bugün

https://www.google.com.tr...t9k7fd;3;/m/05jvx;dt;fp;1
http://www.basketfaul.com/haber?haber=61173
8 mayıs 2016 atlanta hawks cleveland cavs maçı'nda cleveland cavaliers'e 100-99 mağlup olarak nba playoffs 2016'dan elenmişlerdir. cleveland cavaliers böylece seride durumu 4-0'a getirerek konferans finaline yükseldi.

cleveland cavaliers ve atlanta hawks arasındaki seride oynanan maçlar:

(bkz: 2 mayıs 2016 cleveland cavs atlanta hawks maçı)

(bkz: 4 mayıs 2016 cleveland cavs atlanta hawks maçı)

(bkz: 6 mayıs 2016 atlanta hawks cleveland cavs maçı)

(bkz: 8 mayıs 2016 atlanta hawks cleveland cavs maçı)
28 nisan 2016 boston celtics atlanta hawks maçı'nda boston celtics'i mağlup ederek seriyi 4-2'ye getirmişlerdir. böylece boston celtics'i elemeyi başararak konferans yarı finaline yükseldiler. konferans yarı finalindeki rakipleri cleveland cavaliers oldu.

atlanta hawks ile boston celtics arasındaki seride oynanan maçlar:

(bkz: 16 nisan 2016 atlanta hawks boston celtics maçı)

(bkz: 19 nisan 2016 atlanta hawks boston celtics maçı)

(bkz: 22 nisan 2016 boston celtics atlanta hawks maçı)

(bkz: 24 nisan 2016 boston celtics atlanta hawks maçı)

(bkz: 26 nisan 2016 atlanta hawks boston celtics maçı)

(bkz: 28 nisan 2016 boston celtics atlanta hawks maçı)
2015-2016 normal sezonunu 48 galibiyet, 34 mağlubiyetle tamamlamışlardır. böylece doğu konferansı'nı 4. sırada tamamlayıp playoff'larda boston celtics ile eşleştiler.
Rakibi Washington en önemli oyuncusu John Wall'un elinde 5 kırık nedeniyle ondan yoksun çıkmasına karşın yenilerek herkezi şaşırttı.
normal sezonda durdurulamaz performansları play off'lara 1-2 maç dışında yansımış degil.
Doğu konferansı yarı finalindeki rakipleri Washington'un en önemli oyuncusu olan john wall'ın elinde 5 kırık olmasından dolayı seride oynayamıcak olması kendilerine final oynama kapısını aralattı diyebiliriz, tabi konuşmak için erken bakalım nasıl refleks vericekler.
Ritim temposunu ayarlayabilse çok işler yapabilcekler, washington maçında ilk yarıyı önde kapatılar takım halinde iyilerdi ancak 3. Periyot'la birlikte nedense birden düştüler oyundan.
4. Periyot 15 sayı civarı attılar 12 dakikaya göre felaket rakam.
Normal sezonda ortalığı kasıp kavururken nedense doğu konferansında güçsüz gözüken Brooklyn Nets karşısında ara ara zorlanması play off yarı finalinde washington wizards ile çekişmeli maçlar oynucağını bize gösteriyor, elenmeleri süpriz olmaz benim için.

Artı yönlerine değinicek olursam tempo yakaladılarmı durmak bilmiyorlar ve 3 sayı çizgisinde bi hayli başarılı oyunculara sahipler.
sanki nba in piciymis gibi ezigiymis gibi bi hava veren takim. ama son bi kac sezondur -bilhassa bu sezon- artan performans grafigi durup dururken beni mutlu ediyo kendime pay cikariyorum atlantanin galibiyetlerinden. mesela 2006 miydi neydi lisedeyken atlanta-miami(baska bi takim da olabilir ama guclu bi takimdi onemli olan bu) maci nolur diyen arkadasa umudum olmamasina ragmen atlanta alacak dedim ulan bildigin aldi atlanta acayip mutlu olmustum o zaman amk. hayat cok garip.
iyi ve oyunculara uygun bir taktik ile yıldızsız kadroda, işinin ehli adamlarla neler yapılabileceğinin örneği. bir tür avrupa takımı.

