bugün

ben arog'u begenmedim. ne lan bu farklı olmaya calısmak mı? yanımdaki çifte olan öfekem hiç geçmeyecek. begenmedin ne gülüyün s.ktir git çık filmin yarısında. bir de agzını gerdire gerdire demiyo muydu? yanımdaki çifte rağmen çok güzeldi. yüzümde ki bütün kaslar hareket etti hele ki rıdavan dilmen'in sahnesinde olay bitti.
Gittim, gördüm, izledim. G.o.r.a ya göre biraz daha sönük geldi bana;
ama yine de güzel yapım. bol bol güldüm yani.
ikinci izleyişimde de esprileri bilmeme rağmen altıma sıçırtmış filmdir. beğenilmemesi çok açık söylüyorum hıncallıktır, uluçluktur.

--spoyler--
maç sahnesinde, maymunun fatih terim hareketi de süperdi. *
--spoyler--
cem yılmaz'ın markasına yakışmayan bir film olmuş. gora'yla kıyaslanırsa onun çok gerisinde. sanki yapmak için yapılmış gibi. bişeyler yazayım da film olsun havasında. arada 1-2 espri var ama kurtaramamış yine de. anlaşılan bundan sonra beklentileri düşürmek gerek hayal kırıklığı yaşamamak için.

edit: ulan ne cem yılmaz yalakasıymıssınız be? sanki adamın anasına küfrettik. cem yılmazın gösterisine giden, hiç bi projesini kaçırmayan bi adamın yorumu bu. seri eksiye baglayan ibneyi bi bulursam..
"hayal kırıklığıdır!"

zor bir misyonu ve formatı var. ne de olsa g.o.r.a'nın veliahtıdır. dolayısıyla çitayı yükseltmek zorundadır. ve en önemlisi argoya başvurulmadan bir eser sunulmak istenmiştir. takdir edilesidir. ama...

ince zeka esprileri barındırıyor ve beğenmeyenler algılayamadı diye bahsedilen esprileri misal halinde entry olarak görmek de isteriz. bir zahmet anlayanlar da anlamayanlara anlatmış olur bu vesileyle.

böyle bir kurguyu; esprileri bir yana, bir bütün olarak ele aldığında tatmin olan sinema severlerle ortak noktamız hayal kırıklığıdır bunu belirteyim tekrar. fakat benim hayal kırıklığım bastırılmış değil, fark bu.
şu spoileri vermeden geçemeyeceğim;

--spoiler--

duanla yaşamadım ki bedduanla öleyim! *

--spoiler--

o kadar çok yorum okudum ki gitmeden önce, insan nasıl bişeyle karşılaşacağını da bilmeden edemiyo.. ama ben edindiğim genel kötü kanı aksine beğendim filmi.. 2 saat boyunca öyle karnınıza ağrılar girmiyo belki ama gayet seviyeli ve kaliteli bi komedi olduğunu söyleyebilirim.. gora ile kıyaslamak bence henüz için erken.. zira gora'yı en az 10 kez izledi hemen hemen herkes.. sindirildi yani gora.. ama arog daha çok taze ve bence sindirilmesi halinde çok daha keyif verici olabileceğini düşünüyorum..

filmi anlatıp gitmek isteyenlerin keyfini de kaçırmak istemiyorum ama gayet izlenir bi film diyorum.. özellikle tepeden tırnağa arabesk olan bi adamın * yaptıkları, tavırları gülümsetiyo insanları.. eksik yön olarak konunun gene bilindik bi hikaye olan futbola bağlanması gösterilebilir.. ama esas oğlanımız bilgi birikim açısından donanımlı bi adam olmadığı için aklına direkt olarak futbol geliyo.. çözümü orda buluyo yani.. neyse daha fazla anlatıp işin suyunu çıkarmayalım..

oyunculuk açısından bakarsak -naçizane olarak tabi ki- ben en zayıf isim olarak nil karaibrahimgil'i buldum.. çok yapmacıktı ve bence filme uygun olmayan tek isim oydu.. ama işte genel klişe burda devreye giriyo ve güzel, çekici, sağlam bi hatun arkadaş filme olumlu etki yapabileceği görüşüyle kadroya dahil ediliyo.. benim açımdan filmde olmayan tek yön buydu.. onun dışında ilk filmde tihulu'yu oynayan oyuncu abiyi bu filmde inanılmaz beğendim ben.. belki pek az sahnesi var ama özellikle filmin başlarında dikkatli izleyin, mükemmel bi iş çıkarmış benim nazarımda.. onun dışında bence filmin yıldızı kesinlikle ozan güven'dir.. mükemmele yakın bi oyunculuk, süper mimikler.. gerçekten de kendini aştığını düşünüyorum..

bu kadar gevezelikten sonra söyleyeceğim şudur ki dostlarım; gidin, izleyin.. gayet güzel ve başarılı bi türk filmi izleyeceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim..
izlerken gora'dan daha çok güldüğüm detaylarına hayran kalınan cem yılmaz filmi.
ayrıca;
(bkz: gol olur)
(bkz: rıdvan dilmen)
goraya göre sönük olsa bile futbol maçı sahnesi izlemeye değerdi.
renkli türk film.

