bugün

dünya barışını tehdit eden,ama dünya barışını korumaya yönelik hareket ettiğini idda eden bir ülkenin birleşik devletler olarak varolduğu kıta.
(bkz: latin amerika)
(bkz: kuzey amerika)
rammstein şarkısı.

We're all living in America,
America is wunderbar.
We're all living in America,
Amerika, Amerika.

Wenn getanzt wird, will ich führen,
auch wenn ihr euch alleine dreht,
lasst euch ein wenig kontrollieren,
Ich zeige euch wie's richtig geht.
Wir bilden einen lieben Reigen,
die Freiheit spielt auf allen Geigen,
Musik kommt aus dem Weißen Haus,
Und vor Paris steht Mickey Maus.

We're all living in America...

Ich kenne Schritte, die sehr nützen,
und werde euch vor Fehltritt schützen,
und wer nicht tanzen will am Schluss,
weiß noch nicht, dass er tanzen muss!
Wir bilden einen lieben Reigen,
ich werde Euch die Richtung zeigen,
nach Afrika kommt Santa Claus,
und vor Paris steht Mickey Maus.

Refrain:
We're all living in America,
America is wunderbar.
We're all living in America,
Amerika, Amerika.
We're all living in America,
Coca-Cola, Wonderbra,
We're all living in America,
Amerika, Amerika.

This is not a love song,
this is not a love song.
I don't sing my mother tongue,
No, this is not a love song.

We're all living in America,
Amerika is wunderbar.
We're all living in America,
Amerika, Amerika.
We're all living in America,
Coca-Cola, sometimes WAR,
We're all living in America,
Amerika, Amerika.
(bkz: amerika bize de kafa atsana)
Bir ırkı tamamen katlederek kurulmuş,herhangi bir kültürel ya da ulusal birliği olmayan,vatan sevmenin ne demek olduğunu bilmeyen,ve hatta vatanın 'özel bir şirket' olduğunu düşünen,farklı etnik gurupların sadece para kazanmak için bir araya geldiği,liberal ekonomi,küreselleşme gibi safsataları daha çok kan emmek için yayan,dünyaya zarar bir ülkedir.
bir tüketim biçimi..
(bkz: abd)
diğer dünya ülkelerine demokrasi(!) getirmek için çırpınan tek başına bir b.ka benzemediği için birleşen ülke... (bkz: abd)
650 milyonluk nüfusu ve 42.000.000 Km2 lik yüzölçümü ile dünyanın 2. büyük kıtasıdır. herkes gitmek ister. dünyanın bütün ülkelerinde, özellikle petrol olanlarda söz sahibi olan, özgürlükler ülkesi görünümünün altında her eyaletinde ayrı bir insan hakları ihlali olan garip ülke
(bkz: amerika birleşmemiş devletleri)
(bkz: usa)
(bkz: dünyanın ağır abisi)
rammstein in güzide şarkılarından biri
coca cola sometimes war sözüyle sağlam taşlama olmuştur. inceden amerikaya geçiren parça.
lyricsdomain isimli siteye göre bir tarkan şarkısı*. sözlerine bakınca ise öyle bir şarkı olmadığı anlaşılıyor.*

http://www.lyricsdomain.com/20/tarkan/amerika.html
rammstein ayar verdimi boyle verir denilen sarkisi ve klibi. bosuna sevmiyoruz rammstein seni. hele hele bayrak asma sahnesi vardir ki superdir.
hayal de kabus da, cennet de cehennem de olabilen, iceride yasayanlara buyuk olanaklar sunan, disarida kalanlara ise tehdit olusturan, karmakarisik, buyuk bir ulke. birbirinden cok farkli insanlarin ortak cikar etrafinda (para ve guc) toplandigi, yapisi ve isleyisi devletten cok bir sirkete benzeyen sosyal olusum.
ingiliz tohumu.*
bu kıtada ne ilkel insanların, ne de maymunumsu atalarımız izlerine rastlanmamaktadır... tuhaf fil kabartmalarının tek açıklaması asya'dan yapılan göçlerdir...
dişil bir isimdir. eril olsaydı amerigo olurdu.
amerika her şeyimi verdim sana,
şimdi bir hiçim
17 ocak 1956 ve iki dolar yirmi-yedi sent.
kendi kafam bile destek değil bana.
insanlarla savaşı ne zaman sona erdireceğiz amerika?
al şu atom bombanı kıçına sok.
kafam bozuk, amerika, bir de sen üstüme varma,
kafam yerine gelene dek şiir miir de yazmayacağım.
söyle bana amerika ne zaman melekleşeceksin sen?
ne zaman anadan doğma olacaksın
ne zaman bakacaksın mezarlıktan amerika?
ne zaman milyonlarca troçkistin'e yakışır olacaksın?
amerika, kitaplıkların niçin gözyaşı ile dolu?
amerika, hindistan'a yumurtaları ne zaman yollayacaksın?
amerika bu senin kılı kırk yarmalarından bıktım artık.
ne zaman süpermarket'e gidip, şu güzel gözlerim için
gerekenleri alabileceğim?

