bugün

Kral Antiokhos tarafından babası 1. Mitridates için yaptırılan anıt mezardır.

Adıyaman'ın Kâhta ilçesinin Karadut Köyü'nde bulunmaktadır. Yığma kesme taşlardan yapılan tümülüsün mezar odasına, taşların çökerek girişi sürekli kapatmasından dolayı girilememektedir. Orijinali 55 m. olsa da bugün 50 m. yüksekliğe sahip bu Tümülüsün üç tarafı Doğu, Batı ve Kuzey olmak üzere teraslarla çevrilidir. Doğu ve Batı teraslarında her biri 8-10 m. boyunda, yan yana oturan beşer Tanrı heykeli yer almaktadır. Ayrıca bu Tanrı sıraları bir aslan ve kartal ile başlayıp aynı düzen ile son bulur.

Doğu ve Batı terasın her ikisinde de Tanrı heykellerinin tahtlarını oluşturan taş blokların arkasında Grek harfleriyle yazılmış 237 satırlık uzun bir kült yazıtı Nomos bulunmaktadır. Yazıtta, kendinden sonra gelecek kralları tapınağı güzelleştirmelerini istiyor, ibadet için gelenleri övüyor, kötü niyetlilere de beddua ediyordu. Bunun yanı sıra Antiokhos, kutsal alanı ziyarete gelenlerin en iyi şekilde ağırlanmasını istiyor, onlara rahiplerin en iyi şaraplarını sunmalarını emrediyordu. Burada yapılacak törenlerin çok renkli geçmesi için de müzisyenleri görevlendiriyordu. Ne var ki Antiokhos'un bütün içtenliğine karşın bu vasiyetinin yerine getirilemediğini antik kaynaklardan öğreniyoruz.

Kült yazıtlarında anne tarafından Büyük iskender'den (Yunan-Makedonya) baba tarafından ise, Darieos'dan (Pers) geldiğini ifade eden Antiokhos, atalarından gelen bu etnik farklılığı birleştirerek, kültür zenginliği haline dönüştürmenin göstergesi olarak Tanrı heykellerinin yüzünü doğuya ve batıya çevirmiştir. Zaten Tanrı heykellerinin isimleri de hem Grek, hem de Pers dili ile ifade edilmiştir. Büyük iskender'in en büyük amacı olan; "Doğu ve Batıyı tek potada eritip yeni bir ırk, bir kültür yaratma" düşüncesi, 1. Antiokhos sayesinde kısmen de olsa gerçekleşmiştir.
Tümülüsün Batı terasında bulunan Aslan Kabartması'nın kabartmanın dünyanın en eski horoskopudur.

Aslan kabartması sadece kraliyet ailesinin bir sembolü ya da koruyucusu şeklinde açıklanabilecekken, sırtındaki üç yıldız ve boynundaki ay, bu kabartmanın kesinlikle bir yıldız haritası olduğunu bize göstermektedir. Ancak simgelediği tarihin ne olduğuna dair tartışmalar henüz bir sonuca varmamıştır. Sırtının hemen üzerinde yer alan üç yıldız sırasıyla; Merkür, Jüpiter ve Mars'tır. Aslanın başının altında ise, boynunda sallanan hilal şeklinde bir ay bulunur. Aslanın kendisi Aslan Burcu' nu simgeler.

Gökyüzünde bu dizilimin son derece özeldir; Güneş her yıl aynı tarihte, "Kral´ın Doğumu" konumuna girer Aslan Burcu´ndaki "Küçük Aslan" veya "Aslan Yürek" de denen Regulus´la buluşur. Bu aynı zamanda da, göğün en parlak yıldızı olan Sirius´un yükseliş döneminin hemen sonrasıdır yani Sirius özgün periyodundaki görünmezlik dönemini bitirerek, yükselmeye başlar. Mısır Mitolojisinde Sirius yıldızı, Tanrıça Isis´in özel yıldızıdır, görülmediği dönemde Tanrıça hamiledir, yükseldiğinde yani parlamaya başladığında oğlu Horus doğar, bu da Güneş-Regulus buluşmasıyla simgelenir.

Gökyüzünde böyle bir dizilimin olabileceği tarihler sanıldığı kadar çok değildir. Aslanlı horoskop gök cisimlerinin bir anlık konumunu gösterir. Önümüzdeki 25.000 yıl içerisinde bir daha yaşanmayacak bir ana tanıklık eder.

