bugün

tıpkı bir kelebek gibidir, sen kovaladıkça o kaçar,fakat kovalamayı bıraktığında birgün ansızın gelip omzuna dokunuverir.
zamanında Yılmaz Erdoğan aşk nedir diye soran muhabire şu sözleri söylemişti,aşkı tanımlayabilsem yazmayı bırakırdım.*
gelir geçerdir. ama gelir geçerliği sevilir.
öyle engin bir tanımı vardır ki, nereye çekersen oraya gelir. herkesin kendine özgüdür aşkı, özgündür çünkü. bambaşka yaşanır her nefeste. yorumdur...

kimine göre ömürlüktür, kimine göre 'o' olmadan bir adım önü görülmez. kimi, tutku der , kimi heyecan... dedik ya, herkes bişey der diye... öyle işte...

aşkı sever kimisi de... aşık olur yine ve yeniden... biri çıkar karşısına, tek hayali o olur.evet heyecanlanır, dokunmak ister,koklamak ister... yanında ister velhasıl her daim. sonra, sonra,sonra... artık heyecanlanmaz onu görünce, kokusu da çok sıradandır, her gün yediği simit kokusu gibi koklamaya alışık ama kokusunu duymadan duramaz. görmek için dakikalar saymasa da görünce mutlu olur, keyif alır. dokunmak ihtiyaç olmaz belki ama hoşuna da gider dokununca.

aşkı sever dedik ya kimisi, aşık olur yine ve yeniden...yeni bir koku arar her nefesinde, yeni bir ten, yeni bir dokunuş demişler ya öyle işte. yeniden emek vermek ister canı, yeniden bir kıvılcım, bir küçük çırpınış...bulur da, başa sarar aşkını, 'aşkını' değiştirerek... belli ki aşka aşıktır, aşık olduğundan çok...bir ömür sürsün istese de beceremez, her seferinde umar sadece'bu ömrüm olsun' diye...

dedik ya, aşkı sever aşık olur yine ve yeniden...emek harcar aşkına da aşklarına da... gidenin arkasından ağıt yakmaz böylesi, yeni bir aşka kucak açmıştır muhtemeldir,ağlamaması ondandır eskiye dair... eskiyi düşünmeye vakti yoktur...

dedik ya aşkı sever yine ve yeniden... belki de her yaşadığını aşk sanmasıdır hatası... ebedi olamaması aşklarının, aşığım demesinde gizlidir belki... olsun varsın, heyecandır, özlemdir,arzudur onun için aşk ama dedik ya gelir geçerdir... ömürlük olsun istese de , birgün doğru zili çalacaktır emindir...

