bugün

sırf r leri söyleyemiyor ve bundan kazanç sağlamak için hani benim recebim şarkısını söyleyen şovmen bozuntusu.
şu an beyazshowda metin arolat ile tarkanı polemiğe sokmaya çalırken metin arolat tarafından "fermuarını kapat" diye uyarılmış showmen biri bana anlatsın beyazshowdan daha başarılı
komedyenlikten çok sempatikliğiyle işi götüren adam.
türkiyenin en büyük überseksüelerkeği.
gerek aile yaşantısı gerekse hayata dair görüşleriyle türk gençleri tarafından rol model olarak örnek alınması gereken kişidir.
programına konuk ettiği kainat guzeliyle arasına girip onu kaptırdığı uğur aslan'ı programına davet ettiğine pişman olan şovmendir...
Zaman zaman programına çıkardığı bu dünyada olmaması gerektiği halde varolan reyting oltasının ucuna yem olmuş şahsiyetleri, kendisini seyreyleyen kitlenin önüne çıkaran, önce ümüklerine yapışıp yerindibine sokan ardındanda yavrusuymuş gibi kucaklayıp savunan gülünesi varlık...Ama bunların yanında yetenekli, yakışıklı, sempatik ve 10 yıldır yer yer izlemeye devam ettiğim ve tv de gördüğüm anda kumandanın bütün tuşlarını zaptettiğim, yüce sıfat...
çok beğendiğim ancak birkaç durum ve tavırla gözümden düşmeye başlayan şovmen.
yaptığı programlara lafım yok, beğeniyle izliyoruz.
ancak; düşüncede, tarzda bir problem mi var anlayamadığım tavırlar içerisinde.
eski sevgilisi çağla şikel'in, kendinden sonra birlikte olduğu adamları programına davet etmeler, karşılaştıkları yerde kanka imajı verip samimi pozlar vermeler.
çağla şikel'e de taptığım yok; ama yazık bu kıza.
beyaz ya hala seviyor bu kızı yada hala kuyruk acısı var, bir türlü geçmiyor.
ama; bu tavırların kendisine yakışmadığı bir gerçek. umarım ki bu tavırlar, magazin muhabirlerinin abartmasından başka birşey değildir. yoksa beyaz'ı seviyoruz, ailecek izliyoruz.
yaşınıdan kaynaklanan çizgilerin yüzünde artık daha sık görülmeye başlayan showmen.
kıçı hafiften hafiften yağ bağlamaya başlamış showmen. diyenlerin yalancısıyım. gerçi ekranda da kabak gibi ortada.. hatta geçen gün bir dergide okudum. onu da bizim köşedeki bakkaldan çekirdekle beraber almıştım kıç kası yapıyormuş o yüzden de büyük görünüyor olabilir.
biri bana anlatsın la gönüllere taht kurmuş stand upcı.
(#1001668)
üç beyazdan biridir, değilse bile en iyimser bakış açısıyla dördüncü beyazdır. yani kim inandırabilir beni tuzun daha zararlı olduğuna, şekerin daha kötü espri yapabildiğine ya da unun daha çekilmez olabildiğine. canlı yayında konuklarıyla kah yalaşıp, kah onlardan azar yiyen, dandirik sanatçılara billboard olmuş, izleyici kitlesinin büyük çoğunluğunu evde kalmış abaza kızlar oluşturan bir beyaz şov olmaz olsun. beyaz burdan sana sesleniyorum lütfen artık afganistan da falan şov yap. yeter be vıcık vıcık.
son günlerde 2002 yılında aktüel'de yazdığı bir yazı fw maillere konu olmuş sovmen kişi.neden bilmem tv'de görüp de içten olduğuna beni inandıran nadir adamlardan.

yazısı için:
--spoiler--
Sıkıldım be kendimden. Valla... 32 sene oldu, aynı vücut,aynı ayak, aynı kafa ve o kafada aynı bakışlar, aynı mimikler, aynı eblehlik...Nasıl büyüdüğümü bile anlayamadım.

Sadece konkav aynalara gerçekleri söyleyebiliyorum, o da genç gösterdiği için..

Ne yapacağımı önceden bilmek bile sıkıntı veriyor bana ama bile bile yapıyorum. Adımımı bile yürüyeceğimi tahmin ettiğim için atıyorum. Hiçbir sürprizi kalmadı hayatın... Kendime aldığım bütün hediye paketlerinin içini ben doldurdum. En sıkıntılı tarafı da, ne düşündüğümü biliyorum, kendime yalan söylüyorum, kendim doğrusunu biliyorum.

Nelere güldüğümü bildiğim için kahkaha atıyorum. Ama artık yeter, bana beni bilmeyen biri lazım diye düşünüyorum son zamanlarda.
Bir kadın...
EVET BiR KADIN.

Karşı cinsten birini aramaya başlayalı, bir 20 sene oldu aslında. Bu 20 sene içerisinde, inişli çıkışlı bir hayatım olduğu için tercihlerim de beğenilerim de zamanla değişti. Eskiden bir ilişkide param yok diye üzülürken, şimdi param için mi yoksa benim için mi kaygıları arasında yaşıyorum aşklarımı.

