bugün

burası kamu kurumu allah diyemezsin, kitaptan bahsedemezsin, sakalın var ise yobaz, türbanın varsa einstein'ı anlayamazsın'' fikriyatı savunucularının kenardan köşeden yırtmak için dillendirdiği söz. laikliği anlayamamış ve kul ile allah arasında olan ibdaeti everest'in tepesinde namaz kılmak olarak düşünen zihniyetin yeri geldiğinde yırtmak için müslüman olduğunu belirtmesi durumundan başka bir şey değil. ah keşke her müslümanım diyen müslüman olsaydı be. münafık diye de bir güruh var, onlar ne o zaman? sen meclis komisyonunda ''allah'ın izniyle...'' diye başlayan cümleye laikliğe aykırı(!) diye itiraz edip, salyalı tükürüklerle aydıncılık oyna, ondan sonra ''ben de müslümanım ama'' de. o işler öyle olmuyor maalesef. ulan bazen ebu cehiller'e falan saygı duyuyorum. adamlar en azından delikanlıydı. çıktılar meydana, savundukları küfür ateşine sadık kalarak yığıldılar. şimdikiler o kadar bile delikanlı olamıyorlar. ah nerde o eski kafirler! yazık, çok yazık.
-allah ın izniyle diye söz başlayıp, trilyonluk servetin hesabını sünnet hediyesi ile açıklamak
-gemi ye gemicik demek, gemicik diyeni başkan yapmak
-dağı taşı kutsal toğraklarını satmak
-öfkenin bir hitabet sanatı olduğunu savunmak
-insanları aç işsiz bırakıp cukkasını doldurmak ve bunu ört bas etmek için bu ülke insanının örtüsünü kaos haline getirmek
-dini sömürmek
-allah adını ağzına alacak en son insanken insanlara allah ı öğretmeye kalkmak

ve bu şekilde sayabileceğim pek çok maddeden sonra bir "allah sızın da" kullanabileceği sözdür, bende müslümanım.

"insanlar aynı değildir demir den nal da yapılır kılıç ta"
ben de zengin çocuğuyum, ben de nişantaşında oturuyorum, ben de "beyaz müsLüman"ım.. niye beni aranıza aLmıyorsunuz?..
dahi anlamındaki de ayrı yazılır ve de ne iyi edilir bir bilseniz. mesela şu ben de müslümanım cümlesindeki kurban olduğum de ye bakın eğer ayrı yazılmasaydı ziyan olurdu, çok büyük haksızlık olurdu vallahi. bir insan ben müslümanım dediğinde özellikle bir hususa vurgu yapıyordur, iyi ya da kötü müslümanlığına. ama bu 'ben de müslümanım' cümlesi öyle mi, neler gizli burada neler. iki harfin böyle bir ayrıntıya ışık tutacağını, böylesi hastalıklı bir fecaate imkan vereceğini kim düşünebilirdi. hani efsunlu kocakarı eczaları gibi, insanın içindeki illeti ve zehri bir nefeste ifşa ediyor; belki kelamın sahibini sağaltmıyor ama en azından kim sıhhatli kim değil anlıyorsunuz vesselam. ne diyelim, maşallah maşallah kırk bir kere hem de. dahi anlamındaki de ayrı yazılır ve gördüğünüz gibi ne de iyi edilir.
işin ilginç tarafı buradaki ''de'' bağlacıdır. bu kişiler ''ben müslümanım'' demezler dikkatinizi çekmek isterim. ''ben de müslümanım'' ayrıca bir adam ülkeyi satması, gemiye gemicik demesi ağzından çıkan ''allah '' sözünün laikliğe aykırı olması sonucunu doğurmaz. kalıbın yetiyorsa her şeye muhalefet etmeyi bırakıp, millete birşeyler vaad edersin. bu ülke için birşeyler yapabileceğine insanları inandırırsın. o ülke satıcıları bertaraf edersin. karnı aç adama laiklikten bahsedersen, sonuç ortada. ağlayıp zırlarsın, nefretini dinden kitaptan çıkartmaya çalışırsın. sefil olursun, yazık. bir de 21 temmuz'da seçim meydanında, hz.muhammed'in hadislerini zikrederek muhalefet olmaktan kurtulamazsın. ya her zaman dilinde olsun hz.muhammed ya da riyakarlık yapmayacaksın. delikanlı olmak en güzeli.