bugün

görüldüğü yerde saçları üçe vurulası, burunlarındaki, hatta güneş görmeyen yerlerindeki piercingleri sökülesi zibidilerdir.
ağzına ağzına vurulasılardır.
baba parasiyla starbucks'a gidemeyen bazilarini niyeyse cok rahatsiz eden zibidilerdir.

ben starbucks'a gitmiyorum, babamdan para da almiyorum ama babasindan para alip giden varsa da bana ne ! afiyet seker olsun.
toplanıp, kolilenip, mozambik bandıralı bir gemiyle lüksemburg'a gönderilesi zibidilerdir.
sırf hava olsun diye starbucks'a çebindeki bütün parayı yatırdıktan sonra meteliksiz kalan ergenlerdir.
baba parasıyla her gün paket paket sigara alanlardan, baba parasıyla net cafelere koşturanlardan, baba parasıyla manitaya hediyeler alan zibidilerden daha zibidi değillerdir.
bahsi geçen yere gitmek için zibidi ya da baba parası ön koşulu aranmamalıdır. illa gitmek istiyorum diyen ,zibidi olmayan ya da babası zengin olmayan herhangi bir bireyin küçük meblalar karşılığında sırf gitmiş görmüş olmak için gidilebilirliği olan yerdir.
ayakkabı boyacılığı yapıp kendi parasını kazanan adamın gidemeyeceğinden dolayı çoğu kişinin dahil olduğu gruptur.
babaları götünü yırtar para kazanmak için. bu zibidiler de piçlik gereği yok ağız tadı, yok bok tadı, yok bilmem ne bahaneleriyle starbucks'a giderler.
ağzının tadını bilen zibidilerdir. yahu adamlar hakkaten güzel yapıyo kahveyi ya.
gören de bütün ulusözlük tayfasını çalışırken okuyan aşkımızın meyvesi ayteklerden sanacak. sen sanki kendi paranı yedin dallamazi. bak ağzın açıldı emziğin düştü, al yerden.
(bkz: kendi parasıyla starbucks a gitmenin asaleti)
(bkz: baba parasıyla kebapçıya gitmek)
bir de bunların arkadaş parasıyla giden versiyonları vardır, ki onlara yancı denir, onların yanında melek gibi çocuklardır.
(bkz: oha bu benim lan)

ben çalışan bir öğrenci olduğum zamanlarda giderdim starbucks'a. e ne yapayım şimdi, kendi kazandığım parayı ayırayıp, babamdan aldığımı ayırayım. starbucks'a gidecekken yanıma kendim kazandığım parayı alayım. onu mu diyorsunuz?

kaldı ki şimdi çalışmıyorum koşullar gereği, ama bir şekilde hayatımı sürdürmem gerekiyor, bu yüzden gidip de zengin bir adama metres olamayacağıma göre babamdan para alıyorum. ne yapayım? parayı babam verdi diye evden çıkmayayım mı?

tamam bazı değerleriniz var. aferin, çok kişiliklisiniz de; insanların zevklerine neden bu kadar aşağılayıcı tacizlerde bulunuyorsunuz ki? hayır şimdi ben bir tane bile insan tanımıyorum ki starbucks'a gidenlere hakaret ediyorsunuz diye sizi cool bulup sizinle ilgilensin falan. o yalanlar eskiden söyleniyormuş arkadaşlar, kimse coolsunuz diye size vermez artık. kaldı ki buna laf ediyorsunuz, ama 3 öğün de mc donalds'tan çıkmayanlarınız da vardır, onu ne yapacağız?

amacınız ne? siz kimsiniz de insanın cebindeki parayla ne yapabileceğine karar verme hakkına sahip görüyorsunuz? size ne isteyen istediğini yesin içsin. hayatı bunlarla değerlendireceksek zaten hiçbirimizin yaşamaması lazım. bırakın allah aşkına.
(bkz: her parası olan baba parası mı yiyor lan)
kendi parasıyla giderse enayi olur. zibidi daha mantıklıdır.
kendi parasını kazanarak gidenden farkı yoktur.
(bkz: starbucks ı özel bir yer sanmak)
öncelikle starbucks'a gitmenin bir zevk meselesi olduğunu düşünüyorum. yani aynı fiyatta ve çok daha ucuza kahve içebileceğiniz yerler mevcut. ancak demek ki kahramanımız buranın kahvesini seviyor. burada suçlu o zibidi olmamalıdır. yani bir şekilde bir şeyiyle hava atsa, misal; altındaki son model arabayla gereksizce hız yapsa olabilir. o parayı adam bir yere harcıyacak sonuçta değil mi, hepsini hayır kurumuna bağışlayacak hali yok (gerçekçi olursak.. yoksa aktivist filan olabilir). ancak burada neden baba ve zibidisi eleştiriliyor, liberal sistem eleştirilmiyor, asıl parmak basılacak nokta budur. o zaman sosyalist bir düzen için çaba harcayın ve kimse baba parası yemesin? öyle değil mi? evet onlara kızıyor olabilirsiniz ama bizde de çoğu ülkede olduğu gibi liberal bir ekonomi anlayışı var ve bu tip bir anlayışta, birileri hep baba parasıyla starbucks'a gidecek.
(bkz: Ananın karnından emekli maaşıyla mı çıktın)
Dayak atılası insanlardır.
Curve'ü yekselttiklerinden birilerinin canını fena halde sıkan insanlardır.
Ne zaman starbucks'ın yanından geçsem genelde 13-18 yaş arası olan bir elinde iphone 6 plus diğer elinde marlboro olan tikilerdir.
Yeni türkiye nin aydınlık gençliği.
Hedeflenen kitledir tam olarak, hayatta hiçbi şeyi başaramamak okadar da önemli degil babası zengin çünkü. Tiksindiriyor artık bu topluluk insanı.
(bkz: amlarına koyayım ben onların çok ayıp ediyorlar) *
Adamlar 2,25 e aldığım wasayı 4,75 e iteliyor.
Soya sütü migrosta 7,5 lira iken yarım litre 300 ml 5,5 liraya satıyorlar.
Allah'ım bu neyin kafası Migros bile beni bu kadar silkemez.
aynı zamanda markanın prestij demek olduğunu zanneden, parası çok aklı kıt, kapitalist olduğu halde kendini sosyalist sanan veletlerdir.