bugün

galatasaray üniversitesi mezunu yazar, müzisyen bir insan. dinar bandosunun gitaristidir.

bir kaç kitap yazmışlığı da vardır. deli bir insandır.
radikal futboldaki yazılarıyla dikkati ceken, halen f dergisinde yazarlık yapmaktadır. cok sevdigi futbol adamlarının portrelerini yazıyla çizmektedir.
hayat yuvarlaktır adlı derginin kapanması sonucu four four two'ya transfer olmuş futbol yazarı.
yazılarında sürekli kendisine futbol dilencisi diyen yazar.

bence çok sevimsiz olan bu tamlamayı da muhtemelen kendisi bulmuştur. bir-iki olumlu eleştiri de gelmiştir ki ille de gözümüze sokmaya çalışır.

tek kötü huyu budur, yoksa gerçekten iyi yazar. futbol yazar.
ada futbolunun üstadı. f dergiden 4-4-2'ye geçmiştir. lig radyo'da fırat işbecerle yaptığı sohbetler şahanedir. müzik adamıdır, yazardır, beşiktaşlıdır...
four four two dergisi yazarı, yazı işleri müdürü. sky türk'te yayınlanan total futbol programının yorumcusu, müzisyen.

bir röportajında:

"Beşiktaşlı olup da üzüldüğüm tek gün vardı, ne herhangi bir sonuç, ne Valerenga maçı, ne de 8-0 hiçbiri önemli değil, futbolda kazanmak da kaybetmek de var ama askerdeyken Sinan Engin'in kulübün antetli kağıtlarıyla Çakıcı'yı yurtdışına kaçırttığı gün üzüntüden ölmeye çok yaklaştım. O gün o kadar üzüldüm ki tüm askerlerin yattığından emin olup kendimi bir odaya kilitledim ve sabaha kadar ağladım." demiş güzel adam.
dünyanın en komik ve en rock çı spor yorumcusu.
çalıştığım kanaldaki "total futbol" programının elemanlardan biri. diğerleri fırat işbecer, mehmet ayan, ilker duralı.
spor yorumcusu diye tabir ettiğimiz, ağzından salyalar saçan yaşlı, gudubet tiplerin yanında gerçekten spor yorumcusu olan insan.

ayrıca tam bir beşiktaşlıdır.
çöldeki bir vahadır. gökmen özdenak ile meslektaş olması ne yaman bir çelişkidir anlamış değilim.

bir diğeri için;

(bkz: uğur meleke)
en bilgili spor yazarlarından biridir.
(bkz: dinar bandosu)
dinar bandosu'nun yetenekli gitaristidir. müthiş entellektüeldir.
gülümsemesi acayip sevimli olan insan. *
önümüzdeki pazar günü eskişehirspor maçında eses bando ile çalacaktır kendileri.
an itibariyle skytürk'te dünya kupası maçlarını yorumlamaktadır lakin zaman zaman konuyla alakasız bilgiler vererek ne yapmaya çalışmaktadır onu ben pek çözemedim.
yorumlarının içeriğinden ziyade üslubuyla da kendini pek bi güzel dinletebilen yorumcudur. ayrıca adilane futbol tutumu göz doldurmaktadır lavuk henry'nin irlanda'ya elle attığı gol sonrası ortaya çıkan rezaletini büyük bir keyifle anlatışı buna en güzel örnektir.

edit: domatesadam sağolsun vakt-i zamanında yanlışlıkla anelka olarak yazdığım ismin doğrusunun henry olduğunu hatırlattı sağolsun
an itibariyle siyaset meydanı adlı programda kendisini izleyebiliriz.
konuşmasında ki akıcılık , esprili tarzı ve üstün futbol bilgisi ile kısa sürede kendini sevdiren futbol yorumcusu.
on parmağında on marifet olan insanlar vardır ya, bu adam öyle biri işte. total futbol'da yorumculuk yapıyor, 1903 radyo'da pascal nouma ile program yapıyor, four four two dergisinin yazı işleri müdürü. ayrıca çarşı'nın resmi sitesi olan forzabesiktas.com forumuna da üye.

her şeyden önce beşiktaşlı. manyak bir futbol bilgisi var. her şeyi önceden çok iyi görüyor, futbol geçmişini acayip iyi biliyor. 2010 dünya kupası öncesi "fransa galibiyet alamaz, uruguay ve şili'den turnuvada yıldızı parlayan takımlar olur" demişti.

fransızca ve ingilizcesi yok iyi. üstelik 16 yaşına kadar kekemeymiş bu adam.