not: izlenmeli.
gora'nın gerisinde kalan, zorlama esprileri olan film. iş ticarete binince böyle oluyor demekki.
tek bir belaltı espri barındırmayan bir cem yılmaz filmi. bu bakımdan goranın eline verebilecekken, her ne kadar bok atılsa da "küfüre gülüyor lan bu eheh" gibisinden, yine de gülüyoruz efendim doğrudur. bok atan bizden kat kat daha fazla gülüyodur. neyse konuyu saptırmadan. gayet sade ve saf bir komedi filmi olmuş. izleyin, izlettirin.
küfür konusunda gora'ya göre daha temkinli davranılan ama seyircinin çoğunlukla bu az ama öz küfürlü sahnelere güldüğü, isimlerin geçtiği ilk sahnelerde yoğun bir şekilde şimdi reklamlar tadı alınan film. ayrıca gayet de mısır yenebiliyor filmi izlerken. ince espriler için pazartesi ya da perşembeleri bir kez daha izlemek farzdır. yoksa 12.5ytl+mısır+içecek bir daha verilmez buna.

--spoiler--
ayrıca en yarıcı ama izleyicinin büyük bir kısmının geç anlayıp geç tepki verdiği bir sahne de; filmin sonunda maçtan sonra arif'in ceku'ya elemanları tanıştırırken ''taşo, mimi, hasan*, dimi'' demesinin ardından filmde dimi karakterini canlandıran özkan uğur'un ''evet arif'' demesiydi.
--spoiler--
zorlama espiriler (cem yılmaz bunlara, gizli diyor... hane gülmüyorsanız siz salaksınıza getiriyor)
sıkıcı ve uzun uzun verilmiş detay sahneler,
film eğer 120 dakikaysa sanırım gerçekci olsun diye!! maç 90 dakika sürüyor.
filmin genelinde, iki üç gülüyorsunuz. o kadar kötü diyemem.
ama benim gibi cem yılmaz'a ve yaptığı işlere hayransanız... beklentiniz yüksek oluyor.
tamamen bir hayal kırıklığı...
çekim kalıtesi, sponsorların keseleri bol açmasından teknolojik ögelerin kullanım sıklığı vs.'yi iyi filmden sayarım derseniz. o zaman çok güzel film.
dinazorlar var filmde daha ne olsun yaw...
filmin aslında yarısı gösterilmiş. diğer yarısını yeni bir film görüntüsü altında vizyona sokacaklarmış.*
bundandır ki; izleyenlerin hepsi filmin yarısında çıkmış bulunmaktadır.*
ince esprileri bol olan cem yılmaz filmi.

--spoiler--

-amca sen kaç yaşındasın?
+17.
-tamam senin adın teoman olsun.
--spoiler--

ahanda klişe soru:
güldüm mü?
evet güldüm.
3400 inceden inceden espri var diyordu cem yılmaz, abartmıyordu vardı. ama tum salonun alkışladıgı ve cok güldügü sahne.

--spoiler--
-gol olur
(bkz: rıdvan dilmen)
--spoiler--

guzel bi filmdi. beklentimi rahat karşıladı. küfürsüzde gülündügünü anladık. yakında 3.sü gelebilir dediydi cem yılmaz.

edit: aklıma şimdi geldi adidas spor ayakkabılarıda ayrı bi komikti. adidas magazalarında sergilenecegi soyleniyor.
her kanaldan günün her saati vatandaşın beynine beynine çalınan ve ısrarlı "ulan ne gomik film heheheheh" tarzındaki şaşaalı reklam kampanyaları ile "ikna" yöntemiyle güldürme yolunu seçen, "süper pazarlamacı" cem yılmaz'ın "en yeni ürünü" garip bir film.. (bkz: beğenmiyorum kardeşim zorla mı!)
beni hayal kırıklığına uğratan film.

film aslında fena başlamıyor. logarla iyi bir giriş yapılıyor ama sonraki ilk 1 saat tam bir fiyasko. bu bir saatte espri çok az. sonraki zamanda film açılıyor gibi oluyor ama nafile kapanışı yine iyi yapamıyor. cem yılmaz ın viagraları yuttuğu ve akabinde gelişen olaylar hariç çok komik sahne yok. futbol maçı sahnesi çok zorlama ve anlamsız olmuş.

ayrıca filmde görsel efekt de yok, kostümler de berbat. çok zorlama olmuş kostümler ve hiç yaratıcı değil.

cem yılmaz iyi bir performans sergileyememiş. ozan güven ve özkan uğur da fiyasko. nil karaibrahimgil ise tam bir felaket. allah tan zafer algöz var.

filmin kötü oluşunun bence en büyük sebebi senaryo. ortada komiklik unsuru bir çok malzeme dururken, cem yılmaz bu malzemeleri bir türlü kullanamamış. ayrıca ilk filmdeki ozan güven in oynadığı 216 karakteri, logar ve şafak sezer ve rasim öztekin faktörü bu filmde yok. cem yılmaz filmde sanki tek komik ben olmalıyım der gibi.