şimdi baktığınızda atlanta hawks'ın ilk beşinde hiçbir pozisyonda "benim takımımda olsaydı" diye iç geçireceğiniz oyuncu yok. hatta kyle korver gibi bir adam var ki kariyerinin hiçbir döneminde bu kadar büyük sorumluluk üstlenmemiş bir keskin nişancıdır. hakkını da veriyor, %53,4'le üçlük mü atılır insan oğlu insan!

ama işte, her oyuncunun bir olayı ve buna bağlı katkısı var takıma. bunda bence en önemli etken koçtur. sonrasında ise paul millsap ve tabii ki jeff teague. ikisi de yıldız olmamalarına karşın yıldızvari katkı yapıyorlar takımlarına.

bench'ten gelen rol oyuncularını da ihmâl etmemek gerek. bench oyuncuları hep takıma katkı yapabilen adamlar. hâl böyle olunca takım kimyası coşuyor. oyuncular ekstra pasları severek yapıyor ve en uygun pozisyondaki adam atış kullanıyor. perdelemeler falan hep en iyi biçimde uygulanıyor. josh smith denen eşşeğin detroit pistons'tan kesilmesine neden olan "hoca ne set hücumu yaaa!" triplerinde değil kimse.

bu yıl kimsenin beklemediği* bir sıçrama yaptılar ve şu anda doğu konferansı'nın şampiyonluğuna en büyük aday durumundalar.

ha, nba finâline çıkarlar ya da çıkamazlar. ama çıkarlarsa batı şampiyonuna karşı pek şansları olduğunu da düşünmüyorum. çünkü batı'da şampiyonluk adayı takımların da hepsi gayet iyi yönetilen takımlar. steve kerr, rick carlisle, doc rivers, hikmetinden sual olunmaz gregg popovich ve hatta memphis grizzlies'i tam bir old school hâline getiren david joerger...

san antonio spurs'e burada parantez açmak gerek. onlar back to back konusunda hep "salla yaaa" dedikleri için çok da asılmayabilirler. memphis grizzlies ise regular season'da hep iyiyken play off'larda güçlü takımlarla mücadelede genelde başarısız bir takım. geriye üç takım kalıyor. golden state warriors ki üçlükle yaşayıp üçlükle ölen bir takım; geçen gün ikinci yarıda yaptıkları gibi 2/18 ile oynarlarsa işleri imkânsız gibi. dallas mavericks iyi ama yaşlılar ve ilk beşteki herhangi bir sakatlıkta darmadağın olma olasılıkları var. los angeles clippers kalıyor ama onlarda da blake griffin'in post oyunu hâlâ çok yetersiz...

yani tüm takımların bir zaâfı var. bakıp göreceğiz neler olacağını.
dün akşam evlerinde blazers ı da yenerek seriyi 18 e yükseltmiş olan takımdır. şimdi önlerinde sırasıyla 76ers, hornets, wizards, warriors ve grizzlies maçları var. evlerinde wizards ı yenseler bile warriors karşısında bir ihtimal 21 maça gelecek seri bitebilir. ama rüzgarı arkalarına aldılar ihtimal %50 gibi. zaten onları yenerlerse grizzlies de zor olmayacaktır.

kasım 28 den beri bakarsak 34 maçın sadece 2 sini kaybetmişler, enteresandır biri magic öteki de bucks a karşı ama totalde gerçekten büyük başarı bu...
teague,korver,carroll,millsap,horford 5'i,zamanın detroit pistons bad boys'u gibi olabilecek potansiyelde yardırıyorlar.helal olsun,zevkle izliyoruz.
dün gece nets karşısında da kazanıp 17. üstüste galibiyetini almış olan takım. bu sene çok daha farklı görünüyorlar ve playofflarda en az doğu finalini zorlarlar gibi...
dün gece nets karşısında da kazanıp 17. üstüste galibiyetini almış olan takım. bu sene çok daha farklı görünüyorlar ve playofflarda en az doğu finalini zorlarlar gibi...
3 mayıs 2014 indiana pacers atlanta hawks maçı'nda indiana pacers'e mağlup olarak seride 4-3 geriye düşmüşlerdir. böylece playoff'ların dışında kaldılar. indiana pacers ise konferans yarı finaline yükseldi.

indiana pacers ile atlanta hawks arasındaki seride oynanan maçlar:

(bkz: 19 nisan 2014 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 22 nisan 2014 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 24 nisan 2014 atlanta hawks indiana pacers maçı)

(bkz: 26 nisan 2014 atlanta hawks indiana pacers maçı)

(bkz: 28 nisan 2014 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 1 mayıs 2014 atlanta hawks indiana pacers maçı)

(bkz: 3 mayıs 2014 indiana pacers atlanta hawks maçı)
2013-2014 normal sezonunu 38 galibiyet, 44 mağlubiyetle tamamlamışlardır. böylece doğu konferansını sekizinci sırada tamamladılar. playoff'ların ilk turunda da indiana pacers ile eşleştiler.
nba'daki en problemli takımlardan birisi atlanta hawks. oyuncular, takımın koçu ve taraftarlarla ilgili birçok problemleri var. oyuncular ve koçla ilgili problemleri çözülebilir ama taraftarla ilgili problemleri çözmeden başarılı olmaları hiç kolay değil. o problemin çözülmesi de hiç kolay değil. en azından oyuncular ve koçlarla ilgili problemleri çözüp baş altı bir takım olmaya çalışmaları gerek.