Gerçekte aradığım kadının nasıl biri olması gerektiğini biliyorum.

Onunla ilgili hayallerim de var. Mesela.. Doğu Anadolu'ya giden bir otobüs Belki bir köy otobüsü... Sevgilim ve ben en önde oturuyoruz, 3-4 numarada. Otobüste herkes memleketine gidiyor, bizse onların memleketlerine. Dışarısı buz gibi, tipi var. Otobüsün içi sıcak. Sabaha karşı, gün yeni ağarıyor ve şoför radyosundan cızırtılı
bir halk müziği sesi, arada birde kan anonsları duyuluyor.

Aşkım benim, o uyuyor omzumda, otobüste herkes uyuyor,
bir ben uyanığım, bir de şoför. Sonra otobüs mola veriyor bir yerde. Yıkık
dökük, ama çok şirin bir yol kahvesi. Onu öperek uyandırıyorum, biraz
mızmılanıyo.

Üstüne birşey almıyor, kabanımla sarıyorum onu, birer sıcacık çay paylaştığımız...
Sonra ne oluyor bilmiyorum.

işte herşey bu kadar. Peki niye ben böyle birşey istiyorum. Aslında ben bunuda biliyorum, ne sıkıcı benim için, ama size anlatacağım ve bende sanki ilk defa duyuyormuş gibi heyecanlanmaya çalışacağım.

Niye Anadolu'ya giden bir otobüs?

Çünkü doğu bizde yokluktur, Batı ise varlık. Benimle Marmaris'e, italya'ya gelecek kız çok, ama benimde Tunceli'de yaşamak isteyen bir hatun yok ve bana o lazım...

Hayat uzun, yoklukları da paylaşmak lazım...

Niye önde oturuyoruz?

Çünkü otobüste 3 – 4 numaranın önü açıktır ve ben önümü görmek isterim.

Neler olacağını, ne zaman aldatılacağımı, aksilikleri,halledilmeyecek şeyleri bilmem lazım. Bir ilişkide herşeye hazırlıklı olmak lazım di mi?

Niye herkes doğulu da biz batılıyız?
Belki birbirimize muhtaç olma güdüsünden. Köy filmlerinde de hep hemşireyle öğretmen birbirine aşık olmaz mı? Tabii bunun tam tersi de şehir için geçerlidir.

Neden o uyuyor da ben uyanığım?

Bence bu bir erkeklik sorunu. ilişkiye zarar verebilecek sıkıntılar olduğunda onun haberi olmadan ben halledeyim ve sorunsuz, huzur içinde devam edelim diye.

Niye onu uyandırırken mızmızlanıyor?

Bayılırım ufak ufak kapris yapan kadınlara. Zaten bu kaprisin boyutu büyürde mız sesleri artarsa hiç uyandırmamak lazım.

Ve niye o paltosunu almıyor da ben onu kendi kabanımla sarıyorum?

Bu da bir tür koruma, hem de hayat boyu. Gerçekte onlar kaban değil kanat.

işte böyle... Birde bu gidişin dönüşü varki o kısmını hiç düşünmedim.

Zaten böyle bir yengeniz olursa bu yolun dönüşü olmaz herhalde.

Bu yazının özeti: OTOBÜS KALKIYOR VE BENiM ETEKLERiM TUTUŞTU...
--spoiler--
http://www.internethaber..../news_detail.php?id=63360
o biiiir ... formasyonunu tüm türkiye ye yayan showmen.
kendisiyle yeni tanismis olmama ragmen bana karsi 1 saat boyunca cok dost canlisi davranmis olan sevilesi sovmendir.
(bkz: sahiden de)

hatta

(bkz: saayden de)
iyi aile çocuğu.*
bugünkü biri bana anlatsın programında ispanya'da boğaları salarak yapılan cesaret koşusu için "bu da onların kurban bayramı" diyerek güldürmüş komedyendir. yapacak daha çok esprileri olduğunu göstermiştir. ha senden benden bir farkı yoktur espri konusunda. ama biz de bu yönüyle sevmişizdir. hiç olmazsa cem yılmaz gibi örümcek'e görümcek diyip saatlerce kendi kendine gülmemiştir, gülmez de.
başlarda ezik olduğunu, siyaset meydanında cem yılmaz ve yılmaz erdoğan' ın gögesinde yatıp, tanıştıktan sonra kendiyle barışık, sevgi dolu olduğunu düşündüğüm güzel insan.
ntv'de kadir çöpdemir ile yaptığı programın kendi şovundan daha keyif verici olduğunu düşündüğüm insan.
bir kez bile dağınık bir kıyafetle görmediğim,programında olsun başka bir yerde olsun hep doğru dürüst giyinerek insanlara saygısını da böyle belli eden doğru dürüst insan.
şovmen olmanın bütün gerekliliklerini yerine getiren ve de çok başarılı espiriler hazırlayabilen iyi bir kurgucu. aynı zamanda çok centilmen ve kibar. o kadar sıcak bir insan ki onu izlerken, onu ailemden biri olarak görüp ''abi abii abiciim'' diye televizyona sarılıyorum...
ağzını açmadan hangi espiriyi yapacağını tahmin ettiğimiz ve * yanılmadığımız tek tatlısu şovmeni.