bugün

bu aralar kafayı patlattığım felsefi soru; kendimizi öldürürsek cevabı evettir.
(bkz: kafayı tırtlatacak sorular)
(bkz: paradoks)
Ölmek ile yok olmak aynı şey değildir diyerek çürütülebilecek önerme. Ayrıca tasavvufi olarak ele alırsak, hiçlik en büyük mertebedir.
ölmek belki de sadece bizim için var olan bir şeydir mesela?
--spoiler--
zira bu terazi bu sıkleti çekmez
--spoiler--
(bkz: bin gs li onbin fenerliyi yok eder)
(bkz: zerdüşt)
çok deli bir sorudur esasında. çarpık islami bilgilerime göre şöyle bir durum var: allah lüzumsuz iş yapmaz. mesela sorarlar ya hani allah kendinden büyük taş yaratabilir mi diye. din kesiminden hep şunu duymuşuzdur: allah lüzumsuz iş yapmaz. sonra bir tepki daha gelir ardından: ee? sonuç? yapabilir mi yapamaz mı? sonrasında cevaplar çeşitlilik gösterir vs.

yani şu lüzumsuzluk açısından bakıldığında alacağımız cevap büyük ihtimal bu yönde olurdu. ama insan aklıyla düşünerek bu soruya bi yanıt aradığımızda şöyle birtakım gereksiz malzemeler çıkar gibi: bir maddenin ya da "şey" in ya da "kavram" ın kendi kendini yok etmesi için, özünde bulundurduğu dinamikleri, temeli, kendisini hayatta tutan en önemli şeyi yok edebilecek bir "anti-" "şey" bulundurması gerekir. mesela insan kalbinin belirli bir basınçta kan pompalasına aşırı basınç ile müdahele edildiğinde kalp patlayabilir. kalpteki o "denge" asıl etmen ise ona uygulanan "aşırı basınç" da "anti-" dir. yani bir nevi anti-denge.

bunun gibi de allah kendini yok edebilir mi sorusunu cevaplayabilmemiz için öncellikle allah nedir, allah ın özünde ne vardır gibi soruların yanıtlarını bilmemiz gerekir. bir "şey" i bilmeden o şeyin "anti" sini bilmek ya da tahmin etmek pek mümkün olmasa gerek. allah'ın kendisini yok etme olasılığı fikri

1- lüzumsuzluk açısından
2- insan aklının öngörüleri açısından

çeşitli yollara götürür bizleri. tabi şu da vardır: herşeye kadir allah kendisini de yok etmesini bilir, bir "anti" ye ihtiyacı yoktur ya da onu bulmada bir zorluğa tabi değildir gibi tüm bunlardan çıkarabileceğimiz saçma bir fikir de mevcuttur.

sonuç: çok kasmayın gençler. sınırlı akıl sınırsızı hayal edemez diye bir mevzu var hani. sınır tanımayan felsefecilerin içine düştükleri o hengameyi, o benim fikrim daha güçlüdür seninkisi değildir tartışmaları ve yıllar sonra başka birisinin çıkıp o fikri çürütmesi neden sanıyorsunuz? hepsinin ortak noktası: sınırlı olmasıdır. sınırsızı bilip tarif edebilen kişi ancak bu tür zor sorulara cevap verebilir.

hoş filozof olmayıp da bir celse de bu soruyu sikertecek insanlar da mevcuttur. misal:

inanan: allah kendini yok edebilir mi?
ateist: allah yok ki...

mavi ekran.
Bu bir paradokstur.

-Bizi allah yarattı.
-Allahı kim yarattı?
-o hep vardı.
-nasıl ya :S ?

Buda bir paradokstur.

hemen açıklayayım.

Allahı kim yarattı sorusunu kendine sordun ya kardeşim.
noldu kafa durdu demi.
Heh şuanda beyninin sınırındasın.
Ordan ileri gidemezsin.Neden?Çünkü Allah sana oraya kadar düşünebilmene izin vermiş.
Burdan 2 türlü dönüş vardır.
Biri benim anlattığımı diyerek konuyu kapatırsınız.
diğeri ise "çok saçma allah yok o zaman" diyerek diğer ateistlerin arasına katılırsınız.
burdan ateistlere selam yolluyorum.

Notunkökü:Buyrun eksileyin bağalım.
Allah kendini yok edebilir mi? yok edebilirse allah ölümsüz değildir. yok edemez ise her şeye gücü yeten değildir.
bu tür soruların sorulmasında ateizm, deizm gibi hiçbir etken yoktur. Müslüman, hristiyan aklı başında herkes sorgulayabilir.