ilk olarak taraftarlarla ilgili yaşanan problemlerden bahsetmek lazım. ligin en kötü, en ilgisiz taraftarına sahipler. takım normal sezonu 6. sırada tamamlamış ve playoff'larda indiana pacers ile mücadele verirken maçlara gitmiyorlar. atlanta hawks yönetimi ise boş salona oynamamak için bilet fiyatlarını 3 dolara kadar indiriyor. işte böyle bir taraftarları var. şehrin basketbol takımı umurlarında bile değil. indiana pacers'e elendikleri serinin 6. maçında takım berbat bir performans sergilerken takımı ayağa kaldırmak için hiçbir şey yapmadılar. maçı kaybetmeleri durumunda sezon sona erecekken taraftar takımı uyandırmak için hiçbir şey yapmadı. bir ara al horford'un yaptığı bir smaçtan sonra hareketlenir gibi oldular ve takım da onların hareketlenmesi ile iyi bir seri yakalayıp oyuna ortak oldu. buna rağmen maçı kaybettiler ve indiana pacers'e elendiler. tabii ki olasılıklar üzerine konuşmak çok kolay ama taraftarları biraz daha tutkulu, arzulu olsa indiana pacers'i mağlup edip seriyi 7. maça taşımış olabilirlerdi. belli ki taraftarın takıma inancı yok. bu durumda da pek yapacak şey yok gibi. yapılacak tek şey takımı başka bir şehre taşımak olabilir.

takımın görünen en büyük problemlerinden birisi josh smith. ligdeki en yetenekli oyunculardan birisi olmasına rağmen en sorunlu isimlerinden birisi olarak dikkat çekiyor. birlikte oynadığı oyuncuların performansını aşağıya çeken, motivasyonlarını düşüren tipte bir oyuncu. yaptığı açıklamalar, saha içindeki umursamaz tavrı çok sinir bozucu. ne kadar yetenekli olursa olsun kimse böyle bir oyuncu ile yan yana oynamak istemez. her ne kadar atlanta hawks için bir simge de olsa yolları ayırmak gerekiyor. 2012-2013 sezonu öncesinde joe johnson'u brooklyn nets'e yollayarak yeniden yapılanmanın ilk sinyalleri verilmişti aslında. yeniden yapılanabilmek için bir adım daha kaldı. o da josh smith ile yolları ayırmak. zaten buna uygun bir ortam da var. zira atlanta hawks'ta 2013-2014 sezonu öncesinde sadece 3 kişi kontrat altında. al horford, louis williams ve john jenkins'in kontratı var. jeff teague ile ivan johnson ise sınırlı serbest. birkaç oyuncunun da takım opsiyonu bulunuyor. kontratı bulunan oyuncularla ilgili de zaten bir problem yok. al horford, louis williams ve jeff teague üzerine kurulacak bir düzen oldukça başarılı olacaktır. tabii takımı kurarken alınacak oyuncuların karakterlerine de dikkat etmek şart. josh smith'i yollayıp michael beasley'i almak bir çuval inciri berbat eder. böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum ama yine de dikkat etmek lazım. doğru karakterlerle kurulacak bir takım başarılı olacaktır.

atlanta hawks'ın hiçbir şekilde oyun karakteri bulunmuyor. ne oynadıkları hiç belli değil. hızlı hücum mu yoksa yarı saha basketbolu mu oynadıklarını kestirmek mümkün değil. bu konuda da sorumlu isim larry drew. bir türlü bu takıma bir kimlik bulamadı. oyuncularının çoğu hızlı hücum basketbolu oynamaya yatkınken takımının bu basketbolu oynamasına engel olan kişi gibi gözüktü. kadrodaki josh smith, al horford, devin harris, kyle korver, louis williams ve jeff teague gibi isimler hızlı hücum basketboluna yatkın isimler. bu oyunculara yarı saha basketbolu oynatmaya çalıştığından dolayı hiç verim alamadı. zaman zaman tartışılan konulardan birisi de oyunculara uygun bir sistem kurmanın mı yoksa oyuncuları sisteme uydurmanın mı doğru olduğudur. kendi sistemini oturtmaya çalışmasına saygı duyarım ama başarısız olmasına rağmen bunda ısrar etmesine saygı duyamam. bu konuda sınıfta kaldı larry drew. bununla birlikte oyuncuları ile olan ilişkilerinde de sorun yaşadığı basına yansıdı. bu da hanesine yazılan bir eksi. buna ek olarak takıma bir kimlik kazandıramamasının sebeplerinden birisi de rakip takıma göre pozisyon alması, ona göre kadro kurması. eğer rakip takım iki uzun oyuncuyla oynuyorsa ilk beşe johan petro'yu yerleştirip al horford'u uzun forvet pozisyonuna çekiyor. bu da aslında birçok şeyi açıklıyor. rakip takıma göre pozisyon aldığından dolayı da bir türlü takıma kimlik kazandıramadı. çok büyük ihtimalle yeni sezonda takımın başında larry drew olmayacak. yeni gelen koçu da takımın karakterine uygun olarak seçerlerse birçok sorunu halletmiş olurlar.