Bu nedenle böylesine önemli bir göksel dizilimin, son derece önemli bir tarihi simgelemesi gerekmektedir. Horoskop'un simgelediği tarihler hakkında birkaç düşünce vardır. Antiokhos'un tahta çıkışı, Roma tarafından krallığı bağışlanınca yeniden taç giyme töreni gibi önemli tarihler bu horoskopun simgelediği olay için düşüncelerdir.

Antiokhos, Mısır Firavunlarının piramit duvarlarına yaptığı gibi, tümülüsü ile arkasında birçok belge bırakmıştır. Bunların en önemlileri Nemrut heykellerinin sırtında yazmaktadır. Bu yazıtlar 1883'te Osman Hamdi Bey ve Osgan Efendi tarafından tercüme edilmiştir. Bu yazıtlardan kralın ne kadar dindar birisi olduğunu, yapılan çeşitli kurban törenlerini ve kralın tahta çıkış gününü, şehrini ve kendisini nasıl tanrılara adadığını anlayabiliriz.

Antiokhos'un doğum günü olarak kabul edilen tarih, kralın gerçek doğum günü değil, kendi seçtiği bir tarihtir. Kendi doğum gününü, ay takvimine göre yeniden ayarlamış ve mükemmel dizilimin olduğu 16 Aydnaios (29 Temmuz) günü yapmış olabilir.

Arsemia'da bulunan tünel de fazlasıyla ilginç bir yapıdır. Batıya bakan bu tünel, yıl boyunca en az bir gün ışık alıyor ve dibini aydınlatıyordu. 35 derecelik bu tünelin hangi tarihte güneş ile aynı hizaya gelip dibini aydınlattığı hesaplandığında karşımıza çıkan tarih 29 Temmuz, yani Antiokhos'un kendi resmi doğum günü ilan ettiği tarih...

O gün, güneş Aslan'da en parlak yıldız olan "Küçük Kral" yani "Regulus" yıldızıyla çakışıyor ve öğleden sonra tüneli aydınlatıyordu. Ancak asıl ilginç olanı aynı gün, gündoğumuna yakın saatlere gidildiğinde Sirius Yıldızı'nın Güneş'e doğru yükselişi gerçekleşiyordu. Bu olay Mısırlıların son derece iyi bildiği bir olaydır ve Mısır Yılı'nın başlangıcıdır. Mısır Mitolojisinde Sirius yıldızı, Tanrıça Isis´in özel yıldızıdır, görülmediği 70 günlük dönemde Tanrıça hamiledir. Sirius Yıldızı yükseldiğinde yani parlamaya başladığında oğlu Horus doğar, bu da Güneş-Regulus buluşmasıyla simgelenir.

Ayrıca tünelin Mısır ile bir bağlantısı daha vardı. Mısır Firavunları hayatta oldukları sürece Tanrı'nın yeryüzündeki silueti konumundalardı. Firavun, Horus; yani Güneş'in oğluydu. Öldükten sonra firavunların dünyevi kalıntıları mumyalanıyor ve ruhun Orion'da ikamet eden Ölüm Tanrısı Osiris'e ulaşması için çeşitli ritüeller düzenleniyordu. Bunlar, Mısır Piramitleri'nin mimarisinde Orion'a bakan tüneller ile açıkça ortadadır. Arsemi'daki bu rampada da kralın ruhunu, Herkül ile el sıkışacağı Orion Yıldızı'na göndermek için yapılmış bir yapı olabilirdi.

"Herkül ile tokalaşmak" durumu da Mısır kökenli bir simgedir. Hermetik yazılara göre ruh dünyaya inerken tanrılardan hediyeler alır. Öldüğünde ise bu hediyelerin tanrılara geri verilmesi gerekmektedir. Antiokhos'un ise doğumunda yer alan her tanrı ile (yani ufuk çizgisinin üzerinde olan her gezegen ile) el sıkışması onun tanrıları selamlayışı ve onların armağanlarını geri verişidir.

Adrian Gilbert'e göre Herakles ile Güneş arasındaki bağ; Herakles'in 12 görevi ile bir şekilde güneşin zodyağın 12 burcunu kat ederkenki rotasıyla ilgilidir. Ayrıca yine yazara göre Herkül'ün doğumu ve ölümü de gündönümlerini simgeler.
Nemrut Dağı Milli Parkı, 1987 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmıştır.

Not: Kendi ders notlarım ve Adrian Gilber'in "Üç bilge kral" kitabının karışımıdır.
(bkz: antakya)