bugün

yani simdi kimsenin degil sadece senin yanimda olmani istemem herseyi aciklamaz mi?
önünü ve bir yerlerini açmakla hiç de hoş görünmüyorsun. güzel olabilirsin, dikkat de çekebilirsin ama bana göre değilsin be güzelim.
seviyorum seni.
her gece giriyorum şuraya bir iki satır bişey yazayım diye, yazıyorum bazen ama geri siliyorum. mecalim kalmadı artık.
aklını başın al, güvenmediğin kimselerle birlikte olma. anne babanı düşün seni okutabilmek için ne kadar çok çabalıyorlar bir düşün. sen ankara'da hacetepedeyken bizler seni çok özlüyoruz. ha birde şu otomotiv mühendisliği bitince hemen evlen.
olanları, seni düşünmeden geçirdiğim tek bir günü bırak tek bir saat yok.
bu durum beni kahrediyor.
* Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zaman içimi
nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadiyen
bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları akşamları her işi bir
kenara koyup seninle başbaşa konuşmaları
özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu
küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak, bir
çift kısık gözle kendini, ellerimin okşayışına bırakırken.
...

devamı yok sevgilim devamında ayrılık var bu şiirin oysa bizim şiirlerimizin mısralarında bile boşluk yok ayrılık yok... bizim şarkılarımızda nakarattan sevdalar var sürekli seni sevdiğimi tekrar ediyorum... ve ben seni çok seviyorum . *
sana uzun saçın yakıştığını hangi dallama/hatun* söyledi bilmiyorum ama; çok pis maytap geçiyorlar seninle bunu biliyorum!
o ne lan öyle, yalanın böylesi...
yakışmıyor arkadaşım yakışmıyor; hiç bi' halta benzemiyorsun, tipsiz!**
başbaşa vakit geçirip olanları masaya yatırıp çıkış yolu mu aramalıyız şu aşamada yoksa bırakmalı mıyız her şeyin ucundan tutmayı şimdi yaptığımız gibi.
'seni seviyorum'la kurtulmuyor hiçbir ilişki. 'sabır'la da kurtulmuyor.
sabrın sonunda ne oluyor ben sana söyleyeyim; bir kadın tükeniyor ve sonunda acısını sırtlanıp paşa paşa gidiyor.

şimdi, 'gel haftasonu bir yerlere kaçalım' desem de gelmezsinki. Onu yapmazsın, bunu yapmazsın, şuna olmazsın.
kadın acısını sırtlanıp paşa paşa gitmesin de ne yapsın?
Bu işte bir iş var sen doğal değilsin
Biri girmiş aklına değişmişsin
Sanki biraz evvel ağlamış gibisin
Sen konuşmasan da
Ben anlarım çünkü en iyi ben tanırım seni
Ben anlarım sakladın silinmedi
Duvarların sağlam yıkılmaz sanıyorsun
Sen öyle zannet ben anlarım.
unutmak kelimesine inanmıyorum,insan yaşadıgı şeyleri neden silsin unutsunki?hele bi zamanlar kendinden önde tuttugu seni neden unutsun,ama artık vazgeçtim.ben vazgeçtikçe senin yaklaşman hep anlatılan o ego sorunu insan olduğunu mu gösteriyodu bilemiyorum ben sana konduramadım bunu o yüzden vazgeçerken o çok sevdiğim dostluğunu,bakışını da koydum bi yana.güçlüyüz dediysek bunu yapmalıydık nihayetinde.aşkın ne olduğunu mu bilmiyodun aşığım hala derken,ederi mi çok değildi neydi hiç anlayamamışım aslında seni.hiç gelmeyeceğini hep benim gelmemi beklediğini bildiğimden artık yokum dedim,iyi ki dedim..eski bi sevgili eski bi dost eski bi kardeş gibi eski kal..hoşçakal.
uzun zaman oldu. artık sen varmısın bilemiyorum hayalimde bile yoksun. yıllar geçmiş net olarak hatırlamıyorum yüzünü dahi canlandıramıyorum hafızamda, oysa güzel günler yaşadık diye takılırdı hep aklıma. artık sen yoksun ve ben tek başımayım. olabileceğim en üst düzeydeyim, sensiz bile başarabildim. bunu söylemek isterim işte hatırladım bak. ama sana değil bu serzenişim bunu da bil.
gelmişini geçmişini silmek istiyorum.
sen hayallerimde o kadar güzelsin ki...
takıntısın yemin ediyorum, senden kurtulacağım zamanı iple çekiyorum.
(#15640239)