Konunun özeti şu: biz yaratılmış varlıklar olduğumuz için yaradanı da kendimiz gibi düşünüyoruz. Onu da kendi dünyamız içine katıyoruz. Onu da bizden biliyoruz. Fakat o bizden çok farklı. Düşünce yapımız bunu kavramakta zorluk çektiği için sürekli olarak sorgulanması mantıksız olayları sorguluyoruz. Fakat bunda hiçbir insanın suçu yok. Tamamen yaradılışın getirdiği düşünce yapısı.
bir ateistin kafasına takılmadığı sorunsaldır. ancak bir müslüman olarak insan beyninin çok küçük olduğunu biliyorum, böyle sorulara insan beyni cevap veremez. cevap veremediğimiz sorular çoktur aslında: allah nasıl var? ilk canlı şey nasıl ortaya çıktı? uzay neden sonsuz? gibi..

bir gün hocama sordum fizikçi idi kendisi: hocam neden allah'ın varlığını tam olarak aklımızla tanımlaya mıyoruz?

oda tahtayı gösterdi bana, konumuz ise basınçtı, katıların basıncı sonra bana dedi ki; insan beyni öyle küçüktür ki bir katının basıncını bile kaç asırlar sonradan tanımlayabilmiştir, halada üstünde çalışılan bir durum bu... eğer ki en zekilerin bile asırlarca üstünde durduğu bir konuysa basınç, sen benden allah'ın varlığını beyin nasıl algılar diye sorma dedi.

gerçekten de o günden sonra sorgulanacak ve sorgulanmayacak şeyler olduğnu anladım. bu sorunsalı da insan beyni tam olarak açıklayamaz işte.
Ugrasılacak duzeltılecek cozulecek o kadar sorun varken bos ısler adamlarının sorunsalıdır.
40 yıl düşünülse akıldan geçmeyen sounsal. Nerden aklınıza geliyo lan bunlar.
kafirlerin müslümanların akıllarını karıştırmak amacıyla sordukları sorulardır. bir müslüman bu sorulara hiçbir şekilde cevap vermemesi gerekir. aksi halde dinden çıkabilir. bu sorulara bir örnek olarak: allah herşeyi yarattı, peki allah kendisi gibi bir allah yaratabilir mi! şeklinde sorulardır. belirttiğim gibi, müslüman bir insan kafa karıştırıcı, zihni bulandırıcı sorulara mutlaka ne olumlu ne de olumsuz bir cevap vermemelidir.
Bu soruyla ateist oluyor veya soruyu sormaktan korkuyorsanız imani noktada çok büyük eksiğiniz vardır. Eğer bir ateist bu soruyu soruyorsa çok cahildir. Öncelikle bu sorunun ne kadar büyük bir mantık hatası olduğu anlayabiliriz. Tanrı yapamayacağı bir şeyi yapabilir mi diye soruyorsunuz? Yani bir geometrik cisim üçgen ve aynı zamanda kare olabilir mi demekle aynıdır. Sonuç olarak soru kesinlikle mantıksızdır. Ölümsüz olan biri ölebilir mi demenin tutarlı bir tarafı var mıdır? ikinci olarak, Allah kendini yok edebilir ve aynı zamanda yaşayabilir. Mantığı yaratan allah mantıksızlığı da yaratabilir. Ve bunu öyle bir mantık çerçevesine koyar ki bu sorunun mantıksızlığından bu durumu mantıklı bir hale gelebilir.
kara delik.
Bu bir sorunsal değil paradokstur. paradokslar sadece cahilleri kandırmaya yarayan tuzaklardır.
Allah a insan sıfatı yüklenirse tabii ki bu soru mantıksal açıdan doğrudur. Lakin Allah bir insan değildir. insan yok olma sıfatına sahiptir ama allah yok olamaz.
bunu soruyla beynini patlatana "kısa sürede vakti dolan, kaçırmadan kılmak gereken akşam namazını kıldın mı" bön bön bakar.

sen görevlerini hallet de hele.
böyle saçma sapan sorulara gerek olmadığını anlayacaksın.
yok işin ciddiyet boyutunu bilmiyor şirinlik yaptığını sanıyor. "hahaha hihi" falan. hayırlısı.
allahın (c.c.) zatı yoktan var olma değil ki var iken yok olsun. ölüm faniler için geçerli ölümü yaratan kim ? yokluk ölüm. allah (c.c.) ise;

el-baki dir.
intihar günah olduğu için bu çelişkiye düşmeyecektir.
alında bu soru paradoks oluyor.

tanrı kendini yok edebilir mi? tanrı yiyemiyeceği kadar pilav yapabilir mi? tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi? gibi soruların aslında özünde tek bir soru vardır.

o da; tanrı kendini aşabilecek bir güç ortaya çıkarabilir mi?

işte bu mantıkta totoloji denilen bir alana giriyor şöyle ki; eğer aşabilirse tanrı kendini aşmış sonsuz olmuyor. eğer aşamazsa tanrı bu sefer kendini aşamamış gene sonsuz olmuyor.

sonuç hep sıfır çıkıyor.

mantık olarak dikkate alınması gereken soru değildir aslında ama dindar yorulsun işi ne?
(bkz: çoktan etti)

sizce yaşadığımız bu çöplükte tanrısal bir varlık olması mümkün mü?
bence sıkılıp intihar etti. ben olsam ben de sıkılırdım. sonsuzluk çekilecek dert değil valla.