29 haziran 2010 ispanya portekiz maçından önce yine skyturk'te total futbol programındaydı. pascal nouma konuktu, oturdum maç öncesi izlemeye başladım. küçükken annesi kansermiş bu adamın, onu anlattı ve gözleri doldu. benim de annem kanserdi onun annesinin kanser olduğu yaşlarda, benim de içim bir fena oldu. onun sesi titriyor, gözleri doluyor, benim de ekran başında içim parçalanıyor. neler çektiğini anlayabiliyordum azbuçuk.

herkesin bildiği gibi kendisi fanatik bir beşiktaş taraftarı'dır. bunu öğrendiğim zaman zaten adama kanım kaynamıştı. pascal programa konuk olur da 28 kasım 2002 beşiktaş dinamo kiev maçı konuşulmaz mı? adam maçı anlatmaya başladı. o gün staddaymış, ben de staddaydım. hatta benim gittiğim ilk maçtı. maçı bir anlatmaya başladı, pascal'ın uzun zaman sonra beşiktaş'ta oynayıp gol atmasını, o stadın atmosferini... yine yaşadım o günü. ikinci golden sonra "üç üç üç üç" seslerini duydum, resmen stad uğulduyordu. "neden daha önce ben buraya gelmedim?" diyerek pişmanlığı yaşıyor, "bundan sonra hep geleceğim" diyerek kendime söz veriyordum. mükemmel bir gündü. herkes "pascal gol gol gol" diye bağırıyordu. kartal gol gol gol vardı o zaman ama insanlar pascal nouma'nın gol atmasını istiyordu. pascal nouma kırar mı Beşiktaş Taraftarı'nı? öyle bir gol attı ki, ömer üründül bile sadece oooooooo diyebildi. herkes staddan çıkmıştı, beraber gittiğim arkadaşla maç bittikten sonra en son biz kalmıştık nerdeyse. hala seviniyor, hala halay çekiyorduk. üstümüzden formayı çıkarttık, onu filan sallıyorduk. öyle bir gündü.

işte o gol: http://video.google.com/v...ocid=-9138448512655949276#

ali ece her zaman kafasına bandana tarzı bir şey takar. ayrıca giydiği tişörtlerle de ünlüdür. geçen gün çıktığı o programda bir tişört giymiş. hayatımda şu ana kadar üzerinde söz yazılı olan baskılı tişört şeklinde en beğendiğim tişörttü. eric cantona'yı öven tişörtte şöyle yazıyordu: "1966 ingilizler için önemli bir yıldır. çünkü o yıl eric cantona doğmuştur.". tişörtteki olay şu; 1966 yılında ingiltere dünya kupası'nı aldı ama asıl önemli olan, eric cantona doğdu ve manchester united'ta oynadığı için, ingilizler onun gibi bir futobolcu izledi. mükemmel bir söz. zamanında halı sahalarda sürekli formamın yakasını kaldırıp top oynadığım için, bu söz benim acayip hoşuma gitti. sonrasında baktım yaka boğazıma batmaya başlıyor ve rahatsız oluyorum. ben eric cantona gibi olduğumu farklı şekilde göstermeliyim dedim. attığım golden sonra sol elimi ve işaret parmağını yukarı kaldırıp "ben tekim" anlamında bir mesaj veriyordum. ondan sonra baktım ki her maç sadece bir gol atıyorum. insanlar "başka gol atmayacaksın herhalde yine?" diye sormaya başlayınca ondan da vazgeçtim.

konunun dışına sapmış olabilirim ama asıl olay şu: bu adamın yaşadığı her şey ve her yönü benimle bağdaşıyor. ondan daha bir seviyorum bu adamı. umarım her zaman çizgisini korur da kendi kafa dengim olan birinin yorumunu her zaman izleme ve dinleme fırsatına erişirim.
gerçekten futbolu sevdiği ve bildiği birkaç dinlemeden sonra belli olan, dinlemesi ve izlemesi keyifli, beşiktaş aşığı bir insan.
kafsına taktığı bandanaları neden taktığını merak ederdim meğerse önden saçları dökük olduğu için takıyormuş. adamın karizması benim gözümde kayboldu böylece.
dinar bandosu'nun gitaristi, sağlam bir futbol yorumcusu, kitap yazarı, birkaç yıl önce çalıştığımız müzik stüdyosunun sahibi, entellektüel bilgisi had safhada, müthiş eğlenceli ve sabaha kadar her konuda sıkılmadan sohbet edilebilecek eşsiz insandır kendileri.
hergün staj dönüşü arabada lig radyo daki total futbol programını dinlediğim kendi tabiriyle futbol dilencisi. futbol bilgisinden çok futbola olan tutkusu takdir edilesi olan şeker insan. seviyoruz kendisini.
total futbol programıyla her gün yeni yeni bilgiler aşılayan insan.

cruyff fanatiği, anti laziocu ve deli birisi.

lig radyo 92.30 hafta içi her akşam 18-20 arası. dinleyin ve renk körü olmamaya çalışın.