- bir zamanlar.
bu yazıyı asla okumayacağını biliyorum.
biliyorum çünkü internetle alakalı ne varsa salakça bulursun sen.
belki de bunu yazarken sana değil kendime anlatıyorum bazı şeyleri.

aslında ne güzel başlamıştı, hep öyle başlar. tanışmamız fazla heyecanlı fazla tesadüf doluydu. o sebeple herkese anlatırdık zaten.
ilk aşkım değildin ikinci de değildin.
senden önce 2 erkek girdi hayatıma.
ve her biten aşkımda bir daha aşık olamam derken oldum.
biliyorum gene olacağım.
tecrübe ede ede öğrendim.
ne diyordum evet ilk aşkım değildin ama çok güzeldin.
aynı evi paylaştık günlerce,
ben kamil koç la kaç kere istanbul- erdek yaptım bilmiyorum,
sen kaç kilometre yol yaptın.
düşününce çok fazla olmuş her şey çok yoğun.
mesela bana 10. günümüzde evlilik teklifi etmiş olman.
benim de kabul edip o yüzüğü takmam.
ne saçma.
halbuki yaşarken saçma değildi.
ne olduğunu bilmiyorum nasıl bir insan olduğunu, ama neler olacağını,
uzun ve kızıl saçlarımı kestirmemi istediğin gün anlamalıydım.
ve siyaha boyatmamı.
böyle seviyorum kestir dedin kabul ettim.
kızıl değil siyah dedin kabul ettim.
sosyal hesapların olmasın dedin. olmasın dedim.
ben yağlı yemeklerden kaçarken her dakika elinde hazır yemeklerle geldin,
biraz kilo al daha tatlı olursun ben böyle seviyorum dedin,
peki dedim.
arkadaşlarımı kontrol ettin peki dedim.
nişanlandık. ben hala körüm.
istanbul dan erdek gibi küçük bir yere yerleşmemi istedin kabul ettim.
ben hala körüm.
o gün gittiğimiz barda dans ederken bir erkekle sohbet ettim diye ki anlamsız çok kısa sohbetti
burnumu kırdın,
kıskandım özür dilerim seni çok seviyorum dedin.
affettim.
ben çok körüm.
telefonlarına cevap vermedim diye ki uyuyakalmıştım kalkıp o yolu geldin.
telefonumu parçaladın affettim.
ben çok körüm.
çevremde senden başka kimse kalmadı, sen çalışırken oturup evde bekledim boş boş.
ben çok körüm.
bir gece telefonumu karıştırırken seni gördüm
ağzımdan sadece " beni sıkıyorsun" çıktı.
tokat yedim.
bu kez affetmedim.
ben seni, arada bir buluştuğumuz ve evlendiğimizde oturacağımız evi, lanet erdeği her şeyi terk ettim.
artık kör değilim.
en yakın arkadaşın bile tebrik etti beni, iyi ki kurtulmuşsun nihat iyi çocuktur ama takıntılıdır dedi. o bile..
öğrendim ki son 1 ay haplarımı değiştirip beni hamile bırakmak istemişsin.
aralık ta olacak olan düğünümüzün planlarını benden habersiz arkadaşlarına anlatmışsın.
annemi arayıp o benim olacak bir gün gelip alacağım ruhunuz duymaz demişsin.
bütün bunları yapamayacaksın.
senin yüzünden ev değiştirdik yetmez gibi 23 yaşındayım savcılıkta iki dosyam var.
beni kimse beğenmesin diye aldırdığın kiloları vermeye çalışıyorum,
saçlarım uzuyor.
burnum eskisi kadar güzel olmasa da sağlam.
benden habersiz arkamdan tehdit ettiğin arkadaşlarımla görüşüyorum.
lan o nefret ettiğin facebook tan bütün gün çıkmıyorum.
artık hayatıma ben şekil veriyorum.
kimse olmadı senden sonra ki daha 2 ay oldu olmadı ayrılalı.
merak etme olmaz. hoş olursa " boynumu kırarsın " zaten.
yaptıklarını özlemiyorum.
belki sesini.
belki dudaklarını.
hayır.
seni özlemiyorum.
sevmiyorum.
belki biraz.
biraz.
sevgilim, seni çok özledim.
Daha dün yarıldık 'bitti' ama ben hala özlüyorum seni.
