bugün

8 sene evvel, bir sene rötarın ardından üniversite kazanılmış, gitmek için hazırlıklar yapılmaktadır. istanbul'da kalınacak yurdun idaresi adliyeden temiz kağıdı istemektedir. adliyeye gidilecektir. evden çıkarken baba "dur lan ben de geleyim senle" demiştir. beraber evden çıkılır.

adliyeye gelene kadar ileriye yönelik planlardan falan konuşulur. adliyenin avlusuna girilince konu birden değişir.

baba: temiz kağıdı alacan da, ya sabıkan varsa?
oğul: ehüehüehü baba ya. (iç ses: iğrençsin baba ya)
baba: yok mu şimdi hiç sabıkan? ya sabıkalıysan?
oğul: he var baba. adam vurdum namus davasına. ehüehüehü. (iç ses: lan bu adamın espri anlayışı bu kadar kötü değildi.)
baba: var var. sabıkan var. **suratında "yediğin boku biliyorum" ifadesiyle oğula bakar**
oğul: neymiş ki? (iç ses: lan bir yerden açık mı verdik? sigara içtiğimi falan mı öğrendi ki?)
baba: geçen bilgisayarın içindeki cd neydi lan öyle? **suratında "sıçtım ağzına" ifadesi ve saklamaya çalıştığı tebessüm**
oğul: ne cd'si ya? (gözünün önüne üç zencinin sarışın bir hatunu birlikte bafiledikleri, iki lezbiyenin birbirini yalayıp strap-on dildo ile orgazm manyağı yaptıkları, çarkıfelek yarışmasında sessiz harfi bilemeyen kadına sunucunun parmağıyla zevk manyağı yaptığı ve bunlar gibi daha bir çok video içeren cd gelir. (iç ses: anuna koyim david! kafani zikim olum! malsın lan sen! o cd bilgisayarın içinde bırakılır mı lan dangalak!)
baba: bana saf ayağı çekme lan! gördüm ben. ahlaksız herif!
oğul: baba benim değil cd. (iç ses: %^#$=*?)
baba: kimin lan?! kardeşin mi izliyor?!!
oğul: ya baba hede'de gördüm merak ettim, ödünç aldım. (iç ses: affet beni hede.)
baba: haa. demek porno grubu kurdunuz, biribirinize porno cd veriyorsunuz. lan oğlum nasıl izliyorsunuz lan onları. hayvanlar bile ortalık yerde yapmıyor o işi. adamlar 5-10 kişi bir arada halvet oluyorlar. kadın kadına ilişkiye giriyorlar. bu ne biçim sapkınlık lan böyle?
oğul: öyle baba, biliyorum. ben de zaten iğrendim görünce. kapattım hemen. (iç ses: ne?!!)
baba: ne?!! iğrendin mi? **kısa süren bir şaşkınlıktan sonra, olası üretim hatasına karşı tepeden tırnağa oğlunu süzer**
oğul: yani öyle ahlaksızlıktan iğrendim baba. bilgisayardan çıkarmayı unutmuşum. (iç ses: allahım bitsin bu kabus!)
baba: lan oğlum hadi bir halt ettin izledin bu boku. niye cd'yi çıkarmıyon lan bilgisayardan. ya kızkardeşin görseydi. manyak mısın lan sen?
oğul: baba iğrendim dedim ya. o anki iğrenmeyle unutmuşum çıkarmayı. (iç ses: sıç anuna koyim.)
baba: neyse, bir daha görürsem külahları değişiriz. annene de söylemedim bu mevzuyu. aramızda kalacak. anlaştık? cd'yi de kırdım attım zaten.
oğul: tamam baba. (iç ses: gitti mis gibi karışık cd. hede'ye ne bok diyecez lan?)
baba: hadi gir içeri al belgeni. ben şu banka oturuyorum biraz.
oğul: tamam ben gelirim birazdan.

ağır adımlarla kafa öne eğik vaziyette binaya doğru yürünür. derken arkadan tekrar babanın sesi duyulur.

baba: david!
oğul: efendim baba?
baba: **suratta sırıtmayla** sigarayı da azalt biraz.

