bugün

gözümün önünde bir arkadaşımın yaptığı hede. odanızda yatağınıza uzanmanız ve o sırada sadece ruhunuzun bedenden çıktığını düşünmeniz gerekir. aynı zamanda bedeninizde hiçbir ağrı olmamalı. böyle düşüne düşüne çıkıyor efenim ruh bedenden. böylelikle isterseniz sevdiceğiniz yanına, isterseniz recep tayyip'in yanına, isterseniz de askerdeki ağabeyinizin yanına gidebilirsiniz. yalnız dikkatlı olunmalı, duvarlara ve camlara sıkışabiliyor ruhunuz. geri dönememe ihtimali var, fakat bu zamana kadar dönemeyen olmamış. hayırlı seyahatler.
çok ince, hassas bir iştir. yaşanılacak durumu insanın sindirmesi gerekmektedir zira astral seyahat gerçekleşemez. gerçekleştiği takdirde panik olunursa, korku duyulursa ruhun bedene tekrar dönmemesi gibi bir durum olabilir.
ruhun bedenden kişinin isteğiyle çıkması durumudur. Ancak herhangi bir sakıncasının olmadığu söylenir. ruhu bedene bağlayan gümüş ip astral seyahatte kopmaz ancak ecel ile ölüm veya şiddetli trafik kazalarında kopabilir. Kişinin astral seyahati yapabilmsi için konsantre olup kimsenin rahatsız edemeyeceği bir odada ona odaklanmasıyla gerçekleşebilir, korku hissedilidiği an bu seyahat gerçekleşmez. Astral seyahat başlamışsa eğer kalp ritmi artar göbek kısmında hissedilir çoğu astral seyahatte bu noktada kişinin korkmasıyla biter. Ancak kişi istediği zaman vücüduna geri dönebilrmiş...
doğruluğuna bir türlü inanamadığım olay. varsa hiç komik değil.
hiç denemedim, ama eğer varsa bile, ruhla muhla bir ilgisi olmayandır.
bedeniyle ve egosuyla başa çıkamamış, ruhundan habersiz insanlar için hiç bir anlam ifade etmeyen ruhsal yolculuk.
geçen gün astral halimle tokyo meydanındaydım işte, hiro nakamura gibi tokyo, las vegas gidiyoruz arkadaş.
Facebook'ta çoğu kişinin hobileri arasında yer alan, ama hobi olmayandır.
cenk erdem ikilisinin radyo programlarında sıkça dalga geçtiği beden dışı seyahatin ismi.
opel astra'yla yapılan seyahattir muhtemelen.
herhangi bir dine inanıp astral seyahate inanmayan bir toplumdaysanız çelişkinin resmidir.* *
şöylesi bir araçla yapıldığında son derece zevkli, heyecanlı ve konforlu geçer;

görsel
görsel
Peygamber efendilermizinde yaptığı bir metod. Ruhun bedenden ayrılması baya bi uğraş vereceksin. Ruhunu çıkarmak için uyurken uykuya geçiş esnasında kendını bır nokta olarak dusnup uctuğunu hissedeceksın. Genellıkle sırt ustu yapılır bu ıslem ama hıcbır tehlıkesı yoktur. Manevi bir bağla ruhun bedenıne bağlı istegin kadar dene bişiiiii olmaz.
yapabildiğini iddia edenlerin yüksek hayal güçlerinden mi benim beceriksizliğimden midir nedir, iki yıldır belli aralıklarla 'bu sefer yapıcam lan' deyip gaza geldiğim fakat uyuyakalıp yine ve yine yapamadığım seyahat. yapabilenler öyle şeyler söylerler anlatırlar ki, yapamadan gidersem gözüm açık kalır der insan.
Her ne kadar pek inanmasam da hakkında araştırma yapmıştım. Bu sabah rüyada olduğumu fark ettim ve rüyada gördüğüm kişiye "güle güle ben gidiyorum rüyadayım" dedim ve birden her şey karardı. Değişik ışıklar falan. Önce her yerim uyuştu sonra hiç bir şey hissetmedim ve odaklanınca bedenimden ayrı olarak kaymaya başladım ama elim sanki sıkıştı ne yapsam çekemedim ardından yavaş yavaş eski yerime döndüm ve birden uyandım. Annem etrafdaydı sanki seslendim ama cevap gelmedi sonra yatağıma geri döndüm ve bu sefer gerçekten uyandım.**
'' astral seyahat yaptım şahitlerim var '' tarzı entry' ler konsey tarafından toplatılıp kent merkezinde yakılacaktır.
dikkat dikkat.
ulan, o değil hayatını bu işe adamış şamanlar belirli karışımlar, iksirler, otlar ile buna kalkışıp her denemelerinde başarılı olamıyorken,
siz nasıl oluyor da oluyor sabah ereksiyonu ile aynı an da astral seyahat yaşıyorsunuz.
yapma demiyorum hobi olarak yine yap.
inansam mi inanmasam mi hala tereddutte kaldigim olaydir ama gercekten boyle bir sey olsaydi super olurdu lan.
bilgili ve yardımsever bir yazar beni bilgilendirdikten sonra yapmayı düşündüğüm çok ilgi çekici olay*
denediğim ama gerçekleştiremediğim olay. rüyadayken çok kez rüyada olduğumu anlayıp kısmen kontrol altına aldım rüyayı ama bunu hiç yapamadım. açıkçası tırsmıyo da değilim öyle yukardan kendini görmek falan zor iş.
bir üst versiyonu için;

