bugün

şiddet dini islamdan güzel bir örnektir.

https://twitter.com/Haber...status/901117420206731264
Gerçekleş değişmez herşeyi bozan insan kuran ı bozamaz sadece yanlış anlar anlatır.
(bkz: nisa suresi bilmemkacinci ayet) karılarınız sizi dinlemezse veya hata yaparsa uyarın. bir daha yaparsa dövün.
ve kadınlar gitsin, malum partiye oy versin hala. reissss reissss. neden? çünkü reis allah diyor.
adam ayet dövün dedi diyor sonra ardından hadisler sınırı belirtiyor da dedi. muhammed demek kadınlarını döverken biri görmüş ki gidip hadis yazmış.
nihaha ha.
ayrıca daha ılımlı islam modeli çizen diyanet bile dövün ayetini olduğu gibi yazmıştır. ya kıvırtamadı ya da bunu tehlikeli görmedi o kadarını bilemem ben ancak islamda kadın zaten dövülüyor.

ben sadece kuranı hedef alırım diyenler karısını nasıl dövecek?
bu ciddi bir problem.
sonuçta ayrıntıya girmemiş. hadiste yüzüne vurmayın diyormuş. hiçbir yerine vurmayın da diyorumuş o zaman dövmek neden var ki?
hayır yani bizim bir kadını dövmedeki amacımız ne olacak o zaman? birine acı çektirip o eylemi yapmasın diye vurursun eğer acı çekmeyecekse o zaman ayette vurun niye yazmış?
yani kıvırtmaktan şiddetin doğasını bile değiştirdiniz amk.
Ya bunlar dini bu şekilde yorumlama hakkını nasıl buluyor kendisinde. islam bu mu yani? Parayla mı tutuyorlar bu adamları merak ediyorum.
Sorun şu ki Allah'ın olduğuna dair ciddi bilimsel bir kanıt yok. Hatta kuran'ın kaynağına dair şüpheler araştıran insanlar için bilinen şeyler. Böyle bir ortamda "Allah erkeklere karınızı dövün rahatlayın diyor" mu dediniz? Bence Arap masalları okumayı, hayatınızı ortaçağ arap masallarına göre şekillendirmeyi bırakmalısınız.
Erkeğe Vurmak işin Kolayı...

“Kadına Şiddet”, “Kadının Özgürlüğü” ve “Kadın Hakları” söylemleri üzerinden aile yapımız ve toplumsal değerlerimiz ciddi bir tehdit altında. Bu konudaki küresel çalışmaları anlamadan kadını da aileyi de kurtarmak pek olası değil. Kitleler bilgi/veri bombardımanına tabi tutularak sağlıklı düşünmeleri engelleniyor. Ve istenilen şekilde düşünmeleri sağlanıyor. Kadına şiddet çalışmaları bunun örneğidir.

Kadınlarla ilgili araştırmaların objektifliği ciddi anlamda tartışmalıdır. Kadına şiddet ile ilgili anketlerin soruları kadını yönlendiren içeriklerle doludur. Örneğin “Her kadın şiddet gördüğü bir gerçektir. Bunu siz de yaşamış olabilirsiniz. Sizi rahatsız eden her şey şiddet tanımına girer…” gibi arzu edilen sonucu elde etmeye yönelik paket sorular vardır.

Dikkat çekici bir nokta da şudur. Şiddet ilgili yapılan araştırmalarda aile içi cinayetlerde kadının neden olduğu cinayet oranı erkekten daha fazladır.[1] BM'nin 2013 Küresel Cinayet Raporu'na göre bir yıl içinde dünyada 437 bin cinayet işlenmiş. işlenen cinayetlerin cinsiyet dağılımına bakıldığında 344 bin erkek öldürülürken, 93 bin kadın öldürülmüş. Erkekler kadınlara oranla 4 kat daha fazla cinayete kurban gitmiş.[2]

Buna rağmen yine de sonuçlar kadını mağdur, erkeği zalim gösterecek şekilde özellikle yorumlanır. Neden mi? Çünkü kadına şiddet Neoliberalizmin SATTIĞI bir metadır.

