bugün

5-11 aralık 2010 tarihleri arasında ankara'da alternatif politikalar merkezi tarafından düzenlenen bir avrupa birliği eylem 3.1 projesidir. amaç "türkiye'de gençlerin politika yapım süreçlerine katılımını artırabilmek"ti. bunun için 3 gün boyunca sorun analizleri yapıldı ve sonraki 2 günde çözüm taslakları oluşturuldu ve son gün bu çözüm önerileri mecliste bizzat partilerin grup başkan vekillerine sunuldu.
bu projeye türkiye'nin dört bir yanındaki onlarca üniversiteden 52 genç katıldı: türk'ü, kürt'ü; ateisti, dincisi; radikal atatürkçüsü, fanatik akp'lisi; ülkücüsü, sosyal demokratı... taraflısı tarafsızı hep birlikte bir 6 gün geçirdiler. inanılmaz tartışmalar oldu, yeri geldi salonlar terk edildi, yeri geldi bağrışlar çağrışlar oldu. ama o 6 günün sonunda şunu fark ettiler: hepsinin tek ihtiyacı olan şey saygı ve doğru anlaşılmaktı. ve aslında heps bu ülkede aynı şeyi istiyordu: barış. özde aynı yöntemde farklı olan bu gençlerin buradan kazandıkları en güzel şey "farklılıklara saygı duymayı öğrenmek" oldu. artık hepsi sorunları çözümlerken olaylara ve fikirlere çok yönlü bakabiliyorlar.

benim naçizane fikrimse sudur: sorun analizleri sırasında karşımıza çıkan en büyük sorun keşke gençlerden kaynaklı olmasaydı. memleket meselelerine ilgisiz ve duyarsız yaklaşan bir gençlik var bu ülkede. bu gençlik, ülkenin başına geçmiş tüm hükümetlerin gençleri potansiyel tehlike olarak görerek yarattığı korkunç eğitim sistemiyle sindirme politikasına alet olmaktadırlar.

meclise sunulan öneri taslağıysa şöyleydi:

a. katilim sorununun gençlerden kaynakli alt sorunlarina yönelik çözüm önerileri
1. yakın arkadaşlardan başlamak üzere kulüp, topluluk, fakülte ve bölümlerde katılım sağlanan aktivite ve toplantılardan bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılmalı.
2. gerçekleştirilecek etkinlik programları ve güzel örnekler basın ve internetle periyodik olarak paylaşılmalı.
3. gençlerin sık bulunduğu sosyal mekanlara (okul kantinleri, cafeler vs.) gençlerin genel katılımına yönelik bilgilendirme broşürleri konulmalı ve belirli günlerde gençler tarafından herkese açık etkinliklerle ilgili toplantılar gerçekleştirilmeli.
4. bir gençlik network’ü oluşturulmalı ve içeriği aşağıdaki gibi olmalı:
a. makale ve yazı paylaşımları
b. video, fotoğraf ve röportaj paylaşımları
c. forum,
d. bütün çalışmaların/projelerin bulunabileceği koordineli bir takvim
e. katılım simülasyonları (katılım oyunları)
5. katılımla ilgili önyargıları kırabilmek için fikir ve tecrübelerin paylaşılabileceği faaliyetler düzenlenmeli ve aileler de bu faaliyetlere katılımının teşvik edilmeli.

b. katilim sorununun toplumdan kaynakli alt sorunlarina yönelik çözüm önerileri
1. gençlerle veya gençler için çalışan kamu kurum ve kuruluşlarında stajyer, yarı zamanlı ya da kadrolu olarak çalışan gençlere daha fazla yetki ve sorumluluk verilmeli.
2. kurum çalışanlarına gençliğin katılımıyla ilgili kurum içi eğitim verilmesi ve bu eğitimin etkisinin/veriminin ölçülebilmesi için kurumların “performans denetimi” sırasında “gençlerin katılımı” konusu yer almalı.
3. gençlerle ilişkilendirilebilen çalışmalar yürüten kamu kurum ve kuruluşları bütçelerinden gençlik projelerini/çalışmalarını ve finanse etmek için ödeneklerin arttırılması; kurumların çalışanlarına yılın belirli zamanlarında gençlerle birlikte projeler geliştirme ve bu projelere katılma görevi verilmeli. proje süresince buradaki görevler kamu görevlerine kıyasla öncelikli kılınmalı.
4. bünyesinde gençlerin yer aldığı sivil toplum örgütlerinde, gençlerin bu örgütlerin karar alma mekanizmalarında görev ve sorumluluk alabilmeleri için buna yönelik tüzüklerde kota belirlenmeli.
5. gençlerde-çocuklarda “sosyal sorumluluk ve toplumsal hizmet” bilincinin oluşması adına çalışmaların yapılması için sivil toplum örgütleri lobi yapmalı ve okulların oluşturacağı bu faaliyetlerde kolaylaştırıcı olmalı. bu konuda yüksek kredili seçmeli derslerin müfredata sokulması öncelikli tutulmalı.
6. sivil toplum örgütleri, gençlerin katılımı konusunda bilinçlendirilmeleri için ailelere farkındalık arttırıcı faaliyetler düzenlenmeli.

c. katilim sorununun yönetimden kaynakli alt sorunlarina yönelik çözüm önerileri
1. gençlerin isimlerini kullanmamayı tercih ederek sürece katılabilmelerini sağlamak adına siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine üyelikler resmiyetin yanı sıra gönüllülük esasına da dayandırılabilmeli.
2. bilgi erişiminde var olan sansür kaldırılmalı.
3. polis-öğrenci kavgalarının önlenmesi için belediye ve valilikler eylem-protesto izinlerini kolaylaştırmalı ve devlet buna destek vererek gençlerin demokratik haklarının daha kolay kullanmaları sağlanmalı.
4. gençlik bakanlığı kurulmalı ve bu bakanlık hizmet bakanlığı şeklinde düzenlenmeli. gençlerin parlamentoda ve parti yönetim kademelerinde belirli oranda temsil edilmelerinin önü açılmalı.
5. türkiye piyasasına giren, belirli sayıda kişi çalıştıran firmalar belirli oranlarda genç istihdamı sağlamalı ve bu konuda teşvik edilmeli.
6. gençleri ve siyaset insanlarını bir araya getirebilecek teşvik, hibe ve projeler oluşturulmalı ve diyalog kurulması sağlanmalı.
7. üniversitelerdeki öğrenci temsilciliklerine senatoya etkin katılım sağlayabilmeleri adına oy hakkı verilmeli
(bkz: tennis anyone) orijinal ismine sahip 2005 yapımı spor / komedi türündeki filmdir.

konusu: Danny ve Gary başarısız iki Hollywood aktörüdür. Danny'nin aklını kaçırmak üzere olduğunu farkeden Garry, bir fikir bulur. danny'nin tenise duyduğu tutkuyu ateşleyerek onu ünlülerin tenis turnuvasına sokar.

imdb puanı 5,9'dur. bu puanın benim yorumlarımla paralellik gösterdiği görüşündeyim.

filmin tenis sahneleri tatmin edici düzeydedir. ancak diyaloglar konusunda başarısızdır. çok uzayan bu diyaloglar, filmi sıkıcı kılar.

filmde gereksiz bir pornografi de vardır. ama inanılmaz derecede gereksizdir.
Bi tane fakir insan çıkıp ben de varım dedi mi? Tuzunuz kuru tabi ki, %20 işsiz olmuş, dolar 4 tl, ışid pkk fetö ülkeyi kan gölüne çevirmiş. Böndö vöröm.