bugün

kazandırdığı;
17 tl,
kaybettirdiği;
2.000 tl
(bkz: oynamayı öğrenmek)

evet sözlük askere gidene kadar düğünlerde oynamışlığım yoktu. ne kadar ısrar da etseler kabul etmez oynamazdım. birgün askere moral gecesinde askerlerin çoğu ortada ilginç figürler ile dans ederken ben köşede oturmuş oynayanları seyrediyor eğleniyordum. işte o anda komutanın bana seslenip sende oynasana oğlum demesine "ben bilmiyorum komutanım" diye cevap verdim.anında duyduğum "kalllllllkkkk lannn" cevabı ile birden nerede olduğumu hatırladım ve oturduğum yerden fırlayıp attım kendimi ortaya.bir kaç dakika içindede ortalama bir türk insanının oynama seviyesine yükseldim.
eğer şanslıysanız askerdeyken yurt dışına bile gidebilirsiniz.

(bkz: kuzey ırak)
(bkz: kötü şans)
birkaç iyi arkadaş ve bol bol hayat tecrübesi şeklinde özetlenebilecek şeyler.
masrapaya sican insanlar tanimak.
ölümün o kadar da kötü bir şey olmadığı. bunu öğrendim.
pasif ya da silik olan insanlara öz güven kazandırır. bir olgunluk ya da bir ağırlık gelir askerden gelenlerde genelde. özellikle asker öncesi yaşamında öz güveni olmayan, sessiz, sakin insanlar için daha geçerli bu durum.
sabır ve anlayış.

nizamiyeden çıkmış eve yollanmıştım. otobüste bacaklarımı pergel gibi açıp kollarımı koltuğa dolamıştım. bedenin özgürlüğe tepkisiydi bu. koridordan geçen bir genç kız ayağıma bastı o sırada ve özür dileyip durdu.
- önemli değil, önemli değil, gerçekten hiiiç önemli değil, dedim.
gerçekten hiç önemli değildi. askerlik öncesi olsa somurtacağım kesindi.
sabir, anlayis, sorumluluk duygusu.
rus özlemi.
bir çift haki fanila.

birliğe teslim olduktan sonra botun yanında eşantiyon olarak vermişlerdi. abi ben askerde bunları bir ay giydim, vücuduma olan güvenim tazelendi. böyle tüm bedeni sarıyor, tek bir boş nokta bırakmıyordu. askerlik bitti, ben bunları atamıyorum. doğuda o Kadar yıl giydim, geldim batıda bir o Kadar giydim. artık sararıp solmaya başladı ama atmaya kıyamıyorum. aga ben bunları almanya'ya Kadar getirdim mi, getirdim. artık koltuk altları delindi, ve iki yıl önce bir gün bir çılgınlık yapıp onları kullanılmış elbise kutusuna attım.

çok pişmanım, o gün bugündür götüm donuyor burada. ve göbek bağımsızlığını ilan etmek üzere. buradan tüm kamuoyuna sesleniyorum. bulanların veya görenlerin on yaşlarında olan iki eski haki renkli yün fanilayı tarafıma iade etmelerini reca ederim.
kucukkken hep duyardim; askere gitmeden adam olunmaz, askere gitmeyene kiz verilmez, diye..

askerlik bana ne kazandiracak, askere gidince ne degisecek hayatimda merak ederdim.

2 sey degisti.

i) askerligin, vatan ugrunda olmenin kutsal birsey olmadiginin bilncine vardim.
ii) tsk ile ilgili butun olumlu onyargilarim yikildi.
Gerçek hayatta yüzüne bakmayacağınız tiplere katlanmak zorunda kalırsınız.
bana en çok kazandırdığı sabır oldu.
silah kullanmak; başka da bir numarasını görmedim. üstelik askerliğimi de astteğmen rütbesiyle, ermenistan sınırında karakol komutanı olarak yaptım.
Kesinlikle insanları daha bilinçli bir şekilde öğretti.

Yalakayı gördük kralcısnı komutancısını gördük, Cahilini sabit fikirlisini gördük.

ibnesini gördük.
mücadele etme azmidir. mücadele etmezsen hayatın boyunca hep birilerine muhtaç kalacağını ve gram ilerleyemeceğini çok güzel öğretiyor insana..

ayriyetten sabrı, dayanma gücünü, yalnız kalmayı, herkese ve her şeye temkinli yaklaşma becerisi, ailenin ve yakın dostlarının kıymetini bilmeyi..
Genelde "her boka atlamican aga" diye bir dünya görüşü kazandırır.
en önemli kazandırdığı sabır ve tecrübe dir.

her türlü insana rast geldiğin için belli bir tecrübe kazanıyorsun. öyle ki hapçısından ibnesine kadar denk geldi çok şükür. sivil hayata geçince insanlara bakış açında değişiyor. hayata karşı daha sert ve güçlü duruyorsun, ufak tefek siktiriboktan sebeblere üzülmüyorsun, önemsiz olay ve durumlara karşı eskisi kadar takmıyorsun. bu ve bu tarz şeyler kazandırmaktadır.
robotlaşmayı itaat etmeyi öğretir. her insan evladının genlerinde vardır özgürlük duygusu, özgür olmak ister, kendi fikirleriyle hareket etmek ister. bu düşüncedeki bir insanı fabrikaya kapatıp çalıştıramazsınız itaat ettiremezsiniz. tam da sanayi devriminin olduğu yıllarda dünyada askerliğin zorunlu ve vatan borcu olarak görüldüğü yılların başlangıcıydı. 50 yılda bir savaş olma ihtimaline karşı 1,5 milyon asker silah altında bekletiliyor 1 yıl boyunca. kaldı ki orduların artık kara kuvvetlerinede eskisi kadar ihtiyacı yok. dünyada 20 bin atom bombası varken kimsenin götü savaş başlatmaya yemez. anca orta doğu ülkelerini karıştırıp karıştırıp kozlarını payaşırlar, kendi ülkelerine savaşı götürmezler.
insanı gençliğinin en verimli zamanlarında körelten bir sistem askerlik.kazandırdığı pek birşey yok yani.
insanlar arasındaki sans farkını evet evet şans. ayni dönemde askere gittigim arkadaşlarm rahat bi şekilde yapıp gelirken benim gotumdeki bok dondu.
annenizin bile yüzünü unutabileceğinizi. bu yüzden ayaklarının altına kapanmanız gerektiğini.
Tek kelime ;

(bkz: sabır)
anne bittiii diyenler için çok şey..

anne, ananemin ilaçlarını aldım diyenler için hiçbir şey..

öte yandan, tecrübe edilen her şey elbet bir şey kazandırır tabii ki..