fatality! baba wins!

the end
evde hemen hemen her gün rutine bağlamış kardeş kavgalarından biri yapılmıştır. abime sinirle burnumdan solumaktayım. hırsımı almak için odaya girip biraz yatağı yumruklayım dedim. ama geçecek gibi değil. bende ikinci round başlasın diye odadan çıktım. ardından ayakkabı bağlamakta olan abi görülür. eğilmiştir ve beni görmesine imkan yoktur. arkasına gidilir ve hayvani bir tekme kıçına yapıştırılır.

b: anam anam anammmmm!!!
v: &/!^+
b: lahnnnnnn!
v: baba!!
b: ben seni anlamadım bebe! hanım koş bebe belimi kırdı. ya hanım sen bilirsin biz bu bebeye besmelesiz mi başladık nedir?
evi değiştirip yenisini alma önerisi getiren cilekrazziye babasının cevabıdır
'ben bu kadarını yapabiliyorum. sen kazandığın parayla bi gün bir tuvalet yaptır da ben onu bir göreyim.'
(bkz: bu da böyle uyarlama bi senaryomdu)
lise 2 deyken babam bir şeye kızmış enseme tokat patlatıcakken elini tutmuştum diğer elle vurucakken diğer elinide tuttum. gücün artık bana yetmez babında pis pis yüzüne sırıtırken kafayı yemiştim babamdan. bana verdiği en iyi ayar buydu.
adama intiharı bile düşündürtebilirler.aynen aktarıyorum:

facebook'da ne düşünüyorsun şeysine 'oldu mu şimdi böyle finaller öncesi bedava internet?' yazıp gönderilir...

bir süre sonra baba kişisinden bir yorum gelir:

'kullanmak mecburi değil.'

oturulan yerde çöküp kalınır.eliniz ayağınız tutmaz.cevap yazamaz mecburen o yorumu beğenirsiniz.
(bkz: göbeğinden işetirim)

kahvaltı ayarı.
küçük yaşlarda sofradakileri beğenmez ve yemeyi reddederdim. Yine böyle annemle çatal bıçak savaşı yaptığımız kahvaltı sofrasında babam tam karşımdaki duvara bir resim astı. Hepimizin bildiği bir resimdi. Başında ölmesi için nöbet tutan bir akbaba ile kemikleri sayılan küçük bir çocuğun fotoğrafıydı. Bak dedi bu çocuk senin bu ağız burun kıvırdığın sofradakilerin belki tatlarını bile hiç bilemedi. Bunları bulamayan dünyada kaç milyon çocuk var . Şimdi şükret ve güzelce yemeğini ye dedi. Boynum bükük öylece halının desenlerini inceledim bi' müddet. Unutamadığım sağlam bir ayardı.
(bkz: kevin carter)
ve hatırlamak isteyenler için [http://img374.imageshack....365/hungry20child1gs7.gif]
- ben
+ babam

- baba ben eve çıkıyorum arkadaşlarla .
+ oğlum daha ananla geçinemiyorsun , elin çocuklarıyla mı geçineceksin ??
- ?!?!?! şeyyyy
+ neyyy??
- . . . . .
+ tamam çık da gör gününü .
yıllar önce lisedeyken, sigara içerken babama yakalanmıştım. tam sigarayı içime çektim. babam içeri girdi elimdede sigara öylece baka kaldım yüzüne.

babam: oğlum çokmu seviyorsun o sigarayı ?
ben : ...!!(ses yok)
babam: hayır, eğer o kadar seviyorsan içinde kalsın duman, dışarı verme.
Baba her şeyi bildiğinden oğlunun vaziyetine ve utancını bir daha yapmaması için söylemiştir.
izin vermeyecekse 'olmaz' demez bendeki baba. 'sence uygun mudur bu istediğin?' der. bende de 'uygun' demeye göt olmadığı için o iş de öylecene kalır.
lise yıllarıydı, babam yanımda arabıyı ben kullanıyorum. kartal l ile deli gibi gidiyorum. önüme geleni sollanmaz uyarılarına rağmen solluyorum. o kadar güzel ki babamın yanımda olduğunu bile unutmuşum. önümüze mercedec çıktı, çıkmaz olaydı. ben bunu virajda geçmeye yeltendim. babam artık patlamayla aq.umun adamın altında uçak var basmıyor da sana noluyor, deyince, hak verdim, yavaşladım.
üniversite sınavına üçüncü kere hazırlanılmaktadır. oldukça hasta olunan bir gün denemeye girilmiştir ve baba da o gün hasta olunduğunu bilmektedir.

