bugün

-kapalı olmayan, göz önünde (açık kapı).
-anlaşılır, su üstünde (açık konuşmak).
-azıcık kelimesinin bazı yörelerdeki söylenişi (acık ekmek versene bana).
"Bütçe açığı", "para ile ifade edilen açık" ve "borç ile alacak arasında fark" olarak üç ayrı anlamı kapsar.
dükkanlarda yazan dükkanın işler durumda olduğunu gösteren, ama nedense kapatırken ters çevrilmesi unutulan yazı.
cahit külebi'nin yazmiş olduğu şiirdir.

Biz hep açık konuştuk.
Gökyüzünden maviydi sözlerimiz.
Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik,
Uçarıydık. Gözlerimizde
Şavkıyan parıltılar gibiydik.

Biz iyiye iyi, güzele güzel dedik.
Masallardan çekerdik mısraları, tülbent gibi.
Yalnız, şiirlerde yalan söylemezdik,
Umutlarımızda, hayallerimizde de yalancı değildik.

Biz buğday tarlalarında buğday,
Ağu yeşili bahçelerde ot,
Trenlerde düdük sesiydik.
Yıldızlara çobandık, değirmenlere su,
Bozkırlara bulut gölgesiydik.

Seller aktı gitti. Biz kaldık.
Bulutlar uçtu gökyüzünden.
Rüzgarlar darmadağın etti.
Ne bahçesinden hayır var, ne güzünden.
Akıl da bulutlar gibi çekip gitti.

Nerden bilirdik, çalışmaktan
Kocayacağını sevgililerin,
Yaşamanın güzelliği kadar
Hoyratlığını, bezginliğini...
Biz kaldık, koyup gitti bahar,
Her şeyi nerden bilirdik.
acık.

bazı yörelerde "azıcık" manasına gelen kelime.
kapalı olmayandır.
(bkz: açık istihbarat)
(bkz: açığ) öz türkçede, büyük kardeş manasına gelen kelime.
(bkz: eski açık)
(bkz: yeni açık)
kapalı olmayan anlamına da gelen kelime açık ve net.