bugün

1959 yılında istanbul'da doğmuş, 10 yaşındayken ailesiyle almanya'ya göç etmiş bir yazardır kendisi. kitaplarını tahmin edilebileceği gibi almanca yazmaktadır. tiyatro oyunları ve hikayeler yazmaya 12 yaşında başlamıştır. ilk romanı 'Traenen sind immer das Ende' * adını taşıyan, yazarın kendi hayatından alıntılar yaptığı bir aşk romanıdır. ikinci romanı 'Felidae' 35 dile çevrilmiş, yalnızca almanya'da 2 milyon satış rakamına ulaşmıştır.'Felidae', kahramanı francis isimli bir kedi olan, polisiye türünde bir kitaptır. yazarın diğer kitapları sırasıyla 'Rumpf' * , 'Francis-Felidae 2', 'Cave canem', 'Das Duell' * , 'Salve Roma' isimlerini taşımaktadır. tüm kitapları türkçeye çevrilmiştir, ancak ilginç bir şekilde 35 dil içinden en geç çevrilen dil türkçedir. Akif Prinçci'yi farklı kılan özelliklerden biri, kitaplarını yazarken yeni almanca kelimeler türetmesidir, bu sebepten ötürü kimi almanlardan (bkz: margareta bulut) saygı kazanmış olsa da, çevirmenlerini (bkz: selahattin dilidüzgün) kendi bilgilerini sorgulayacak hale getirmiştir.
(bkz: die tür)
10 yaşında ailesiyle birlikte Almanya'ya göçen Akif Pirinçci'nin ilk kitabı, 1980 yılında Tränen sind immer das Ende (Sonunda hep gözyaşı var) başlığıyla yayınlandı. Pirinçci, asıl çıkışını kedilerin baş karakter olarak seçildikleri "Felidae" romanıyla yaptı. Çalışmalarına Bonn'da devam etmektedir. ilk kitabı henüz 20 yaşında iken yayımlanmıştır (Tränen sind immer das Ende - Sonunda Hep Gözyaşı Var). Bestseller'ı olan Felidae Almanya'da yılın en iyi dedektif kitabı seçilmiştir.