bugün

Ankara da ya okunur yada aşık olunur. Dedirten şehir.
şu an havasının nasıl olduğunu merak ettiğim şehir, başkent.

kazaklık bir hava var mı, botlarımı yanıma alsam abartmış olurmuyum, önümüzdeki iki gün hava nasıl olur acaba?
dışarısı soğuk olan şehir. az evvel biram bitti, bira almaya çıktım, çok soğuktu.
havası gayet sıcak olan şehir.
kavruluyoruz amk.
En kötü yerindeyim: istanbula gidişi.
Başkentimiz.
şu günlerde olumsuz hava koşulları nedeniyle kişiye özel termal fanuslar içinde gezdiğimiz şehir.
şu ara gecesi gündüzü ayrı telde oynayan hava durumu mevcuttur kendi içinde 2 ayrılır bu hava durumu evde hırka dışarıda tişört ankara nın yeni modası.
soğuğunu bilmem ama bu şehirde yaşadığını hayal edince birden terliyor, bunalıma giriyor insan. hayır bir şehrin yaz aylarının çok sıcak geçmesi önemli değil. nereye gidersen git, nereyi gezersen gez mutlaka güneş altındasın. şehirde ağaç olmamasından mıdır, caddelerin fazla geniş olmasından mıdır merak konusu ama bir şekilde güneşin altında mutlaka yanıyorsun. akılda kalan bu sadece. öyle de acayip bir yer.
Bugun Ankara' dan gitmek istedigime karar verdim...hayatimda ilk defa Istanbul'da yasama fikri korkutucu gelmedi...
2004 - 2008 yılları arasında devamlı gidip geldiğim hoş, kışları soğuk, yazları çekilmez, tunalı dedikleri yerin zeytinburnu 58. bulvardan farklı olmadığını gördüğüm yer.
türkiye cumhuriyeti' nin başkenti. garip şehir. emanete ihanet etmeyen şehir. az kaldı. ben gelene kadar ona iyi bak. emanet ettim ona gore davran. beni kendine düşman etme. tamam mı ankara? tamam mı hı tamam mı?
akşam 11.30'dan sonra toplu taşıması olmadığı için, yaşayan halkın taksileri zengin ettiği söz de başkent (!)
denizden uzak olmasından mıdır bilinmez sevdiğinin gözlerinde deniz arayan çoktur bu şehirde.
bu gece son gecemi geçirdiğim şehir.
denizden uzak fakat ankara çayıyla iç içe olan türk başkentidir.

ankara çayı vardır nam-ı diğer boklu deresi! yakın zamana kadar temizlenmiş bomboklu dere olmuştur.
denize kıyısı olmayan insanları sevemeyen bendenizin bir türlü ısınamadığı şehir.
9 yıl kaldığım, ısınamadığım şehir.
(bkz: su kesintileri)
(bkz: tbmm)
hayatımın geçtiği şehir. çok kalınca sıkıldığım, uzak kalınca özlediğim şehir. hava kararınca etrafın ıssızlaştığı, ne bir öğrenci şehri kadar hareketli ne de sahil kenti kadar huzur vericidir. bir memur kadar düzenli, resmi ve gridir bu memur şehri. ama vazgeçilmezdir. sokakta yürürken o siyah simitlerinden yenmelidir. kuğulu parka gidip kağıt helva yenmelidir. atatürk orman çiftliğine gidip döner yenmelidir. kışın aşık olunmalıdır. karın altında yürünmelidir sevgiliyle sarmaş dolaş. o zaman anlaşılır güzelliği. o zaman seversiniz bu şehri. gri de olsa. resmi de olsa.. ıssız da olsa...
şimdi ben yabancı biri olsam ve türkiye'nin başkenti olarak ankara'yı görmeye gitsem,siktir olup gidelim lan burdan böyle başkent mi olur derim.başkent istanbul olsun,ankara da bozkır olarak kalsın.
Aslında hiç gitmemiş olmama rağmen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Defnedildiği yerdir ve hep gidip görmek istemişimdir.
'' ankara'nın resmi rengi gridir. bu griliği devlet dairelerinin floresan ışığının memurlardan kırılarak sıhhiye meydanına yayılmasından alır. sonra bu bölgesel yayılma gri güvercinler tarafından tüm şehre bulaştırılmaktadır.''

başar öztürk-atanamayanlar.
An itibariyle yagmur başlayan şehir.
(bkz: berduş)