amerika, her şeyin bir yana, eksiksiz olan bir sen varsın
bir de ben, öbür dünya değil.
şu makinalarına da dayanasım kalmadı amerika, bil.
bende bir ermiş olma isteği uyandırdın.
bu tartışmayı çözmek için bir başka yol olmalı.
burroughs şimdi tanca'da, sanmıyorum ki geri dönsün
korkunç bir şey olurdu bu.

sen de korkunç musun amerika yoksa bir oyun mu bu?
saplantımdan döneceğimi sanıyorsan aldanıyorsun.
öyle üstüme varma amerika, ne yaptığımı biliyorum ben.
amerika, erikler çiçek döküyor.
aylardır gazete okuduğum yok, her gün
cinayetten birisi kodesi boyluyor.
amerika, wobblie'lere tutkunum ben.
küçükken komünisttim amerika, özür mözür de dilemiyorum
şimdi her fırsatta esrar çekiyorum.

günlerce evde oturup iş olsun diye kilerdeki gülleri seyrediyorum.
chinatown'a gittiğimde kafayı çekiyorum ölesiye,
ama hiç kimselerle yatamıyorum.
bu işin içinde bir şamata olduğunu sanıyorum.
ah! sen beni marx okurken görmeliydin amerika.
ruh doktorum hiçbir şeyin yok diyor.
hiçbir şeyim yok gerçekten, tanrı' ya yakarma dahil.
mistik görünümlerim ve kozmik titreşimlerim var yalnız.
amerika, daha sana max amcam rusya'dan döndükten sonra
ona yaptıklarından söz açmadım.

sana sesleniyorum amerika.
heyecanlarının daha time eliyle yönetilmesine göz yumacak mısın?
ben time'a tutkunum amerika
her hafta bir tane alıp okuyorum
köşebaşındaki şekercinin yanından geçerken kapağı beni gözlüyor
onu berkeley halk kitaplığı'nın bodrum katında okuyorum.
sana hep sorumluluktan söz ediyor. iş adamları ciddi.
film yapımcıları ciddi. herkes ciddi, ben hariç.

zaman zaman amerika ben değil miyim diye düşündüğüm oluyor.
yeniden kendi kendimle konuşmaya başladım işte.
asya bana karşı ayaklanıyor amerika.
bir metelik talihim yok.
en iyisi ulusal kaynakları inceleyip, onlara dönmek.
ulusal kaynaklarım, biliyorum, iki parça esrar,
binlerce cinsiyet organı, saatte 1400 mil hızla giden
bir özel basılmaz edebiyat ve yirmibeşbin tımarhane.
cezaevlerinden ve beşbin güneş ışığı altında saksılarda
yaşayan fakir fukaradan sözetmiyorum.
fransa'daki kerhaneleri kaldırdım, şimdi sıra tanca'da.
katolik olmasına katoliğim ama gene de başkan olmak istiyorum.
amerika senin bu alık ve çılgın havanda nasıl kutsal bir yakarma yazabilirim?
dörtlüklerime henry ford gibi devam edeceğim,
yazdıklarım onun çıkardığı otomobiller kadar
kişisel, üstelik her biri değişik cinsiyetten.

amerika dörtlüklerimi peşin para 2500 dolardan satarım sana,
eski dörtlüklerimi de 500 eksiğine alırım.
amerika tom mooney'i serbest bırak.
amerika ispanyol *****huriyetçilerini kurtar.
america sacco ve vanzetti ölmemeli. amerika ben scottsboro çocuklarıyım.
amerika, yedi yaşımdayken anam hücre toplantılarında götürürdü beni,
orda bize leblebi satarlardı, bir karneye bir avuç
leblebi
beş sent ve söylev beleşti
herkes bir melekti orda amerika ve işçiler karşı iyi
duygularla doluydu herkes içtendi amerika ve
bilemezsin.