Yatağıma uzandım dönüp duruyordum, bu saat oldu hala uyuyamadım. Her gece sarılıp uyuduğum lahana bebeği aldım yine kollarıma, ' neden ayrıldık', 'niye böyle oldu' diye düşünürken, sarıldığım bebek aklıma geldi. Bu bebeği sen almıştın bana. Benim küçükken hiç lahana bebeğim olmamıştı. Bu yaşımda sen hediye ettin çok sevinmiştim ilk aldığımda ama bugün enaz senin kadar üzdü beni. Ama yinede sarıldım bebeğe, düşündüm. Her gün her gece gözümün önünde bu bebek, seni hatırlatıyor bana.
Senin evini düşündüm, ordaki terliklerimi pijamalarımı, misafir diş fırçasını yani benim diş fırçamı. Gözünün önündemi onlar, bakabiliyormusun. Yoksa ayağının tersiyle itiyormusun terliklerimi, bidaha yemek yapabilecekmisin o mutfakta.
Hala sana inanmıyorum, yada inanamıyorum. insanlar severek ayrılmamalı,. Seni çok seviyorum deyip 'bittiğinin farkındasın' dememeli. iki yüzlülük gibi geliyor bana bu. Ben senin karşında bişey söyleyemedim. Ama 20 gün boyunca aramanı bekledim, bu sürede de 3kez aradım. Ama sen hiç aramadın, bide karşıma geçip 'sen çok özelsin, seni çok seviyorum' diyebiliyorsun.
Hala ne diyeceğimi bilemiyorum, aslında söylemek istediğim okadar çok şey varki ama söylesem neyi değiştirecek ki, zorla kendimi sevdiremem ya....
Bir tane 'kiraz' adında lahana bebek, koca bebeği ağlatmaya yetti....
Odandaki bana ait eşyaları görünce ne hissediyorsun çok merak ediyorum, benim gibi dağılıyormusun sende?
Terliklerimi atma olurmu? Birde misafir diş fırçasını benden başka kimse kullanmasın...
Bu yazıyı okuyamayacaksın, sözlükteki binlerce entry arasında kaybolup gidecek, sende gittin zaten....
terliklerimle gelsem sana sonunda aşkı bulmuş gibi
Hatırlar mısın bir şarkımız vardı, Sen dans etmekten utanırdın. Bildiğin tüm ateşli sözleri Fısıldar yakar beni, Her defasında kandırırdın.
"ben bu yazıyı sana yazdım " çünkü seni çoook seviyorum. (bkz: aşk)
sevgili yastığım,
sana normal yastıklar gibi davranmadığım için bana kızıyor olabilirsin. hatta bundan dolayı üzüntü de duyuyor olabilirsin. ama ne yapabilirim. sanırım manyak oldum ve bu senin suçun değil. geceleri seni kafamın altına koymak yerine sarılıp uyuduğum için kendini kötü hissetme ne olur. göz yaşlarım bazı zamanlar biraz rahatsız edici de olabilir. tuzlu yani sonuçta. ama bence en önemlisi susarken bile seninle konuşabiliyorum. gerçekten konuştuğumdaysa bu saatler alabiliyor ve hiç bıkmadığını biliyorum... seni seviyorum, beni sakın bırakma.
afyondaki kışlanın komutanı olacak zata yazdım. siz ve sizin gibiler yüzünden on binlerce masum gencimiz ölüyor, yaralanıyor, maddi manevi bunalıma giriyor. keyfin için, senin üstlerine şirin görünmen için daha ne kadar askeri harcayacaksın? sadece sana yazmadım, senin gibi yüzlerce komutan müsveddesi var, hepsine yazdım bu yazıyı. sizin yüzünüzden askerliğe, vatan hizmetine inancım kalmadı. bunu 2006 da askere gidince anladım. ne safmışım, gitmeden anlayamamışım. vatana hizmet falan yok orada, -iyileri tenzih ederim- rütbeliye hizmet var olsa olsa.
teninin sıcaklığıyla kalp atışlarımın dansını özledim oysa şimdiki aşk tenlerin ritimsiz dansı oldu yatağımda.
sen fazla cümle kurmaya gelmiyorsun, bu kadar yeter.
güzel gızım benim! boncuğum! gıcım! böyle sen yayıla yayıla miskin miskin yatıyosun ya yatağa. sonra çok yorgun oluyosun uyuyosun. işte o ara ben sana seni çok seviyorum büyüyünce seninle evlencem diyorum. senin gırtlağını yutarım. göbeğini öperim. insan maymunu seni.*