takımın önünde zorlu bir dönem var. oyuncular ve koç ile ilgili alınması gereken bazı kararlar var. tabii taraftarın takıma olan ilgisini arttırmak zorundalar. eğer üst seviyelerde oynamak istiyorlarsa mutlaka ateşli bir taraftara ihtiyaçları var. ancak bunlar kısa sürede olacak şeyler değil. birkaç yılı feda edip yeniden yapılanmak zorundalar. bu riski almadan başarılı olmaları çok düşük bir ihtimal.

yazının ilk olarak yayınlandığı blog: http://ulu.so/uraobr
3 mayıs 2013 atlanta hawks indiana pacers maçı'nda indiana pacers'e mağlup olarak nba playoffs 2013'e veda etmişlerdir. indiana pacers, atlanta hawksplayoff'ların dışına iterek konferans yarı finaline yükseldi ve new york knicks'in rakibi oldu.

seride oynadıkları maçlar:

(bkz: 21 nisan 2013 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 24 nisan 2013 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 27 nisan 2013 atlanta hawks indiana pacers maçı)

(bkz: 29 nisan 2013 atlanta hawks indiana pacers maçı)

(bkz: 1 mayıs 2013 indiana pacers atlanta hawks maçı)

(bkz: 3 mayıs 2013 atlanta hawks indiana pacers maçı)
2012-2013 normal sezonunu 44 galibiyet, 38 mağlubiyetle tamamlamışlardır. böylece doğu konferansı'nı altıncı sırada tamamladılar playoff'ların ilk turunda da indiana pacers ile eşleştiler.
14 ocak 2013 chicago bulls atlanta hawks maçı'nda sadece 58 sayı atmış olan nba takımı. maçın ikinci çeyreğinde de toplamda 5 sayı atabildiler. takımda çift hanelerde skor üreten tek oyuncu, 10 sayı ile oynayan mike scott oldu.

geçtiğimiz sezonda da orlando magic, 23 ocak 2012 boston celtics orlando magic maçı'nda 56 sayıda kalmıştı.
nba'de doğu konferansı, güneydoğu grubu'nda yer alan bir takım. şu ana kadar 4 kişinin formasını emekliye ayırmışlardır. bu kişiler:

bob pettit - 9 numaralı forma

ted turner - 17 numaralı forma

dominique wilkins - 21 numaralı forma

lou hudson - 23 numaralı forma
2 gece üst üste uzatmalara giden maçlardan ve uçak yolculuklarından sonra bulls darmadağın ederek nekadar dengesiz bir takım olduğunu birkez daha ispatladı. hemde geçen maçın intikamını da almış oldular.
mutevazi kadrosuyla mütecavüz chicago bulls karsisinda zevk almaya bakacak takim. zira babasinin cayiri gibi 3'luk sallayan crawford, isigi gordumu iceri dalan smith ozellikle chicago' da, orlando serisini fazlasiyla ozleyecekler. belki seref sayisi alirlar seride ama fazlasi fazla iyimserlik olur.

(bkz: göl olur)
orlando'yu bu geceki macta eleyip 2. tura cikmalari kesinlikle kendi kalitelerinden degil orlando'nun yerlerde surunmesinden olan takimdir. macin sonlarinda jameer bile iki bos turnike salladi, hatta son hucumda j.j. reddick bombos ucluk imkani bile buldu macin bitmesine 2 veya 3 saniye varken ama atamadi. iste boyle bir savunmasi vardir.

nba'in en hizli ilk adimina sahip derrick rose'u kim savunacak? heinrich veya joe johnson mi? hirs kupu noah ve orta mesafe sut uzmani boozeri'i kim savunacak? josh smith mi? belki crawford biseyler yaparsa yapar. hatta chicago'daki bir iki mac o meshur sozluk deyimiyle "tecavuz" olaylarina gebe.