bugün

düğünlerde, oynayan vatandaşların üzerine birer dolar atılması sonucu piste şahin gibi dalıp birer dolarları toplayan düğün çalgıcılarıdır.

bir müddet sonra düğün salonundaki dengeler değişir. içip içip kafayı bulan davetlilerde dolar stoku erimiş olurken, düğün çalgıcılarında deve yüküyle 1 dolar bulunur. o esnada masalarda,

- hanım çantana bak bakam 1 dolar kaldı mı?
+ yok mustafa ne 1 doları saçtın ya hepsini. sana demedim mi ikişer üçer at diye! 1 saatte hepsini bitirdin.
- yav neyse. ver ordan 20 tl daha.
+ aa aa o niye o! yok 20 lira falan. atacağını attın tamam bokunu çıkarma!
- hanım bi sus amk ya. bugün benim en mutlu günüm yeğenim evleniyor!
+ 3 gün sonra da ev kredisinin taksiti var biliyon demi mustafa!

diyalogları yaşanmaktadır.

mustafa hanımı ikna eder ve soluğu çalgıcıların yanında alır. döviz kuru, parite dedin mi çalgıcılar benim diyen döviz bürosuna taş çıkarır.

- 20 tl'lik dolar ver koçum.
* bir dolar şu kadar, bu da 20 tl'lik dolar oluyor. buyur abi. (adamın sarhoşluk derecesine göre, hesap makinasının ekranını mustafaya gösterir. sonrasında para verilene kadar anlamsızca üst üste ac tuşuna basıp durur. ac tuşu hesap makinasını kullanan her türkün en büyük takıntısıdır. o tuşa basılır aga!)

nasıl ki kumarda hep kasa kazanırsa, düğün ortamlarında da döviz stoku öyle ya da böyle mutlaka çalgıcılara geçer. sonuçta en mutlu gününüz amına koyim! di mi mustafa?