bugün

Büyük çoğunluğu akp fanatiğidir. Türkiye'de ekonomi çok iyi, ortam çok iyi, asgari ücret yeterli derler. Niye gelmiyorsun o zaman diye sorduğunda da oğlum, kızım burada onları bırakamam deyip mahalle orospusu gibi yan çizerler.
Oradaki din düşmanı, ırkçı sağ faşist partilere oy vereceklerine, merkez partilere oy veriyorlar.

Doğal olarak Türkiye’de de din düşmanları ve ırkçılara oy vermiyorlar.

Türkiye’de “sol” eşittir Almanya’da nazi partileri.
Çoğu orada sosyalist partiye burada akp ye oy verir.
Burada yanında durmak istemeyeceğiniz beter, rezil tipler var ya işte onların alayını toplayıp Almanya'ya bırakmışlar.

Durum budur.
2016 yılında türkiye'ye 800 milyon euro para transfer etmişlerdir.
artık almanlaşmaya başlamış bir toplumdur. şu anda ne alman nede türk'türler arada kalmış bir toplumdur, günden güne almanlaşan ve türklüğünü unutan milyonlardan oluşan bir yapıdır almanya'daki türkler. tahminimce bundan bir yetmiş yıl sonra türk'lük ile alakaları kalmayacaktır bu toplumun.
Almanya'daki Kürtlerin yanında süt dökmüş kedi gibi durular evet ne de olsa orada kendilerine arka çıkan faşist bir zihniyet yok.
Yolun ortasında durup oynayan türklerdir.
https://www.google.com.tr...si?client=ms-opera-mobile
Türkten ziyade buyuk bi cogunlugu kürtdur. Aslinda.
Uslu uslu dururlar.
Muhtemelen Türkiye'deki Suriyeliler muamelesi görüyorlardır. http://odatv.com/almanlar...-izledi-1601171200_m.html
3 milyon nüfus ve 11 milletvekili ile 40 bin nüfuslu ermeni lobisine yenilen türklerdir.

muhtar kadar hükümleri yokmuş amk. anca kreuzbergde gezip saçma sapan müzik yapsınlar.
ikinci aydan gozlemlerime gore, burada ne tam olarak alman olabilmis, ne de turk kalabilmis, arada bir kesim var. bu insanlar almanya’daki turklerin %80’ini olusturuyor ve nesnel bir bakisla, alman irkinca pek siklenmiyorlar. genelde her nasyoneliteden universite ogrencisinin calisiyor olmasi beklenen mc donald’s, cafe vb yerlerde, tramvay-tuvalet-vs temizligi, kasiyerlik, tezgahtarlik gibi pozisyonlarda calisiyorlar. oyle ki bir arkadasin akrabasi “almanlar turklere muhtac, turkler de almanlara. onlar turklere imkan sagliyor, turkler de onlarin tenezzul etmedigi isleri yapiyorlar.” diyor. ben saf saf bir alman bir turk’un altinda calistiginda ne oluyor? diye sordum, gulmeyen kalmadi. oyle bir sistem varmis ki… pek mumkun degil. simdi bu turkler saglam bi dislaniyor tamam mi. amaaan turkse salla gitsin mantigi var. kotu bakislar, ingilizce konustugun bir alman’in nerelisin sorusuna aldigi cevapla yasadigi hayal kirikligi, aahhhhh! unlemi… bizimkiler de az degil diyecegim, onlar da bizimkiler olmaktan cok uzak. surda gurbete cikmisiz, agiz tadiyla bir aa siz de mi turksunuz heyecani yasattirmadi adamlar. eveet? yani? modundalar, bir kiymeti yok. bizi tutmuyorlar, cunku biz turkiye turk’uyuz(?) ya, bize de yabancilar. almanlara daha sicaklar ama onlarin tavri karsisinda da cogu siz kovmuyorsunuz, ben istifa ediyorum diyor, cok lazimsiniz soguk picler psikolojisi icinde. kendi aralarinda guruplasmis ve inatla kulturu tam anlamiyla sindirmeyip, turk kulturune de bagli kalmayip, kendi aralarinda, hatta almanlarca bile normalize olmus her iki taraftan da ozerk alt bir kultur olusturmuslar. burada dogdugu halde alman vatandasligini reddetmisler var, guya turkler. turkiye’den, turkce’den bir haber. gene azimsanamayacak bir kismi kurtce’yi turkce’den iyi konusuyor. ozellikle hannover’de.