filmin en ilginç repliği ''maymundan gelmedik ama maymun olmaya gittiğimiz kesin''.

netice: olmamış cem yılmaz. 9 milyon doları bu filmde nerye harcadığını da merak ettim doğrusu. 6/10.
yalan soyluyorsun repliğini çok sık duyduğumuz film.
gidilip izlenilesi bir film, cem yılmaz yapıtı.

komik değil diyenlere cem yılmaz:
filmde dozu ayarlanmı$ düzeyde 3700 espri diyaloğu mevcut, herkesin hepsini anlamasını bekleyemem. yaptığım diğer filmler gibi rakibi yalnızca bu film'dir diyerek yanıtı vermi$tir.
ba$ka bir filmle kıyaslamak e$ekte ta$ak aramaktan öteye geçmez. harcadığınız 2 saat ve vereceğiniz 10-15 lira parayla dünyanın kurtulu$una büyük katkılar sağlamayacağınıza göre bari türk sinemasına bi katkınız olsun derim ben.

ben de çok aman aman güldüm yarıldım diyemem ama genelinde espriler gayet iyiydi keyif aldım.

--spoiler--
taksiiiiiii deyip haydar'ı
- abi 2 dakka alıyorum.

repliği alta sıçırtacak hale getirdi. malum haydar taksici demirba$ı ya*
ayrıca maymunların yanına inen o siyah dikdörtgen kutu muallakta kalmı$tır film boyunca.
cem yılmaz age of empires II oynarken aegis hilesini kullanmı$ besbelli. yarım saatte köy yaptı herif.**
--spoiler--
cem yılmaz'ın, evrim teorisi savunucuları ve film küfürlü, çocuklar etkileniyor diye yaygara yapan insanlarla bariz taşak geçtiği film olmuştur. ilk yarısıyla normal seyrinde giden, ikinci yarısında ise bu sıkıntının rövanşını alıcak derecede aşmıştır ayrıcana.

filmin içeriği aslında türlü türlü espirilere açıktı. daha kapsamlı, altında bir çok anlam yatan sayısızca espiri yapılabilirdi. misalen sigara yakarken düşen adamın siper yapması gerektiğini söylemesi ve yarım saat sonra düşmesi bayağı basitti. herneyse abi filmin genelinden bahsedeyim ben;

dediğim gibi ilk yarısı çok büyük beklentilerin bayağı aşağısında seyretti. herkesin tüm duası ikinci yarı içinde ve de oldu. hem de çok iyi oldu...

--spoiler--
iğrendiği kadın için dövme sohbetine girişi;

- senin de dövmeni yapim mi? böyle iki yanak şeklinde düşünüyorum.

diyaloğuyla yarmıştır.
--spoiler--

ayrıca:

--spoiler--
- muhtar nedir*
--spoiler--
"sımsıkı taş gibi sımsıkı taş gibi dimdik! dimdik!" repliğinin dışında beni pek de güldürmeyi başaramamış binlerce insanın izleyip beğenmediği yontma taş filmi.
logar ı görünce taksi çağırması ve çağırdıgı taksinin şoför kapısını açıp haydar(ı) * * alması olayı yarmıştır beni. Akabinde gelen para bozdurma olayıda çok gülmeme sebep oluştur. Ama gorada ki ambiyans malesef bu filmde yoktur.
yanlış ülkede vizyona sokulmuş film. en eğitimlisinin bile "ahmet altan okuyorum. çok güsel yaaa" seviyesinde olduğu bir halka bu kadar göndermeli sahneyi ve ince espriyi bir arada sunarsan almaz tabi. ondan sonra "ben gülmedim". git aynaya bak anlarsın neden gülmediğini.
öncelikle eksi yağmuruna tutulmayı göze alarak;

eğitim seviyesi (!) belli olan bi ülkede yapmaya kalkarsan böyle bir filmi tabi ki reaksiyon alamazsın sevgili cemciğim.. baksana herkes atilla dorsay bu ülkede.. herkes anladığı için her şeyden bu denli gerideyiz zaten afrika ülkelerinden bile.. yapmayın hocam, yapmayın abilerim.. adam uğraşmış, didinmiş, içinde çok ama çok az küfür içeren gayet de sağlam bir komedi filmi yapmış.. al yanına sevgilini, eşini, çocuğunu, kardeşini git iki saat gül.. o derece bir film işte.. ''ben yarısında çıktım! hıh! hiç de olmamış!'' diyenlere cevabı zaten özge özberk vermiş..

''gitsinler cem yılmaz'ın dvd'sini izlesinler o zaman!''

hiçbir şeyini beğenmediysen bile adamın zekasına, hakikaten ince ve göndermeli esprilerine saygı duy abi.. ya da git recep ivedik 2'yi izle, plajda'yla kendinden geç ne diyeyim..
--spoiler--
adamlar ne top oynuyolar be! ölüm grubuna düştük oğlum.. *
--spoiler--