bugün

yıllar önce abimin başına gelen olay. henüz ilkokul ikinci sınıfta iken bir gün öğretmenin atatürk'ü seviyor musun sorusuna o güne kadar kimsenin göstermeye cesaret edemediği cevabı verir, lakin bu da ona bir seneye patlar. şimdi ki çocuklar çok şanslı .artık o muameleyi görecekleri günler geride kaldı.
cezası örgün eğitim dışına ve hatta vatandaşlıktan çıkartılması gereken anası belli babası yüz ellinin ucuz kurtulmasıdır.
ilkokul derslerinden sıfır çekip suçu sınıf öğretmenine atmak.
'vizedeki bir soruda dolaylı olarak atatürkü eleştirip, 4 yıldır o dersi verememeye' paralel olay.
ilkokul ikinci sınıfta o düşünceyi aklına nasıl soktuğu sorgulanmalıdır.

(bkz: bak oğlum atatürk kötüdür)
(bkz: tamam baba bana halley alsana)
düşünce özgürlüğüne saygı duymayanların aynı karşılığı görmesidir, revadır.
(bkz: atatürk ü koruma yasası)
herkes atatürkü sevmek zorunda değildir, fakat saygı diye bir şey var. onun kurduğu devlette yaşıyorsan bunu kabullenmek zorundasındır.
son zamanlarda moda oldu atatürkü sevmiyorum demek, hani moderniz ya, özgür düşünce ortamı varya, aslında zor olan kitle psikolojisine uymadan salt sevmiyorum arkadaşım yerine neden sevmediğini söyleyebilcek donanıma sahip olmaktır. şuan öyle bi dönemde yaşıyoruz ki, birilerini sevmediğini söyleyen, eleştiren herkes yargılanıyo, fişleniyo, içeri giriyor. öğrencisinden askerine gazetecisine.. hangi özgür düşünce ortamından bahsediyoruz? bak sen atatürkü sevmıyorum diyebiliyosun, hadi git üniversitende ben bu iktidarı sevmiyorum de, say,söv, eleştir, bidi bidi konus, "özgürüm ben" de, "politikalar yanlış" de, "sistemde eksikler yanlışlar yalanlar dolu" de bakalım, "atatürkü sevmiyorum" diyebildiğin özgürlükte, birileri alır seni aşşa.. atatürkü sevmiyorum dediğin için sınıfta bırakılmazsın bu yanlış bir önermedir. fakat diğerinde mazallah hayatın kayar bu özgür düşünce ortamında.
kimse ilkokul ikinci sınıfta böyle bir şey dediğinde ciddiye alınmaz. öğretmenin yapacağı şey bilmeyen tanımayan çocuğa atatürkü anlatmaktır. hee anlattın çocuk hala sevmiyorum dedi, yapacak bir şey yok. ama bu çok düşük bir ihtimal. ilkokuldaki çocuk atatürkü sevmek zorundadır. çünkü ona anlatılan atatürk bu ülkeyi kuran kahraman liderimiz, önderimiz. o bizi düşmanlardan kurtardı. her gün tahtanın üzerinde atatürkün resmini görür. hayran hayran bakar.
eğer üniversite de böyle bir şey olursa işte o zaman o düşünce özgürlüğüne aykırıdır. koskoca adam sevmiyorum diyor. ona bak atatürk bizi düşmanlardan kurtardı diyemezsin. ya bir şeylerin farkındadır ya da bir şey umrunda değildir.
itaate hıyanet cezalandırılır ilkokula giden çocuktan bunu bekleyen zihniyet sevgi değil itaat toplumudur.
düşünce özgürlüğü(sözde) var ülkemizde.
kendi colugunun cocugunun gozu onunde asilmasi gereken sozde ogretmenlerin yapabilecegi sapik davranis.
belki sınıfta bırakılmak onun kafasına dank etmesine sebep olacaktır. birde, bir öğretmen bir çocuğu "atatürk'ü sevmiyorum" dedi diye sınıfta bırakıyor ve öğrenciye "ben seni sınıfta bıraktım çünkü sen atatürk'ü sevmiyorum dedin." mi diyor. bu sadece görmek istediğini görmektir. kaldı ki gerçekten öyleyse de yapılması gerekendir.
(bkz: at yalanı ve inananlara yönelik olaylar gelişsin)