bir takim ortak ozellikleri var: fazla turkce bilmemelerinin yani sira almanca’ya da tam hakim olmamalari, uzun tasli takma tirnak, bol bol hizma, yapistirma dis tasi, asiri makyaj veya bildigimiz apaci stayla, 3 cumlede bir biliyon? anliyon? gibi cevrilebilecek weiß du? weiß du? kontrolu, 80 euro pesinat ve 2 senelik 25 euro taksidiyle aldiklari iphone + sinirsiz tarifeleriyle sabahin kor saatlerinde en olmadik yerlerde beyin sikmeleri vs vs. ve bir de koyu turuncu solaryumlu kafalar.

buraya geldim geleli, kendimi zorunlu bir ‘tataf secme’ dayatmasi altinda buldum. almanlar ya cok tatli, ya cok irkci oluyor ve irkcilik magdurlarinin tavri da sen hangi taraftasin baskisi olusturuyor. turklugum yuzume vuruluyor ve uzulsem mi normal mi karsilasam, e buradaki turkler de bizi yanlis yansitiyora mi baglasam sasiriyorum. baglayamiyorum da zaten bunlar yanlis yansitiyor da bizimkiler cok mu matah? bu gibi seyler neden bu kadar onemli? burada dogmus dahi olsa, zencilerdeki bu ezikligin anlami ne? bunlarin hepsi almanlarin sucu mu? basinin sucu mu? amaaan siktir et desem, kendi cabamin karsiligi kimligimdeki bilgilerin golgesini temizler mi? aklim cok karisiyor…

zaten de annemi cok ozledim.
yazın gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte avrupa’dan gelecek olan gurbetçileri karşılamaya hazırlanan türkiye, bu kez gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmek için tek ses tek yürek oldu. vatandaşlardan gelen yoğun talebi değerlendiren kültür ve turizm bakanlığı, senelik izinlerini türkiye’de geçirecek olan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik hazırlanan bir bildiriyi bu sabah düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurdu.

kültür ve turizm bakanlığı müsteşarı ferit kurtel tarafından basına duyurulan bildiride özellikle almancı vatandaşlarımız muhatap alınırken, türkiye’nin yıllardır ayıp olmasın diye açıkça dile getiremediği, içine attığı birçok mesele de samimiyetle dile getirildi.

i̇şte o bildiriden bazı satır başları:

“değerli gurbetçi kardeşlerimiz, özellikle almancılar,

yıllardır yurt dışında, gurbet elde çalışarak ülkemize hatırı sayılır miktarda döviz kazandırdınız, kazandırıyorsunuz. öncelikle bunun için bir kez daha teşekkür ederiz. çok makbule geçti. ayrıca şimdi artık pek bir anlamı kalmamış da olsa, senelerce sizin getirdiğiniz çikolatalar, walkman’ler, vhs videolar sayesinde birçok vatandaşımız da avrupa’nın nimetleriyle ilk kez tanışma şansını yakaladı. onun için de eksik olmayın gerçekten.

bütün bunları söylüyoruz ki nankörlük ettiğimiz düşünülmesin. bize kazandırdıklarınızın farkındayız, hakkınızı teslim etmiyor değiliz. lakin şu var değerli almancılar: çok açık konuşmak gerekirse yani, nasıl desek tam da bilemiyoruz ama biz türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak size epey bir süredir biraz gıcık oluyoruz. açıkçası sizi pek sevmiyoruz, seviyor görünenler de yarı hor görme, yarı kıskançlık hissi içerisinde. size tam anlatamıyoruz o hissi şu an... bi görmemişlik mi desek, bi şey var sizde tam adını da koyamıyoruz. neyse, durum bu yani. şimdi yanlış anlamazsanız senelerdir içimize dert olan birkaç husus var onları dile getireceğiz:

bir kere burada biz dururken, sizin istediğiniz gibi elinizi kolunuzu sallayarak seyahat edebiliyor olmanıza çok büyük gıcık oluyoruz. göz var izan var, elimiz yüzümüz sizden düzgün. i̇ki çift laf etmekse, muhabbetin kralı bizde. hayır yani, sırf sizin yüzünüzden vize alıp avrupa'ya gidebilsek bile bize de bir acayip bakıyorlar. artık orada biz yokken napıyorsanız, almancı olmadığımızı anlatmak için kırk takla atıyoruz.

bir de o saçın sakalın, o kıyafetin hali ne öyle değerli almancılar? almanya’da kimse ikaz etmiyor mu sizi ‘abi böyle olmaz, komik görünüyor’ demiyor mu? sonra 'vay efendim türküz diye müslümanız diye alman bizi hor görüyor!’ hadi neonazisini falan geçtik ama yani normal alman da haklı bir yerde arkadaşlar. durmadan beyaz body’le, fener alayı gibi fosforlu spor ayakkabıyla dolanan adamı hor görmesin ne yapsın? ki yani almanlar büyük ihtimalle dünyanın en çirkin giyinen milleti, düşünün artık. lütfen şu görünüşünüze bir çekidüzen verin yahu. bak kaç nesil oldu, artık bunu da biz söylemeyelim size...

aslında mesele cahil olmanız falan olsa neyse. zaten bizim burada da o açıdan durum çok parlak değil. yalnız sizde, artık nispeten daha iyi para kazandığınız için midir, avrupa görmüş olmaktan mıdır nedir bir de lüzumsuz kibir gibi bir şey var o cehaletin üstüne. esas ona çok gıcık oluyoruz galiba. hele o kendi aranızda almanca konuşurkenki ‘batı avrupa medeniyeti benim omuzlarımda yükseliyor’ havanız yok mu, o iyice deli ediyor bakın. bir de iki lafın arasına lüzumsuzca sokuşturduğunuz almanca sözcükler var tabi. o ‘ah zoo’ ne gözünüzü seveyim? kaç sene oldu, kaç sene dalga geçtik, hala anlamadınız.

aksanınıza falan bir şey demiyoruz bakın. hatta onda bir sevimlilik olduğu bile söylenebilir ama yani o aksanla şarkı söylemeye kalkmak? ne olduğu da belli değil, arabesk rap map karışık bir şeyler. bakın yıllar önce cartel’i çıkardınız bağrınızdan. biz de çok sevdik, bayıla bayıla dinledik söyledik, eyvallah çok teşekkür ederiz. ama ondan sonra gelenlerin hali ne değerli almancılar? sizden görüp burada da mc hüseyinler, yaralı staylalar falan türedi, yok yere youtube’da aleme rezil olduk. lütfen o işi de bırakın artık. dikkat ettiyseniz i̇smail yk konusunu hiç açmıyoruz bile. çok ağır konuşacağız çünkü bir başlarsak.

son olarak birkaç husus daha var onları da belirtelim hazır laf açılmışken: birincisi o arabaların çoğunun kiralık olduğunu biliyoruz. böyle şeylere hiç gerek yok inanın. i̇kincisi, anladık orada bira 1 euro bile değil. napalım burada pahalı işte. şimdilik aklımıza gelenler bu kadar. umarız bizi yanlış anlamadınız, yani gelmeyin demiyoruz tabii yine gelin, ama bunları bilerek, biraz dikkat ederek olursa yani. teşekkür ederiz.

sonsuza kadar sizin,

tc kültür ve turizm bakanlığı“

(p.s.: bi de, yaz sonu dönüşte rafet el roman'ı da yanınızda götürebilirseniz gerçekten çok makbule geçer. biraz da sizde dursun.

http://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=112453

bana söyleyecek bişi bırakmamışlar..
alman karikatürcülerin gözüyle türkler :

http://www.radikal.com.tr...AGE=1&Date=03.11.2011
rapçi olma olasılığının , sülale üredikçe doğru orantılı olarak artığı türk topluluğu...
--spoiler--
Verdiler elime paşaportu
Giydirdiler yarım şortu
Neyleyim ben tenisi kortu
S..m Mersedesi Fortu

