bugün

k: kaynana g:gelin b:kaynananın torunu ve gelinin 14lük kızı

k: O uşağı ben nah buramdan çıkardım. (malum bölgeyi işaret etmekte-arsız babanne)
g: sen çıkardın ohhhh ben de aldım koynuma yattım (süper anne)
b: zdjccxmlkıdc!!!
ah yavrum istediğin şey parayla satın alısın herşeyimi satarım, kendimi bile...
birgün sende anne olacaksın.
bir gün uyuyakalıp okula yarım gün geç kaldık diye: "kızım senden bi bok olmaz."
"ben anneyim."
küçükken o nu kızdırdığımda, küfürün son reddesi olarak aynen;

haçatırın eniğiiiii. *
çirkin ördek yavrusu seni gel hele.

canım annem çok özledim.
abimin işaret ettiği nesneyi görememesi üzerine:

insan kör olsa gözlerini kapatır gene de görür!

bu felsefi cümleyi kaldıramadık zaten.*
en sevdiği tabaklarından birini düşürdüm ama kırılmadı daha sonra
-kırsaydın oğlum
-denedim ama olmadı
-gel birde ben deneyim. Diye söyleyip bana oklavası ile yürümesi
sıkıntıdan boş boş oyalanılan bir anda:
-noldu kızım?
-hiç canım sıkıldı anne.
-iş yap. bak benim canım sıkılıyor mu hiç?
-?!!??
annedir işte, hiçbir sözü unutulmaz. en azından ben unutmuyorum.

ama en unutulmayını hele ki ölmüşse;

"ben ölünce ne yapıcaksın, çok merak ediyorum"
sürekli atlet giymemi söylemesi ve atlet tutar demesi. *
-oraya gelirsem çarkına sıçarım senin.*
5 yaşlarında falanım, üç bina ötedeki komşuya oyun oynamaya gidiyorum. annemde bizim evin önünden izleyecek, güya yalnız gitmiş olacağım. üstümü düzeltti, çok büyük bir ciddiyetle dedi ki, ' kızım, sakın kaldırımdan gitme tamam mı, yolun ortasından git, araba çarpar yoksa. ' canım benim dilinin sürçtüğünü farkedince yarım saat gülmüştü kendine.
babamın horladığını ispat etmek için babama;

'sen uyurken kendini görmüyor musun?' diye çıkışması.
Lise zamanları... Ben traviana sarmışım... 8 saldırı birden atmışım, heyecanla sonuçlanmasını bekliyorum... Annem mutfaktan geldi arkamdan durdu, elinde de meyve tabağı, kafama hafifçe vurarak:

- len orda olmayan köylere saldıracağına gel burda meyvelere saldır, hiç olmazsa kazandığın somut bir şeyler olur..

o an annemin pragmatist tavrını ve mizah anlayışını takdir ettim ve meyvelere yine de dokunmadım...
anneler tarafından söylenen, hafızanıza ve ruhunuza kazınıp bir daha hiç unutulmayacak olan sözlerdir.

iri bir erkek olursunuz ve annenizle bazen güreşirsiniz; 'bak! ne kocaman bir oğlun var gurur duy.' demek adına ona kendi içinizden. bir iki mücadele eder sonra incitmeden yatırıverirsiniz kollarından tutup annenizi salonun ortasına, tam pes demesini istemişsinizdir ki, şu cümleler dökülür annenizin ağzından; 'ben sıçtığım boka pes demem' ve siker atar bütün o 'bak ne kadar da büyüdüm' demek adına yaptığınız şovu. kollarından tutup etkisiz hale getirdiğiniz o kadın, tek bir cümlesiye nefesinizi düğümler ve ne olduğunu anlamadan siz pes edersiniz. lakin anneler candır.
o kadar sinirliyim ki, o kadara kadar.
'' Seni seviyorum kızım. ''
Zamanında yapılmayan iş yapılmamış iştir.
--spoiler--
sünnetle şu tabağı
--spoiler--
7 yaşında iken, "kardeşlerine de ver"
70 yaşında iken, "kardeşlerine de ver"

sanki sokaktan topluyoruz. *
yaptığı iş yüzünden mızmızlanan kıza: yaptığın banaysa öğrendiğin kendine cümlesinin kurulması.
ağlama oğlum, bir gün o gözlerinden dökülenler üzüntüden değil sevinçten akacak.
kaderin güzel olsun güzel kızım benim.