-ne bu deneme sonucu böyle?
+baba biliyorsun o gün hastaydım.
-hiç üzülmedin mi yani şimdi kötü geldiğine?
+ya deneme en nihayetinde hastaydım da. neden üzüleyim ki?
-eskiden bir üzülürdün falan artık o da kalmadı. iyice kaşarlandın ha.
(bkz: senden bir bok olmaz)
tarih ve fatih sultan mehmet hayranı babama bir gün

''bak baba, eğer ben senin oğlunsam emrediyorum arabanın anahtarlarını ver, yok eğer sen benim babamsan derhal arabanın anahtarlarını bana teslim etmen gerekir' dediğimde

-istanbul u fethet, fatih ol sonra gel bana sultancılık yap deyyus, s.ktir git yok sana araba maraba demiştir.
üniversiteye hazırlandığım dönemlerde nasıl canından bezdirdiysem artık adamı beni karşısına alıp; bak yavrum*herkes iyi bir meslek sahibi olmak zorunda değil sen de iyi bir anne olursun demişti ki o gün daha çok çalışmam gerektiğine karar verdim.*
ergenliğimin doruğundayım, babamla her konuda tartışıyoruz. tartışma hararetlendikçe daha da hırçınlaşıyorum, ağzımı bozuyorum. ardından babam yüzünde 'bu iş böyle olmayacak' ifadesiyle
'bak oğlum cüzdanımı, arabamı alırım bu evden siktirolur giderim bir daha ne sen ne de anan yüzümü göremezsiniz. bir sahil kasabasında tek başıma yaşarım ne senle ne ananla uğraşırım.'
o an düşündüm 'lan bu adam senelerce okumuş subay olmuş bu yaşa gelmiş hakketen neden benim sorunlarımla uğraşmak, bana harçlık vermek, annemin dırdırını çekmek zorunda lan'. o an babamın psikolojik olarak ergenliğimi sonlandırdığı andır.
edit: babalar ne kadar fedakar lan bi düşünün.
-baba 30 lira ateşlesene.
+bas git lan.
- tatil nasıl geçiyor efe?
- iyi baba.
bla bla bla

-sakın korunmayı unutma, alkol aldıktan sonra dikkat et kapatıyorum telefonu.

bir sigara yakmıştım üstüne.
- baba kızla buluşuc...
+ neden ?
+bu dünyaya gelmeyi ben istemedim baba! Yeter artık.
-bu aralar çok film izliyorsun sen.
17 yaşındayken olanlar:
- oğlum sigarayı bırakmıcak mısın?
+ hayır baba.
- o zaman bana da ver ben de başlayacağım bundan sonra.
+ al baba.
- hastır ordan eşşek herif! 1 ay para, kontör, bilgisayar yok sana.
arkadaşımla babası şiddetle tartışırken aralarında geçen diyalog;

a: yaa tabi sende ne anlarsın ya bırak bu işleri baba.
b: ne yaptın lan bu yaşa kadar ben anlamayacağım sen mi anlayacaksın!..
a: sen ne yaptın allah aşkına bu yaşa kadar baba?..
b: ben insandan insan yaptım ulan senin onu bile yapıp yapamayacağın belli değil.

not: olay sonrasında arkadaşımın nutku tutulup dumur olurken, ben yerlere yatmakla meşguldüm.
Siyasetin hukuki boyutu üzerine tartıştığımız esnada bana "iktidar dediğin o kadar hukuki olsaydı millet akp iktidarının kabul ettiği kanunları bu denli eleştiriyor olmazdı, siyaset hayatta öğrenilir" diyen babamın haklı ayarıdır.