bugün

siddetli gogus agrısı.
kalbin oksijenlenememesi ile ilgili bi durum vaka..latincesi için (bkz: angina pectoris) daha dorudur..ayrıca nazım hikmetin de bu ismi taşıyan bir şiiri mevcuttur....

angina pektoris
yarısı burdaysa kalbimin
yarısı çindedir doktor
sarınehre doğru akan
ordunun içindedir..
sonra her şafak vakti doktor
her şafak vakti kalbim
yunanistanda kurşuna diziliyor..

diye gider..güzeldir.
kelime latince kökenden gelmiş olup dünya üzerinde çaresi bulunmayan tek hastalıktır . kelime manası göğüs ağrısı , kalp ağrısıdır .
ayrıca nazım hikmet'in akıl almaz , nasıl ve hangi kafayla yazıldığı belli olmayan tuğla gibi bir şiiridir .

angina pektoris
yarısı burdaysa kalbimin
yarısı çin'dedir, doktor.
sarınehre doğru akan
ordunun içindedir.

sonra, her şafak vakti, doktor,
her şafak vakti kalbim
yunanistan'da kurşuna diziliyor.

sonra, bizim burda mahkûmlar uykuya varıp
revirden el ayak çekilince
kalbim çamlıca'da bir harap konaktadır
her gece,
doktor.

sonra, şu on yıldan bu yana
benim, fakir milletime ikrâm edebildiğim
bir tek elmam var elimde, doktor,
bir kırmızı elma:
kalbim...

ne arteryo skleroz, ne nikotin, ne hapis,
işte bu yüzden, doktorcuğum, bu yüzden
bende bu angina pektoris...

bakıyorum geceye demirlerden
ve iman tahtamın üstündeki baskıya rağmen
kalbim en uzak yıldızla birlikte çarpıyor...
Gögüs agrisi anlaminada gelen bir kelime...

(bkz: angina pectoris)
aşk hastalığıymış.
nedeni tam olarak hala bilinmese de, koroner damarlardaki çeşitli problemler dolayısıyla kalbin yeterince oksijenlenememesi, bunun sonucu olarak da enerji ihtiyacını oksijensiz solunum ile gidermeye çalışması sonucu, kalp kaslarında biriken metabolik artıkların oluşturduğu düşünülüyor. mesela laktik asit. laktik asit, aynı zamanda iskelet kaslarımızın da ağrımasına sebep olan maddedir.
bu arada, kalbin içinden o kadar kan geçiyor, onlardan oksijen alsın diye düşünenler için: tüm insanlık öyle olmasını isterdi ama maalesef kullanamıyor o kandaki herhangi birşeyi kalpcağız. çünkü diğer dokulara yeterli oksijen gitmeme ihtimali (düşük de olsa, hatta bayaa düşük de olsa) var çünkü.
kalp de meydana gelen ağrılardır. ağrılar eforla gelir dinlenmeyle gider, bu hastalığı myokard enfarktüsünden ayıran en önemli noktalardandır. tedavisi nitratlar, beta blokerler, kalsiyun kanal blokerler ile yapılır. kriz geldiğinde dil altı nitrogliserinle ağrı geçirilmeye çalışır. geçmeyen ağrılarda aynı tedavi bir kaç kez tekrarlanır, eğer sonuç alınmazsa kişiyi hastaneye kaldırmak gerekir.
mart'ın sonunda teşhisim konuldu.

şimdilik dil altı nitratları kullanıyorum. yalnız, dün sabah kötü bir rüya sonucunda öyle berbat bir kriz geçirdim ki, hastahaneye zor attım kendimi. iki iğne oldum, nitratların yanında da lopresor verdi doktor. duygu durum bozukluklukları ve duygusal bağlamdaki özel hayattaki kötü sonuçlar yüzünden ortaya çıkan bir hastalık olduğu için zaten zoloft ve lustral kullanıyorum bunun yanında.

genellikle sol kol ve göğüs çevresinde dayanılmaz bir ağrı olarak baş gösteriyor.

neyse işte, sonuçları falan aldım. pek parlak değil. enfarktüs endişesinden bahsetti doktor. belirli sürelerle tetkiğe gideceğim. ölür müyüm kalır mıyım, bilmiyorum. diyecek de daha fazla bir şeyim yok, tak dedi canıma çünkü bu hastalık, ve bu hastalığı başlatan süreç.

hakkınızı helal edin. iyileşirsem zaten devam ederim yazmaya buralarda.
''ne arteryo skleroz, ne nikotin,
ne hapis,
işte bu yüzden, doktorcuğum,
bu yüzden
bende bu angina pektoris.

bakıyorum geceye demirlerden
ve iman tahtamın üstündeki
baskıya rağmen
kalbim en uzak yıldızla
birlikte çarpıyor...''
sık sık kalp krizi ile karıştırılan bir ağrıdır. şiddetlidir. adamın iflahını, nefesini keser bazen.
Sternal bölgenin orta ve yukarısından başlayıp kolun ve goğsun soluna ve çene altına yayılan bir ağrıdır. 5 10 dk içerisinde geçer. Sigara ve fazla yağlı yiyeceklerden sakınmak gerekiyor eğer o ağrıyı çekmek istemiyorsan.