yine bir heyecan var şimdi bende, yine gözbebeklerim tek bir ufka kilitli... yine bir koku var burnumda ,o gevrek simit gibi... küçücük daha, 2 günlük bebek gibi , eline almaya kıyamazsın şimdi onu, nasıl güzel nasıl sıcak bilemezsin... nasıl özlemli, nasıl heyecanlı bilemezsin... aşık oluyorum yine...ben adına aşk diyorum... çünkü ertesi güne çalıyor aklım, görmek için, heyecan için, tutku için, benim adını koyduğum 'aşk' için... aşkı sevdiğim için, sana aşık oluyorum şimdi...ömürlük diyebilmek için...
aşk öyle birşeydir ki,sevgisinden emin olmadığın an dünya sana zehir olan,kafayı yavaş yavaş sıyırdığın,her sarıldığında aklına binbir şey gelen,heycanlandıran,güzel,muhteşem,boktan,anlamsız,tarifsiz,dünyada olduğun için şükrettiğin,sırf o yüzden ölmek istediğin şey...
elif şafak'ın son romanı, ilahi aşkla insani aşkı birarada çok güzel ifade etmiştir.
3 Yıl Boyunca Goremesen Bile içini Yakan Cok sinsi Bir Duygudur Hiç Ummadıgın Zaman Aklına Düşer Vizelerden Çakma Sebebin Olur...
dünyanın eksenine 120 derecelik açı aralıkları ile yerleştirilmiş ve döndürme etkisi bulunan üç harftir.
ondan daha güzel, daha akıllı, daha becerikli, daha mavi gözlü birisini gördüğünüz zaman kendinizi enayi hissetmemenizi sağlayan mükemmel bir nimettir aşk. aşk 3 milyar erkek ile 3 milyar kadının aynı küçük gezegen de yaşarken her birisin ayrı ayrı mutlu olmasını sağlamak için yaratılmış mucizevi bir formüldür.
ingilizcesi, love. aşk karşılığı. en güzel kelime, fransızca amore. vatan gazetesi yazarı dilek önder de aşk karşılığı, amore kelimesi'nin en güzel olduğunu belirtmiş.
dünyada çaresi olmayan tek hastalık
Bir tür zamir.
pek güzel. pek harika. pek olağanüstü.
Karşılıklı manyaklık statüsü.
pi sayısı gibidir. kimisi 22/7 der kimisi 3,14. ama kimse tam olarak kaç olduğunu bilmez.
elif şafak romanı.
ilk 30 sayfasını okurken eyvah yoksa yanlışlıkla bir maeve binchy romanımı aldım ben kuşkusuna düşüren, sayfalarda ilerledikçe derin bir oh çektiren kitap. seviyorum bu yazarı okumayı.
batini'sine ulaşmak için zahiri'sinde yanılması gereken hayatın anlamı.
eziyet etmenin psikolojik ekseni.
anlatılamayacak kadar derin.
3 boyutlu gözlük gibidir. hayatın tekdüzeliğini bir anda yok eder. her şey farklı bir anlam kazanır.
belli bir yaştan sonra kaybolan ve yerine mantığa bırakan şey.
aşk bir sudur
iç iç kudur
aşkın tarifi budur
anlamadıysan kudur
aşk bir sarmaşık, sarılmışız. ****
mazoşistliğin bir numaralı örneğidir, acısını bir tattırdımı bünyeye çektikçe çekesi gelir bünyenin... doymaz bir türlü o acıya, isot acısı gibi tatlı acıdır ama bir yerden sonra kabız yapabilir, eğer o acı tatlılaşmadan devam ederse ilerlemeye basura bile yol açabilir.

edit: ruhuda bedenide helak eder aq.
ağzına sıçıp senin tuvalete bile sıçmana müsade etmeyendir.
* aşk, beklenmedik bir anda kalbinizin size muştuladığı ve sizin tarafınızdan kurulan bir ülkedir. başlarda, çoğunlukla iki kişi tarafından kurulduğu düşünülür; ancak sonlara doğru anlaşılır ki bu ülkeyi kuran sizmişsiniz, yöneten ise o imiş...

* bu ülkenin işgali için o kadar çok talip çıkar ki...
kibir, gurur, saygısızlık, anlayışsızlık, kıskançlık, şayia vs. işte bunların hepsi ve daha fazlası sizin rikkatle kurduğunuz bu ülkeyi talan etmeye niyetlenmiş tuzaklardır. eğer siz aşkınızdan mutmainseniz bütün bu tuzaklar size, ülkenize başka yerlerden gelmiş rüzgar gibi gelir. yeter ki bu rüzgar sizi savurmasın, yeter ki aşık olduğunuz kişiyle el ele tutuşup rüzgara karşı yürüyecek gücünüz olsun.
bağlanmak
paylaşmak
sadakat
saygı
hoşgörü
anlayış
bekleyiş
tutku....vs.

aşık olan kişinin her zaman sadık kalacağı duygular;
umutsuzca bağlanır,
karşılıksız paylaşır,
her zaman sadıktır,
elinden geldiği kadar saygılıdır,
bir çok şeyi hoşgörür,
sevgiliyi anlamaya çalışır, anlayışla karşılar,
daima bekler,
tutku bütün duyguların çarpanı ve sonsuz olmasını sağlayan tek vasıta.
sınıfca pikniğe gidilmiştir. gülünür eğlenilir. otobüs sizi tekrar dersanenin önüne getirir.
ayrılırken hoşlandığın kız yanına gelir. "yarın görüşmek üzere" der ve yanağını hafifçe öper.
eve giden otobüse binersin. otobüs camının yansımasında kendini görürsün. hiç bişey düşünmediğin halde
yüzünde aptal bi gülümseme vardır. aşktır bu.

edit:imla