Neoliberalizmin altın kuralı “her şeyi satabilirsiniz, yeter ki ambalajı güzel olsun”dur. Neoliberalizm Kadına Şiddet Araştırmaları aracılığıyla feminizmin birey ve özgürlük anlayışını satar. Erkeğin zorba, kötü ve baskıcı olduğunu, tehlikenin aileden gelebileceğini, ailenin çok da gerekli olmadığını... SATAR...

Gözlerden kaçırılan şey şudur. Kadına şiddet söylemlerinin amacı, din ve muhafazakârlığın erkek şiddetini tetiklediğini kitlelere benimsetmektir. Sonraki aşama da bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri yapmak için iktidara baskı yapmaktır. Bu gerekçelerle yakın geçmişte TCK’dan “edeb, namus, ahlak” gibi kavramlar erkek egemen kültür ögesi oldukları gerekçesiyle kaldırılmıştır.

Kopartılan gürültüye bakacak olursak geleneksel değerlerin olduğu ülkelerde ve ülkemizde şiddet Batı dünyasından çok çok fazla ve bunun nedeni de din ve geleneğin neden olduğu ataerkil kültür. Oysa gerçekler hiç de sanıldığı gibi değil.

http://www.islamianaliz.c...3438#sthash.fB19k0XL.dpbs
Avrupa kadın cinayetlerinin en fazla işlendiği 2. kıta durumunda. Avrupa'da kadın cinayetleri oranı (%28) Türkiye'den ve dünya ortalamasından 7 puan daha fazla.[3] Avrupa cinayetten dolayı hüküm giyen kadın oranında da birinci sırada. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde bir numara olan izlanda, tecavüz oranları verilen 50 ülke arasında kadınların en fazla tecavüze uğradığı 4. ülke... Toplumsal cinsiyet eşitliğinde 2 numara olan Finlandiya 7. sırada yer alıyor.[4]

Demek ki sorunu başka yerlerde aramak gerekiyor.

Kadına şiddetin en önemli nedeni;

· Alkol ve neden olduğu akıl yitimi,

· Kapitalist emek sömürüsü ve menfaati önceleyen koşullar,

· Hazzı, erotizmi ve rekabeti önceleyen neoliberal yaşam koşullarıdır.

Araştırmalar şunu ortaya koyuyor. Alkol tek başına kadına şiddeti 18 kat daha fazla arttırıyor. Kumarla birlikte alkol kadına şiddeti 50 kat daha fazla arttırıyor. Öfke ve haz kültürü arasındaki ilişki üzerinde yeterince durmuyoruz. Herkesin almaya ve kazanmaya odaklandığı bir dünyada, empatinin, diğerkamlığın, acımanın ve hoşgörünün hâkim olmasını nasıl bekleyebiliriz.

Tüm bunlara rağmen kimse alkole yasağı, kadını ve erkeği strese sokan kapitalist ekonomiyi ve aileleri parçalayan avm/popüler kültürü eleştirmiyor. Sömürü de devam ediyor. Kadının cinsel bir obje olarak kullanılmasına, ucuz iş gücü olarak sömürülmesine, çocuklarından koparılmasına ses çıkarmayan, bu trajik durumu yapay birkaç cümleyle geçiştiren “kadın hakları ve kadına şiddet” söylemi ciddi, tutarlı ve ahlaki değildir.

http://www.islamianaliz.c...3438#sthash.fB19k0XL.dpbs
işte bu yüzden dine inanmıyorum hiçbir dine hepsi bir yalandan ibaret.
Kadına yönelik şiddeti, genel şiddet olgusundan kopararak anlamak mümkün değildir. Şiddet kadını erkeği olmayan bir konudur.

Kadına en büyük şiddetin, kadına şiddet söylemi ile kadının getirilmek istendiği neoliberal algı ve yaşam olduğunu görebilmemiz gerek.