bu arada, abin derslerden zerre çakmıyorsa öğretmen ne yapsın?
bence atatürk'ü sevmediği için değil, tarih bilmediği için sınıfta kalmıştır.
hem türk'sün, hem türkiye cumhuriyeti'nda yaşıyorsun, hem atatürk'ü sevmiyorsun...
e normal.
şerefini kurtaranı sevmeyen kişidir. az bile yapılmıştır.
zeka geriliğinden sınıfta kalıp , suçu öğretmene atmıştır.
(bkz: atatürkçüyüm diye gezenler hortladı birden)
öğretmenine yazıklar olsun diyorum.
zira maksadı belli başlıklardan biri olduğu için şunun kesin ve kesin bilinmesini istiyorum;
cumhuriyetimiz, devletimiz ve milletimiz aleyhine, değerlerimizi törpülemek azim ve kararlılığı ile yetiştirildiği her halinden belli o çocuğunda, o çocuğu milletine ve milletinin değerlerine düşman eden babanın ya da ananında ileride bu milletin başına öreceği çoraplar bellidir.
o çocuğu derhal devlet korumasına alır ve biran önce milletinin aslını öğrenmesini sağlardım
ona, milletini törpülemeyi, milletine ve milletine millet olma onurunu bahşedenlere hakaret etmeyi öğreten anayı da babayı da layık olmadıkları sıfatlardan milletin vicdanı eşliğinde arındırmak lazımdır.
milletine düşman olan adamın, kanını taşıdığı, ekmeğini yediği, havasını teneffüs ettiği vatanda milletine tuzak kurarak geçirdiği her saniye zarardır.
cumhuriyet öğretmenine o çocuğu sınıfta bırakmak değil, vicdansız, dinsiz(dindarım derler inanmayın), imansız(imanım var derler ama inançsızlıklarına iman ederler), vatansız, milletsiz anasından babasından kurtarmak yakışır.
yeterince açık olabilmişimdir umarım.
kesinlikle haksızlık edildiği ortada olan durum.

çocuk aklıyla ne bilecek kimi sevip kimi sevmiyeceğini. öğretmenin aptallığı. sınıfta bırakmak yerine çocuğa öğretimin dışında bir de eğitim vermeye çalışabilirmiş ama öğretmen vasfından yoksunmuş demek ki. daha sonra bu çocuğa atatürkü hiç bir kuvvet sevdiremez hatta onun kurduğu devletide.

edit:

saçmak.
safsata ve provokasyondan ibaret, olmayacak ve olmamış olaydır. hiçbir makul ve gerçekçi argümanları olmayan dincilerin yalan dolan üzerinden atatürk'e ve ilkelerine saldırmalarına bir örnek dahadır. bırakın bu işleri. gidin, toplanın bir odada da risale falan okuyun siz.
8 yaşındaki çocuğun atatürkle ilgili ne bilip de sevmediğini merak ettiğim olay. ve bir de cesaret edip söylemiş. bak sen hınzıra. düşücenin öğrenimle değil empozeyle oluşturulduğu toplumlarda gerçekleşebilecek hadise.

atatürk sev sevme nefret et umrum olmaz herkesin düşüncesi kendine. ama kalkıp da 8 yaşında hedele hüdele dersen bunu bir de cesaretten dem vurarak anlatırsan inandırıcılığını kaybedersin.
görsel
bazen hakkaten bazı yaratıkları şöyle hak ettikleri gibi falakaya yatırıp dövesi geliyor. suçsuz ananın piç evladı atatürk'ü sevip sevmemene kimse bir şey demiyor. ama evladım saygısızlık edersen adamı sikertirler yahu. 8 yaşında nasıl bir tecavüze maruz kaldın da sevgi yolların tıkandı?