yılında yazmaya başlayan nazım hikmet'in sütununun adı, önce " öz türkçe düşünceler "dir. daha sonra " düşünceler " olarak adı kısalan köşede nazım hikmet, kendi tanımıyla " akşam gazetesinde temiz türkçe denemeleri yapan teknik bir yazı işçisi " olarak yazılar yazmıştır. nazım hikmet bu dönemde akşam için kendi adını kullanmadan yeşil elmalar adlı bir de roman tefrikası hazırlamıştır.
akşam gazetesinin değişik yaşlardaki okuyucusuyla kurduğu ilişki, yıllar sonra akşam'da yazmaya başlayacak olan çetin altan'ın o yıllara ilişkin anılarına da yansımıştır:
" akşam'ın ellinci yılı olmuş. bundan 35 yıl önce evdeki en küçük akşam okuyucusu bendim. akşam'ın beş kuruşa 18 sayfa çıktığı günleri hatırlıyorum. ikindi saatlerinde omuzundan çapraz geçirilmiş kayışıyla koltuğunun altında taze çıkmış gazetelerin şişman demeti. göztepe'nin emektar gazetecisi, bahçe kapısının önünde görünürdü. yürür yürü tam eve yaklaşırken demetten kılıç çeker gibi akşam çeker, şöyle bir katladıktan sonra kapının pirinç kulplarından birinin içine sokardı.
dedem sadık bir akşam okuyucusuydu. köşe minderine akşam gazetesiyle ikindi kahvesi birarada gelirdi. sayfalar çevrilirken kehribar ağızlığın ucuna yerleştirilen bafra sigarasını hala görür gibi oluyorum.
anneannem gazeteyi yüksek sesle okumaya meraklıydı. kırıkdöküklükten henüz kurtulmuş bir okuyuşu vardı. fıkralardan en küçük havadislere kadar gazetede ne varsa hepsini, dinleyen olsun olmasın, duyulacak yükseklilkteki bir mırıltıyla okurdu."
sayfa 184;

akşam istanbul dışında basılan ilk gazete oluyor
o günlerde tüm istanbul gazeteleri gibi sadece istanbul baskısı yapılan akşam'ı ankara'da basmak için gerekli girişimleri başlatır. bu amaçla ilk olarak ankara'da bulunan güneş matbaası ile bir anlaşma yapılmıştır. gazetenin iki şehirde basılacağı haberi " türkiye basın tarihinde büyük inkılap: akşam istanbul ve ankara'da aynı saatte yayınlanıyor" sözleriyle 25 temmuz 1960 tarihli akşam'da duyurulmuştur. akşam sadece ankara'daki değil, adana ve sivas'taki okurlara da diğer gazetelerden önce ulaşmıştır. keza yurtdışına da.
sayfa 216;
akşam - son havadis gerilimi
çetin altan'ın akşam'da başlamasının üzerinden 2 ay geçmeden son havadis gazetesi yazarlarından o. seyfi orhon ile arasında kalem kavgasına dönüşen bir gerilim başlamıştır. karşılıklı ve oldukça ağır ithamlarla gelişen atışma sırasında, her iki gazetecinin de birbirine yönelttikleri suçlamalar düşünsel bir boyuta sahip olmaktan çok uzaktır. sonuçta, çetin altan ile o. sefi orhon arasındaki tartışmanın boyutları her iki yazarın gazetesini de içine alarak genişlemiş ve suçlamaların şiddeti daha da artmıştır.
sayfa 242;

akşam'dan " ayrılık merhabası "
sürekli el değiştiren ve okuyucusuz kalan akşam bir süre daha bayilere dağıtılmadan, resmi ilan alan bir gazete olarak yayınlanmıştır. gazete, 29 aralık 1981 tarihinde başlayan bir devir sürecini takiben 8 ocak 1982 günü, şekip altay tarafından tercüman gazetcilik ve matbaacılık'a 6 milyon lira devir bedeli ile satılmıştır. satışın ve devirin resmileşmesinin ertesi günü gövdesine 64 yıllık bir tarihin kaydedildiği bir basın çınarı olarak yaşamını noktalamıştır. siyah renkte atılan son nüshanın son manşetinde bu defa akşam kendi kapanış vedasını yapmaktadır. " türkiye'nin en eski gazetesi kapandı; ayrılık merhabası " sözlerinden oluşan manşetin hemen altında akşam'ın 20 eylül 1918 tarihli nüshasının ilk resmi bulunmaktadır.