bugün

atatürk' ün bu günleri tahmin ederek gençlere muhtaç olduğu kudreti de gösteren hitabesi.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık hediye ettiği toplumu ne kadar iyi tanıdığının ve analiz ettiğinin göstergesi olan konuşma metnidir.

Günümüz türkçesi ile yazılmasını gönülden destekliyorum. Tıpkı kutsal kitap gibi bu metin de anlaşılmadan, içindeki mesajlar algılanmadan duvarlarda asılı durmaktadır.

Atatürk olmasaydı piç olurdun önermesine geyik olarak bakan gerizekalı bünyelerin, özellikle ata'nın ileri görüşlülüğünü, onu herkesten farklı kılan dehasını ve dolayısıyla türk toplumunun bağımsızlık yolunda yanan ışığını anlayabilmeleri için günümüz türkçesine çevrilerek her yere asılması kesinlikle gereklidir. Eğer hala anlamamakta ısrar ederlerse sonlarının hüsran olması da kaçınılmazdır.
vatan topraklari ingiliz'e yunan'a, fransiz'a bilmemneye peskes cekilirken kayitsiz kalan, kerkuk'ten musul'dan banane diyen, ulke sorunlarindan bihaber yasayan,vatanina sahip cikmayan, zevkinin ve uckurunun derdine dusmus sehvet pesindeki gunumuz gencligini gordukce her okundugunda acaba bahsettigi genclik simdi nerede diye dusundurup, umutsuzlandirandir. taa ki son cumlesine kadar..

tum bunlar icin senden ozur dilemekle birlikte, muhtac oldugumuz kudretin damarlarimizdaki asil kanda mevcut oldugunun farkinda oldugumuzu bilmeni isterim ulug ataturk.
yalan olmuş hitabedir. Ayrıca ismet inönü tarafından kaleme alınmış olduğu yönünde iddialar mevcuttur. Zaten Atatürk'ün hedef seçtiği genç kitle günümüz gençliği değildir. Çünkü öyle bir gençlik türkiye cumhuriyeti'nde bulunmamaktadır.
sözlüğün bir köşesine asılması gereken hitabedir. yanına atatürkün resmi onun yanınada istiklal marşı asılmalıdır. ilkokuldaki gibi anla işte.

yıllar sonra editi: türkiye cumhuriyetinde bu böyle gelmiş böyle gidicektir. zoruna gidenin borunsuna gitsin. şafağınız karanlık oğlum..
ismet'in kuru iftiralarıyla çamur atmaya kalktığı hitabedir. her zamanki gibi Atatürk'ü kıskanmış.
(bkz: muhtaç olduğum büyük kuvvet yalan mıymış)
sürekli düşünüyorum.. müstevlilerden bahsediyor.. müstevlilerin ve iktidar sahiplerinin şahsi emellerinin işgalcilerle (emperyalistlerle) işbirliğinden bahsediyor.. bu günkü durumla o kadar benzer ki.. ürperiyor insanın içi..
geleceği gören bir hitabedir atatürk ün kendisi gibi...
sınıfımdaki 35 öğrenciye tek bir fire vermeden ezberletebildiğim ve sadece ezberlemekle kalmayıp anlamını ve ne tür bir durum içinde yazılmış olduğunu da kavradıklarına inandığım ulu önder MUSTAFA KEMAL iN GENCLIGE HiTABESiDiR.

hele ki bunu kavrayabilenler doğuda yaşayan ve bir çok imkansızlığa rağmen okumaya çalışan öğrencilerse ve bunu siz başardıysanız, derin bir mutluluk sebebidir.
insanın içinden "kahin misin be mübarek" dediği, "memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, mustevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler." sözüyle resmen günümüzdeki durumu analatan, atamız, kanımız, canımız tarafından yazılmış eşsiz eser.
orijinal hali şu anki gençliğe hitap etmemektedir.
bir çok türk genci içerisinde bulunan kelimelerin çoğunun anlamını bilmemektedir.
atatürk tarafından değil ismet inönü tarafından yazıldığını oral çalışlar isimli gazeteci iddia etmektedir.
http://www.internethaber....169&interstitial=true

edit: bu entryi niye eksilersin be adam ? herhangi bi yorumda bulunmadım bile. haberi aynen aktardım. noldu kanına mı dokundu ?
Geleceği görebilmenin bu kadarı dedirten hitabe. Mustafa Kemal Atatürk yıllarca önceden şu durumu görebilmiş ve gençlere yapması gerekenleri mesaj etmiştir.Ne kadar anlaşıldığı şüpheli olan aslında gayet açık olna bir yazı.