Kadına en büyük şiddet, onu cinsiyetiyle ve aidiyetlerinden ayrı tanımlamaktır. Kadını insanlık, Müslümanlık, annelik, toplum ve aile bütünlüğünden ayrı tanımlamak onu yabancılaştırmak ve yalnızlaştırmaktır...

Bu gerçeği örtmek için kadının öfkesi ve enerjisi erkek üzerinde yoğunlaştırılmaktadır. Bu noktada yaşadığımız “öfke israfı”na dikkat kesilmeliyiz. Öfkemizi kadına ya da erkeğe değil şiddeti üretenler yapısal etkenlere yönlendirmeliyiz.

Kadına verilen gerçek değer onu "anne" olarak tanımlayıp cenneti ayaklarının altına sermektir.

Bugün yapabileceğimiz en iyi şey neoliberal kültüre entelektüel yumruklarımızı indirmektir.

http://www.islamianaliz.c...3438#sthash.fB19k0XL.dpbs
Baslik sahibini Allah a havale ediyorum. Allah en agır sekilde gücünü kudretini göstersin insallah.
vay beee. ulu sözlük özelinden türkiye genellemesi yaparsak herkes ne kadar da centilmenmiş. sevindim ya la. kadını, kız kardeşini döven hiç yokmuş.
Tam aksine eşine iyi davranmayanlar için insanlıktan çıkmış kavim diye bahsedilmektedir.
http://antiateistt.blogsp...n-dovulmesini-mi.html?m=1

islamiyete bok atanlar okusun. Kadına şiddete islamiyette yer yoktur.
Evet islamda eş dövme vardır ama nasıl?
Mendilin bir ucundan tutup diğer ucuyla eşine uyarı niteliğinde vurmak zaten bundan alınacak damage 0,002 falandır. Size bu yüzden tefsir değil orijinal dili tavsiye ediyoruz, türkçe çevirilerdeki bozuk anlatımlar ile insanlar dinden soğuyor. Kafir kuran'ı çevirin emrini de bu yüzden vermiştir.

Edit: o meme ucu dediğin olay tefsiri yapanın kendi fantezisi kuranda sadece 4 kere huri geçer onda da tanımı yapılmaz. Ateistler kendi kendilerini tatmin ediyorlar, yalanlarla.
Nurettin yıldız ı allah sanan ateist beyanı.
meal yapılırken kelimeler işlerine geldiği gibi çevrildiği için böyle yobazlar çıkıp biz allah adına konuşuyoruz diyebiliyor.

nisa 34. ayetin doğru meali için bkz:

http://kurandaceliskiolma...n-dovmeye-izin-var-midir/
"Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür"

Ayette ne yazıyor? EVLiLiK yukumluluklerini reddederek baş kaldıran kadınlar. Yani cahil,eğitimsiz, fena olan kadınlar. Şimdi bura da çoğu yazar 30 unu geçmemiş, evlilik sorumluluğunu yaşamamıştır. Onun için bekara karı boşamak kolaydır. Şayet, bir gün evlenir ve eşiniz yaramaz birisi çıkar ve de siz onu kaybetmek istemezseniz aşkınızdan , sevginizden dolayı bile onu bu yoldan vazgeçirmek uğruna döve bilirsiniz.

Ama eşinizde gözünüz yoksa, o yaptığı kusurlar sizler için bir boşanma sebebi ise boşana da bilirsiniz.

Bu sadece karısı yaramaz ve ahlak yoksunu olan ama aynı zamanda da karısında gözü olan, onu nushla yola getiremeyen, cahil , evlilik bağını yok etme derecesine getiren kadınlar için bir ruhsattır. Uyarsınız ,uymaz direkt boşarsınız o size kalmıştır.

http://www.google.com.tr/...7J34GiNkNJkvjfwD11Q1TMGPQ

Bakın islam karşıtı kesimin popüler şarkıcısı rahmetli aynı kesim için ne demiş?

" Karılarınızı döverken siz ne kadar bilimsel siniz"
sen ve tüm aileni tüm Suriyeliler...
Ben desem insanlar tarafından linç edileceğim söz.