bugün

sen, ihtiyar.
sen.
kokla bu çiçeği,
yaşamdan son bir nefes çek,
gideceksin birazdan.
çiçeklerin olmadığı yerlerde
geçireceksin geri kalan yaşamını.
sen, ihtiyar.
sen.
sus ve siktir git.
hayatın baskısında
gol imkansız devre arasında
adam kapatmış dükkanı
iyi ilikle hırkanı
bazen olur burda pazar
abazalar ne çok azar
benim şiir minik
anlamsızlık hedef ettik
elini ordan çekmelisin.
çekini sağlam yerden teğmin etmelisin.
bence biraz huzursuz, ama çokça delisin.
gel dedim,
gelmiyor
adama giderken söylenen söz
ayrılıktan çok kor!
ulu bir çınarın gölgesinde hayvanlar gibi sevişirken senle
lap lap lap diye vuruyordum *ötüne
utandım, bunu niye yapıyoruz diye
dur dinlenelim dedin o anda, iki saniye
ama ben devam ediyordum vurmaya haşmetle
gereksiz hareketlerdi bunlar anlamıyordum niyeyse

sikim durmuyordu yerinde, ne yapabilirdim söyle hele
öküzden bile beterdi halim, ama ne çare
zik beni zik diye bağırıyordun şehvetle
lokur lokur çekiyordum gittikçe seni içime
üff dayanamicam yeter artık dediğinde
kalkmıştı bi kere, inmiyordu malafat haliyle...
bir çiçek vardı kalbimde, soldu,
bir aşk deryası iken, bokla doldu.
amkseni sevdim de ne oldu?
efes pilsen zengin oldu.
senin sevdim,
bah sevdim,
bilmiyorum, belki.
bilmiyorum..*
senin sevdim,
nah sevdim,
bilmiyorum, belki.
bilmiyorum..*
hoşlanılan kız
o kadar başlık açılmış adına
ama senin sikinde değil
filiz sevişelimmi?
bazen bıktım
sendende bıktım
seni sevmektende bıktım
bıktım bıktım
musluğu açtım tıpasını taktım.
Ey insanlık....

Ayyy
Ayşe hanım
pardon
Ali bey
Excuse moi
Özrdilerim
yani şey

Yüze otuz beş
sandık
rey
Lezbiyen
oğlan
gey

Kafayı üşüttüm
Nereye gidiyorsun
Ey insanlık
Eyyy…..

Hıdır Çam

(bkz: ne yaptın baba sen)
(#11330987).
gördüm,
sevdim,
ağlıyorum...
bir poke attım facebookuna tık dedi
qanqası çıktı cici burda yoq dedi why wyhh
inanmıassan bi online ol baq dedi
tikican camda, cool balkonda sallanır why whyyy
sheqer yemiş libidosu zıplanır whyy whhyyy
sınavlar olmasaydı,
şarkılar baymasaydı,
sıkılmışken her şeyden;
hayat bu kadar yormasaydı.
ben,
ne anlarım
minimal
şiirden?
ulan yine laptop başında sabah oldu
bilmem ki acep yine mi kota doldu
rakı da erken bitti kaldım yarım
azıcık kolonya içeyim de bari açılsın damarım**
sen
ben
o
biz
siz
onlar gelmedi.
sen,
yeryüzünü acımasızca yakan güneş
ben,
yeryüzünde ki mavi gözlü kız çocuğu.
hayat dediğin nedir ki gülüm
daha dün mutluydun
bugün bahçeden kovuldun
sen gülden vazgeç a bülbülüm.
harun sinanoğlu
iyi dans ederim
fena ısrar ederim
arı gibi uçarım
ağzını yüzünü sçarım
e meklı olucaksın bır gun
m erakedıyorum ne zaman emeklı olucaksn
r emzıye gıdıcekmısın emeklemeye
e meklı olmaya emek emek kosuyorsun

g ulme hiç
u zulme de senı emeklı etmıyorlar dıye
r emzı bır gun oğretecek sana emeklemeyı
e r gec olucaksın sende emekleye emekleye emeklı.
r ezil remzıye kız sen o emeklıyor dıye emek emek
(bkz: sürrealist çalışan kaypana şair)
beni çekemeyenler varmış,
anten taktırmak pahalıymış,
al o zaman bunu eline,
haydi gidek evine.
ben ne de çok ölmüşüm,
ne çok hayata dönmüşüm;
nasıl da susamışım öpüşlere,
hangi kirli sularla yetinmişim.
hayır, bilmem lezzetini nem-i lebin:
ama neden gücenmiş olsun ki bir nebi?
eşitlik arzusu mudur sebebi?
içten içe tamah mı etmektedir bu çelebi?
hayır, hayır reva değil bu sebebiyet.
onda ki;
hürlüğüyle tefahür, gaybubetiyle tezahürde
sıfat-ı hakkaniyet.
ama bende değil.
gidip geliyorum ya ölümle yaşam arasında;
bir veda busesidir meram
ben nebi değilim vesselam.
attım taşı sekti gitti
senle beraber bir parçam gitti
ve ben tamam oldum.