bugün

gayet rahat şekilde yapılan görüşmedir. valla ben şahsen benimkiyle her şeyimi konuşabiliyorum. bu konuda şanslıyım.
+ alo.
- alo.
+ nasılsınız efendim?
- iyiyim efendim siz nasılsınız?
+ iyiyim efendim.
- nerdesin kızım?
+ evdeyim baba.
- ne yemek var?
+ şu şu var baba.
- tamam kızım.

Hergün sekmeden yaşanan diyalogtur.
Arkadaşın yanında konuşurken:
-efendim baba
arKadaş:
-kanka sigarayı sakla.
-allah belanı virmesin.
baba:
-neyyy ?
--spoiler--
Efendim baba? Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam.
--spoiler--
Telefonla konuşurken dahi sigarayı atmanıza sebep olabilir. Sonra kendinize gelip "ulan sigaraya da yazık oldu" diyebilirsiniz.
Babamla aramdaki ilişki devlet dairesine girip yetkili kişiyle yaptığım görüşme kadar samimi, yani yok öyle bi ilişki.
en fazla 30 saniye süren konuşmadır.
otomatik olarak ayağa kalkılır.
korku, dağları bekler.
--spoiler--

Tımım bıbıcım inşıllıh bıbıcım pırılırı sıfırlıyırım bıbıcım.

--spoiler--
hani haberlerde bahsederler ya ''cumhurbaşkanı bilmem kim, bilmem nerenin devlet başkanınıyla bugün bir telefon görüşmesi yaptı'' diye... işte öyle haberlere konu olası bi eylem.

o kelimeler dolanır, her söylenenin sonuna ''hee, e iyi madem'' denir, iki taraf da kapatmak ister ama hadi konuşmak istemiyormuşum gibi olmasın diye kasar kendini.. anneyle akan giden muhabbet, her nedense babada tıkanır.

+''tamam o zaman ben haber ederim''
-''tamam madem''
+''hadi öptüm, anneme selam. görüşürüz''
-''görüşürüüüz''

'görüşürüz'ü' uzatır ki ''ilgisiz baba değilim'' imajı çizer.
en uzun 40 saniye süren konuşmadır.
alışılagelmedik bir olay yoksa maksimum bir dakika süren telefon görüşmesidir.
eğer belli bir konu yoksa konuşulacak; hal hatrı sorma ise maksimum 1 dakika sürer...

yok lan hani böyle bir sevgi farkındalığı da değil, isterseniz böyle içdli dışlı olun böyle.

bu telefon ve baba kelimeleri biraz garip...

bunun sebebi de baba ile boş beleş muhabbetin yapılmaması herhalde, misal anne ye saçma sapan gereksiz detaylar anlatıyor insanlar ama babaya yok aga...

düşünsene baba az sonra teknosa'ya gidip kulaklık alacağım, ordan bankaya uğruycam filan...

garip...
bir kere olsun yapmak istediğim konuşmadır. belki halimi hatırımı sorup, iyi olduğumu merak ederdi. telefonu suratıma kapamasını pekte dert etmezdim açıkçası. bilirdim ki telefonu suratıma kapatan bir babam var, benim babam. böyle duygusallığa girip canımı sıkmayı hiç istemiyorum. bırakın kapatsın suratınıza, sonuçta sizin aramanızı kapatıp tekrar sizi arayan tek kişi o. suratınıza kapatmak onun da biraz hakkı değil mi.
Son konuşmamız yaklaşık 5 dakika önce gerçekleşmiştir.

+ Efendim baba.
- Cumartesi buraya gel
+ Baba cumartesi işim var. Pazar gelebilirim ancak. Hayırmıydı ? Önemli birşeymi var.
- ben çağırıyorum. Daha önemli ne olacak. iyi tamam. pazar gel. ama yavaş gel.
+ tamam baba da önemli bişe mi oldu ?
- bişe yok. akşam geç kalma. işimiz var.
+ peki baba..

bakalım gidiyoruz bir alamete doğru ama. hayırlısı..
-Bişey bişey bişey.
+Tamam.
-ayni şey aynı şey aynı şey.
+Tamam baba.
-Ama, aynı şey, aynı şey.
+Baba tamam.
Çat kapanır.

Genelde böyle.
Genelde soda ve iki ekmek istiyor ve onu nereden nasıl alacağımı anlatıyor canimcim.
babamla aramızın çok iyi olmasına rağmen hafif geriliyorum. telefonu açmadan bi halt yemiş olabilir miyim? diye de düşünüyorum arada.
her defasında bir yanlış anlaşılmayla sonuçlanır. normal normal konuşuruz. akşam arar, nerede kaldın, yemeğe başladık, iyi, yiyin, sen gelmiyor musun, ben yemeğe mi gelecektim, öyle demedin mi, yook..
her defasında hiç bir yemeği benim için bekletmeyin derim, hep bekledik derler. sevmiyorum milletin aç aç beni beklemesini.
hele bir de telefonda ayrıntılı bir şey tarif edilecekse, babamla doğruyu bulmak mümkün değildir. annem zaten evlere şenlik. ee neler yaptın demeye kalmadan çaat telefon kapanır, neden kapattın derim, ee konuştuk, bitti der. telefonla belli bir yaştan sonra tanışınca böyle oluyor galiba, ısınamıyorlar, alışamıyorlar. ben de sevmem telefon konuşmalarını ama ..