parti 1933'de nasıl iyiydi ve scott nearing ne hoş
bir ihtiyardı bloor ana bir seferinde nasıl da
ağlatmıştı
beni bir kez israel amter'i görmüştüm orda.
her biri birer casus olmalıydı onların.
amerika biliyorum gerçekten savaşmak istemiyorsun.
amerika onlar rus haydutları biliyorum.
ruslar onlar ruslar ve çinliler. ve ruslar. ve ruslar.
rusya bizi canlı canlı gövdeye indirmek istiyor.
lüpletmek istiyor. gücünde çılgına dönmüş moskof.
elimizden arabalarımızı ve garajlarımızı almak
istiyor.
chicago'yu ele geçirmek istiyor. onun kızıl reader digest'a ihtiyacı var.
bizim otomobil fabrikalarımızı sibirya'ya taşımak
istiyor.
benzin istasyonlarımızı o büyük iğrenç bürokrasi
yönetsin istiyor.
iyi bir şey değil bu.
o kızılderililere okuma yazma öğretmek istiyor.
onun güçlü kuvvetli zencilere ihtiyacı var.
bizi günde on-altı saat çalıştırmak istiyor.
imdat.
amerika bu iş ciddi.
amerika ben bunları televizyona bakarak çıkarıyorum.
amerika doğru mu bunlar ?
hemen çalışmaya başlasam iyi olacak, öyle görülüyor.
ama orduya yazılmak istemiyorum, ne de fabrikalarda tasviye tekerleği çevirmek,
miyopun biriyim, üstelik kafadan çatlak.
amerika dönsün çark. nasılı masılı yok. şu oğlan omuzlarımızla dönsün *
ilginç biçimde sağ ile solun birleştiği noktada olan ender şeylerden, herkes istisnasız kendisinden nefret eder durur.
(bkz: lanetli yönetime sahip ülke)
emdin ulan dünyayı, önce afrikayı sömürdün, sömürdün, sömürdün... yetmedi.hayvan gibi yetiştirdin ülkendekileri bi sikime yaramayan fast foodla büyümüş koca götlü adamlarla doldu ülken, gelişmemiş ülkelerdeki ne kadar zeki adamlar varsa cımbız gibi çektin üniversitelerine yerleştirdin.amerika'nın üç beş şehrini sinema denilen tekelinde olan hadiseyle empoze ettin bizlere, "vay amına goyim amerikaya bak, adamlar süper abii" dedirttin tüm dünyaya...

sinemayla olmayan rahat, sıcak, eğlenceli yer kültürünü yıllarca kanırta kanırta pompaladın.inandılar tabi koştular senin ülkene, ya fast foodcuda çalıştırdın.ya da en aşşalık işlerde çalıştırttın onları.

israilin tasmasıyla yetişen üç beş adamı ülkenin tepesine oturttun.krize yaklaştın siki tutacaktın az kalmıştı.yine orospu çocukluğun rol gösterdi.önce düzmece bi şekilde iki kulede çalışan kendi insanlarını ödürttün.sonra, "bakın onlar bana bu yaptı" maskesi altında aç kurt gibi saldırdın taa senden binlerce kilometre olan topraklara, öldürdün de öldürdün.yüzlercesini binlercesini, evet böcek gibi ezdin hepsini, sebebinde vardı.kimsede baş kaldıramıyordu sana, siktin belalarını haklısın.

yetmedi ulan yetmedi yaptığın.doymuyordun sen açtın, hala doyamamıştın demi? verdin sera gazını ülkende endüstri gelişsin diye pompaladın yine dünyaya o açlık kokan nefesini.küresel ısınma'ya en büyük sebebiyetide verdin.sen de dahil bir çok toprağın yok olmasına sağladın.aferin lan, kimse duramadı önünde kimse ne sikimsin lan sen diyemedi.sürekli kendine düşman topladın.önce sovyetlerdi.orası dağılınca islami terörle kucağına oturduğun israiline hizmet ettin.

göreceksin lan, bir gün hepsinin hesabını vereceksin.hamaset yapmıyorum lan amerika.babalarını öldürüp bilinmeyen bir çukura attığın nesil sana hesabını soracak amerika.sana dur diyemeyen bir ülkede yaşıyorum evet.buranında para kaynaklarının ipini çoktan eline almıştın zaten hırlayınca ipi çekiyordun, bizimkilerde korkuyorlardı.utanıyorum evet, bu ülkenin iplerini eline geçirdiğin için kendimden utanıyorum.ama bir gün, ben ölsemde gebersemde bu ne idüğü belirsiz ülkede, bir gün o ipin kesileceğine yürekten inanıyorum.
birleşmiş milletlerin küresel ısınma'nın sebebi olan sera gazı'nın atmosfere salınmaması konusunda hazırladığı mukaveleyi imzalamayan ve dünyada en çok sera gazı üretimi yapan ülke.