bugün

ulan bu ne soguk arkadas iliklerime kadar dondum anasini satim.
pantolonla bot arasında açık kalan o çizgi var ya. artık yok. günaydın ankara.
Tanımadığım biri çok iyi özetlemiş bu memleketi.

Ankara'dayım ve Şehrin tek özelliği şu:
Şehrin hiç bir özelliği olmamasına rağmen, burada yaşayanlar seni şehrin bir özelliği olduğuna ikna eymeye çalışıyor.
Benim için fazlasıyla önemli olan şehir. Kocamla ilk Kızılay meydanında buluşmuştuk. Evlendikten sonra bir daha gidemedik ama olsun ilkler unutulmaz.
Astsubaylık mülakatı için nisan 2016 tarihinde geldiğim, gece 00:30 gibi Kızılay meydanı denen yere gelişim, kimseyi tanimamam ve sonrasında bir camii de yatmayı düşünmem, ve ardından güvenlikçi abinin yardımıyla maltepe camiisinde geceyi geçirmem benim için bu şehrin yerini çok ayrı yapmıştır.

Belki kötü tanıştık ama sevdim seni ankara.
evlendirme programlarının yakında kızılaydan canlı yayın yapacağı kerametli şehir. babamın halasının torunun kaynatasının ortanca kızı kocişiyle ilk olarak kızılay avmnin önünde buluşmuş mesela.
Nefret edip sıkışıp kaldığım şehir .
Sokakları bizimle konuşan şehir.
kocaman kravat takmış bir alışveriş merkezi.
Yarın 2 günlük tatil sonrası tekrar döneceğim şehir. Kürkçü dükkanım.
Çok anı barındıran, ne kadar soğuk olursa olsun, elinde donsa o sigarayi iciren sehir.
hala, sabahı en güzel olan şehir...

şehir gibi şehir idi eskiden, ankara..

istanbul ise hala kocaman bir köy...

bu kalabalıkta,

köyünden kopamayıp,

3 nesildir istanbulda doğup da,

hala köylüsünü arayan kalabalıktaki yalnız, garip ve yitikler,

istanbul gibi kalabalık kayıplar şehri...

nerde o ankaranın eski kuğulu parkı,

kızılırmaktaki taze poğaçalar,

taze demli çay kokulu,

kızılay arkası sakarya...

nereye gittiğimizin değil,

kiminle gittiğimizin önemli olduğu,

nerde o sevecen, şakacı, dalgacı, dalga dalga yiten

zamana hediye ettiğimiz üniversite arkadaşlarımız,

eski hasretlerimiz,

aşıka değil, aşka duyduğumuz aşkımız,

özentilerimiz,

özlemlerimiz,

hayallerimiz...

nerde onlar şimdi..

ve biz şimdi nerde...
Kaldığımız yerden devam etmek için yıllar sonra döndüğüm şehir.

Özlemişim ulan.
önemli olan izmir'in sıcağında değil, Ankara'nın ayazında sevmek.

ankara da ya okunur ya aşık olunur.
Bomboş bir şehir.
La oglum sehrin ne ozelligi olacak yasiyoz iste yeter.
geçtiğimiz haftasonu seğmenler romantizmini tattığımdan beri yerleşmeyi istediğim şehir. o çevrede takılınca iyi şehir aslında. daha yazarken vazgeçtim lan tırt. elimden gelse sevdiklerimi toplar eskişehir'e koyarım. en azından yokuşlarda can vermeyiz.
Ne soğuk, ne ayazdır şimdi. Kıçı donan herkese selam olsun. Evet ben de özledim ben de...
Yıllar yıllar önce kolum kanadım kırıldığında tutunacak tek bir dalım kalmadığında beni bağrına bastın ya, işte bugün yine geliyorum sana. Sende güldüm sende ağladım en çok. Şimdi eski bir sevgilinin kollarına koşar gibi geliyorum, belki biraz soğuk karşılayacaksın beni bilirim. Ben ki hayata dair en büyük zaferlerimi senin kucağında kazandım. Bu sefer yine güldür beni. Senin koynunda serpildim ya ben. Bu bozkırın ortasında yeşeren bir filiz gibi bağrından bir aş verdin ya bana. Şimdi en güçlü çağımda gövdemde onca yarayla köklerimi sürüyerek geliyorum. Sevindir be beni. Nolur...
iğrenç soğuğuna ve çirkinliğine katlanamıyorum artık.
Şu saatte -8 dereceyle ne yapmaya çalıştığını anlamadığım şehir. Kutuplara tayinini mi istiyor, nedir?
(bkz: üşüyoruz reis)
Bugün havanın mis gibi olduğu fantastik şehir.
Şu sıralar buz gibidir diye düşünüyorum. Olsun. Gurbet ellerde üşümektense orda üşümek iyidir.
Bugün havası bayram ettiren şehir.
Çok sevdiğim bir sehir.