(bkz: vectral seyahat)
yapmaya bir türlü dötümün yemediği olay. çıkıp da dönememek var arkideş, mazallah.
(bkz: astral seyahat yaparken ruhunun bedene işemesi)
(bkz: şehir efsanesi)

(bkz: liseli geyikleri)
dün cenk erdemin konusu olan ruhun bedenden ayrılarak özgür hareketine dayanan seyahat.eskiden hakkında okumuşluğum vardı lakin unutmuşum şimdi inanıp inanmamakta kararsızım.
özellikle ortaokulun sonları ve lise yıllarında, farkında olmadan yapmış olabileceğim hadisedir. şöyle ki,
1- ilkokul ikinci sınıfta, çok daha küçükken oturduğumuz bir eve gitmiştim. evin içinde, iki tane köpekten saklanıyorduk. daha sonra, o sıralar evi taşıdığımız için ailemle birlikte uyuduğum salona döndüm. ve aynen uyuduğum pozisyonda, odadaki eşyaların hepsi yerli yerindeyken odaya iki tane köpek girdi, üzerime atladılar. tam üzerime düşecekken uyandım, görüşümde değişen tek şey köpeklerin kaybolmasıydı..
2-lisede sıklıkla dejavular yaşardım. ayrıca, çarpıntıyla uyanma ve karnın kasılarak uyanmak gibi olaylar nerdeyse her hafta başıma gelirdi. internette yaptığım ufak araştırmalar sonucu bu olayların astral seyahatle alakalı olabileceğini öğrendim. ilk başlarda biraz heves etsem de, sonradan tırsıp çalışmayı bırakmıştım.
3-sigara içtiğimiz bir gün, koltukta otururken, kafamı geriye yasladım. ve o anda, uçarak kafamı yasladığım yönde ilerlemeye devam ettim. önce arkadaşımın odasına girdim, orayı geçtikten sonra salonda ilerledim. absürd bir örnek olacak ama, duvarlardan geçme hilesi yazmış gibi dümdüz ilerliyordum. salonu da geçtikten sonra, apartmandan dışarı çıktım ama yerden yüksekliğim hiç değişmedi. apartmanın dış cephesine bakarken, arkadaşım bana seslendi. o anda cevap veremedim, sesimi çıkaramıyordum. geldiğim yönü takip ederek, bedenime geri döndüm ve döndüğüm an konuşabildim. daha sonraları, sigara içtikten sonra birkaç kere daha bayıldım (ki bi tanesinde uyanınca odadakileri tanıyamadım, nerede olduğumu bilemedim. saate baktıktan sonra toparladım ancak kendimi), ama tansiyonum düşmüştür diye geçiştirdim hep.
4-geçenlerde, sigaradan uzak olduğum bir gün, loş bir odada uyumaya çalışıyodum. hiç uykum yokken, birden şiddetli bi çarpıntıyla uyandım. ne ara uyuduğumu da hatırlamıyorum, çünkü hiç uykum yoktu.. uyandım, ancak bi terslik vardı kalkamıyodum. sonradan, pencerenin ayaklarıma doğru olması gerekirken kafama yakın olduğunu farkettim. yani, yatmam gerekenin tam tersi şekilde yatıyodum. bunu farkettikten sonra birden pencere karşıma geldi, sonra da kalkabildim. yani, mekan kavramını yitirmiştim tekrardan.
nitekim, epilepsi gibi bi boklar da olabilir bende. ama insan acaba demeden geçemiyor.