(bkz: Anlamanız mı kıt)

(bkz: Pardon salak mısınız)

(bkz: bu kadar kör olamazsınız)

(bkz: ülke gitti hitabeyi aç oku)

(bkz: aman canım ülkeyi siz mi kurtacaksınız)
http://img366.imageshack....mg366/3135/2qxq1hexm3.jpg
günümüzü öyle güzel özetleyip yanlışların telafi yollarının acıklandıgı her türkün yediden yetmise okuması gereken yazı.
okundukça, atatürk ün vazifedar kişiliğini, aşkın zekasını daha net anlayabileceğimiz metin.
insanın ruhuna dokunan '' hatırlatış '' notaları ile bezenmiş eser..
zamansız zamanların aşkın kişilikleri ileriyi bu denli görebilmekteler.
ingilizcesi;
Turkish Youth! Your first duty is forever to preserve and to defend the Turkish independence and the Turkish republic. This is the very foundation of your existence and your future. This foundation is your most precious treasure. In the future, too, there may be malevolent people in the country and abroad who will wish to deprive you of this treasure. If some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty. These possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable. The enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world. it may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded. And sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors. Furthermore, they may indentify their personal interests with the political designs of the invaders. The country may be impoverished, ruined and exhausted. Youth of Turkey's future, Even in such circumstances it is your duty to save the turkish independence and republic. The strength you need is already imbedded in your noble blood.
ezberlemek yetmez. anlamak , idrak etmek gerekir. unutanların suratına tokat gibi çarpmak gerekir.

çünkü;

"Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır"

çünkü;

"yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir",

çünkü;

"iktidar sahipleri, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir."

tüm bu çünküler olasılık olmaktan çıkmıştır artık. her türk gencinin, birinci vazifesinin, bu cumhuriyeti müdafaa etmek olduğunu kavraması gerekir!
almancası:

Deine erste Pflicht ist es, auf immer die türkische Unabhängigkeit und die Republik Türkei zu beschützen und zu verteidigen! Sie ist die Grundlage deiner Existenz und deiner Zukunft. Diese Gründung ist dein wertvollster Schatz. In der Zukunft mögen böswillige Kräfte im Inneren des Landes und von außen auftreten, die versuchen werden, dir dein Geburtsrecht abzuerkennen.





Wenn Du eines Tages gezwungen sein wirst, Deine Unabhängigkeit und die Republik zu verteidigen, darfst Du nicht über die Bedingungen und die Möglichkeiten der Situation, in der Du dich befindest, um deine Mission zu erfüllen, nachdenken. Diese Bedingungen und Möglichkeiten mögen widrig erscheinen. Die Gegner, die es auf deine Unabhängigkeit und deine Republik abgesehen haben, mögen einen Sieg errungen haben, wie es ihn in der Welt noch nie gegeben hat.





Alle Festungen und Waffenlager unseres geliebten Vaterlandes mögen mit Gewalt oder List eingenommen worden sein, alle Armeen zerstreut und jeder Winkel des Landes besetzt worden sein. Ja, noch erschreckender und furchtbarer als das: Diejenigen, die die Macht im Lande in der Hand halten und ausüben, mögen einem großen Irrtum, einem groben Fehler oder sogar Verrat verfallen sein. Diese Inhaber der Macht mögen sogar ihre persönlichen Interessen mit den politischen Absichten der Invasoren in Übereinstimmung gebracht haben. Die Nation selbst mag in Elend gefallen, erschöpft und verwüstet sein. Ihr, die zukünftigen Söhne und Töchter der Türkei! Selbst unter diesen Umständen und Bedingungen ist es Eure Pflicht, die türkische Unabhängigkeit und die Republik wiederherzustellen! Die Kraft, die Ihr benötigt, ist in dem edlen Blut, das in euren Adern fließt, enthalten.
tam da şuan içinde bulunduğumuz durumu açıklamış ve ne yapmamız gerektiğini kısaca söyleyen , bize* hitap eden bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğini apaçık vurgulamış hitabedir.
tam metni:

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. `Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
`
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
sana azıcık içimi dökeyim mi ben atam.ilkönce bana şunu söyler misin, bizi dahililer mi yok edecek, hariciler mi yok edecek hangi bedhahlar daha çabuk tutacak elini ??...meraklanmaktayım atam!! bize kızgınsın değil mi!! ..kemiklerin sızlıyor yattıgın yerde belki.belki herşeyi öngördüğün gibi bunu da öngördün o yüzden bize böyle hitap etme ihtiyacı hissettin.biz naptık peki? hiç sorma!!... onlar gelip utanmadan senin mozalene çiçek koyuyorlar zaman zaman( içlerinden de ''nasıl da bitiriyoruz seni varyaaaa'' diyerek nanik yapıyorlar)..o anda bizleri lanetliyor musun atam ..yazıklar olsun diyor musun? tiyatro izliyorum.. oscarlık oyuncu bunların hepsi..büyük adam oldular bizi küçültyorlar..bizde küçülmeye meraklıymışız dünden ,hazırmışız.ananı da al git deniyor,garip anası ile gidip, ondan medet umulunca, birşey istenilince, azıcık sitem edilince, hakaret ediliyo halkına,şehidinin kanı umursanmıyor atam..o asil kan, oluk oluk akıtılıyor acımadan..akıtanların da ele başı besleniyor hapishane adı altındaki malikanesinde..korkarım yarın meclisine de girecek bu kansız be atam!! ! biz vazifeye bir türlü atılamıyoruz ..''ya askerlik de neymiş.. bedelli bekliyorum ben.. babam beni yurt dışına yollayacak orada çalışacam takılacam kızlarla alemlerde falan, gelince en kötüsünden bir ay askerlik yapar defolur giderim o iğrenç yerden ... askeriye bir kere iğrenç heryer erkek dolu ıyhh kız yok olmmmm!!'' diyoruz kimimiz dost meclislerinde .diğerlerimiz de onu destekliyoruz..bunu diyen bir gençlikken biz, sence vazifeye atılabilecek miyiz..bizlerden hala umudun var mı ?? söylediğin herşey çıktı be atam...menfaatler, çıkarlar ugruna satılan haysiyetler,satılan devlet,satılan toprak.. fillerin * tepişmesinde ezilen çimenler * ** hepsi var bugün..sen ne ileri görüşlüymüşsün be atam ..bu nasıl bir zeka nasıl bir akıl fikir düşünce ve müthişliktir atam...bizde niye bunun yüzde biri bile yok peki sence?? wardı da köreltildi mi ...yoksa sende de başta yoktu sen sorguladın düşündün inceledin okudunda mı edindin? bunu da bir ara bi söyler misin bana,azıcık da olsa senin gibi olmamı saglıyabilrmisin bu koşullara rağmen,yalvarıyorum sana atam..ben olmak için elimden geleni yapıyorum ama susturuyorlar beni benim gibisini atam.. biz de sen gibi hiç mi olamazdık ki atam??hiç mi güvenmiyoruz bu kadar mı aciziz biz atam... tüm dünya bizi içten çürütmeye çalışırken biz hala onlara özenme, onlar gibi olma, agzımızın salyası aka aka onları gözlemleme ve her nedense her seferinde onların en kötü özelliklerini benimseme derdindeyiz * * * ..kendimizi körelttik.. inkılabını gerçekleştirdiğin herşeyi,kurdugun bu vatanı, cumhuriyeti kaldırıyorlar ortadan atam ..zor durumdayız...uyuyoruz biz, nasıl uyanıcaz atam ? kanım hala asil şükür ki; çünkü atamın kanı asil ...senin kanın..senin gibi can veren şehitlerimin, her cephede gözünü kırpmadan ölüme giden, her koşulda herşeye ragmen savaşan cesur askermin, dedelerimin, ninelerimin kanı asil..ama ben kirlendim atam..beynim kirlendi silik gibiyim.. yerim yok gibi...yabancıyım cumhuriyetime ,vatanıma..utanıyorum senden,silah arkadaşlarından,dedelerimden,ninelerimden,hepinizden..affedin bizi,, affet beni ,affet bizi ATAM!!!
ezbere bildiğim okumaktan gurur duyduğum eser...
özellikle bugünler için yazılmıştır.