Yıkılsın diskosu, dansesi
Yılbaşısı, parkı, kermesi
Limon gibi avratlar hepsi
Dayanmadı hala oğluyun parası

Gavurun altında çalışılmaz
Bu memlekette müselman galınmaz
Künde beş ezan okunmaz
Tavuk horuzsuz yumurtlayamaz

Param var, huzurum yok
Anjelikam var, nikahım yok
Gecem var gündüzüm yok
Ruhum aj, gene de garnım dok

Tükçem tevatür değil biliyom
Almancayı yeni yeni söküyom
ih fike daynı aş diyom
Bi de üstüne zopa yiyom

Almanyalısı, Belçikalısı, Hollantalısı
Hepsi de Türkün hastası
Ben bilmiyom da
Bizim Yozgatlı var, onun söyledi keratası

Bir varım bir yokum
Adresim Blumen Ştrase, Bochum
Zabah akşam arbayt
Vermezler püsküü-lokum

Özledim ben köyümün damını
Neyleyim buranın madamını
Almanya emdi ganımı
S..m Klodyanın ...nı
--spoiler--
hem alman vatandasligina gecmislerdir, oranin kültürünü ögrenmis, dilini konusmuslardir, hem de kökünden hic bir zaman kopmamis, geleneklerinden, göreneklerinden taviz vermemis, dilini, dinini her daim yasatmislardir.
almanya'ya adapte olmamakta ısrar ederler. almanya'da almanca konuşulur, ilk öncelik bu olmalıdır. fakat hala oradaki türklerin bir kısmı almanca bilmemektedir. almanya'da ilk önce alman kültürü yaşamalıdır, fakat oradaki türklerin bir kısmı uyum sağlamamakla inat edip, kendi kültürlerini yaşamakta ısrar etmekte, alman ulusuyla kültürel çatışma içindedir. almanya'daki türkler, tercih yapmak zorundadırlar. ya alman vatandaşı olacaklar, ya da türkiye vatandaşı, ya alman olmayı kabul edecekler, ya da türk olmayı. hem alman, hem türk olmakta ısrar eden uyumsuz düzen bozucu türkler'e alman hükümetinin taviz vermemesi lazım gelmektedir.
hem alman vatandasligina gecmislerdir, oranin kültürünü ögrenmis, dilini konusmuslardir, hem de kökünden hic bir zaman kopmamis, geleneklerinden, göreneklerinden taviz vermemis, dilini, dinini her daim yasatmislardir.
entegre yerine asimile olmuş türklerdir. almanlar tarafından çoban olarak adlandırılmaktadır.
almanya'da türk, türkiye'de alman gibi davranılır bunlara.
allah yardımcıları olsun, kolay değil gurbette yaşamak.
girilen entrylere tepki olarak; "almanya ya zamanında sen gitseydin şimdi cumhurbaşkanı mı olmuştun, türkiyede kaldında ülkene ne faydan oldu".

ayrıca (bkz: #5795927) o bahsettiğin bönlük tıpkı senin* avrupayı gezmek ya da eğitim almak için geldiğinde sergilediğin bönlükle aynıdır. sen avrupada ki düzene, temizliğe, insana saygıya bakarsın bön bön,

gurbetçi çocuğu ise anne babasının bildiği ama kendisinin yabancı olduğu*, türkiyedeki gürültü, karmaşa, düzensizlik, saygısızlık, kirlilik, karmakarışık trafik ve tuhaflıklar silsilesine bakar bön bön,

çünkü ne olursa olsun o avrupa kültürü almıştır, avrupalıdır ve türkiyede gördüğü çelişkiler o nu şaşırtmıştır.
ab'ye girememe nedenimizin başyapıtları.
görüldüğü an direk olarak sanki alınlarında yazılıymışçasına "işte bak bu çocuk almancı yavrum" denilebilen kafaları ne yazık ki çok karışık olan vatandaşlardır.