bugün

kendi mezar taşını kendisi yazan antik yunan yazarı.

örtüyor bu anıt euphorion oğlu aiskhyhlos’u
atina da doğmuş ve ölmüstür gela nın verimli ovalarında
söyleyecekler marathon un ünlü koruları
ve uzun saçlı medler onun cesur olup olmadığını
yaşadığı dönemin en büyük trajedi şairi olarak kabul edilen yunanlı bilge. sophokles ve euripides ile birlikte yapıtları kaybolmayarak günümüze kadar gelen bir yazardır. oyunlarında koro bulundururdu. *
ilk büyük tragedya şairi olarak bilinir. yalvaran kızlar, (bkz: zincire vurulmus prometheus), persler ve agamennon önemli eserleridir.
90 eserinden sadece 7 tanesi günümüze ulaşmıştır:
-yalvaran kızlar
-pers'ler
-thebai ye karşı yedililer
-zincire vurulmuş prometheus
-oresteia trilogiası
-agamemnon
-khoephoroi
-eumendies

katıldığı yarışmalarda 13 birinciliği vardır. ilk büyük tregedya şairi sayılır. onun zamanına kadar koro ve tek aktörele devam eden tregedya ondan sonra 2 aktör arası dialog ve arka planda olan koro ile devam eder. sahnede kullanılan maskeye ifade vermiş, kılık kıyafet ve dekoru yenilemiştir. gelenek ve ahlak onun için çok önemlidir. dünyayı ve insanlığı tanrılar iyi ve doğru olarak yönetir. düzene ve ahlaka karşı çıkanlar tanrılar tarafından cezalandırılarak hak ve adalet korunur. kadercilik anlşayışı ön plandadır. tanrılar ne buyurduysa o olur. insan istediği kadar kaderini değiştirmeye uğraşsın başarılı olamaz.
avrupa trajedisinin kurucusu olarak bilinir.
soylu bir aileden gelen ve maraton kahramanı cynaegiros'un kardeşi olan yunanlı trajedi yazarı.

katıldığı birkaç savaşın ardından kendisini adadığı tiyatro alanında muazzam başarılar kazanmıştır. milattan önce 525'te doğduğu rivayet edilir. ölümüyle ilgili, bir kartalın pençesinden kurtulan bir kaplumbağanın çıplak kafasına düşmesine bağlayan bir efsane vardır. muhtemelen eceliyle ölmüştür.
M.Ö 5. yüzyılda tragedyanın asıl şeklini aldığı yazar Eshilos'tur. (M. Ö. 525-424 ) Eleusis'te doğmuştur. Bu tarih, Peisistratos'un parlak egemenliğinin onun ölümüyle son bulmasından üç yıl sonraya geliyor. Onun dönemi büyük politik kişiliklerin dönemi olmuştur. Isthenes, Miltiades, Themistokles, Kimon, Ephialtes, Perikles gibi. Tümden kişisel olan nitelikleri açısından Eshilos Eleusis site devletindeki eski bir soylu aileden gelmedir. Dönemim şairleri Pindaros, Simonides, Khoirilos, Sofokles ile ilişki içindeydi. Eshilos salt bir yazar değildi, dönemin etkin düşünürlerindendi.

Tragedya yazmaya yaklaşık M.Ö 500'lerde, yani gençliğinde başlamıştır. 2.yüzyılda coğrafyacı Pausanias'a göre bir gece tanrı Dionysos rüyasına girip, ona yeni oluşmakta olan tragedya sanatına yönelmesini söyler. Eshilos rüyasından uyanınca bir tragedya yazmaya başlar. Maraton, Salamis, Pers savaşlarına katılmıştır. Tragedya yarışmalarına gençliğinde katılmaya başlamıştır. ilk ödülünü 485'te kazanmıştır. Eserlerinde koroya önem vermiş, oyunlarını mitolojiden almıştır. Tanrıların ve kahramanların en önemli ve en etkileyici taraflarını seçmiştir.

Eshilos, konuları bakımından birbiri ile ilgili üç oyunu birleştirmiş (trilogia=üçleme), sonuna bir satyr oyunu eklemiştir. Doksan kadar oyun yazmış olmasına rağmen elmizde sadece yedi tanesi ulaşmıştır. M.Ö.458 de Orestia adlı trilogiasıyla (Agamemnon, Adak sunucuları, Eumenidler) son zaferini kazanmıştır. Trilogianın konusu Orestes in babasının katilinden ve annesinden aldığı öçtür. Yarışmalarda elli iki kez ödül kazandığı sanılıyor. 472 de sahnelediği Persler adlı oyunu diğerlerinden tarihi, konu olarak işleme bakımından farklıdır. Bu oyunda yazar, Atinalıların yiğitliklerini, Perslerin ağzından övüp Perslerin yenilgisini tanrılara bağlar. Elimize geçen yedi oyunundan ilk yazılanı Yalvarıcılar'da elli kişilik koro ve bir kahraman vardır. Eshilos bu oyunda tek bir oyuncu kullanırken Persler, Tebai'ye Karşı Yediler ve Zincire vurulmuş Prometheus adlı oyunlarıyla tragedyaya ikinci oyuncuyu getirmiştir ve böylece karşılıklı konuşmaların oranı artmıştır.

Oidipus'un oğullarının çatışmasını anlatan Tebai'ye Karşı Yediler ile M.Ö 467'de birincilik kazanmıştır. Zincire vurulmuş Prometheus'ta koro şarkılarının azalmasıyla oyunu konuşmalar ilerletmiştir. Konusu Promethes'un ateşi çalıp insanlara öğretmesi nedenyile Zeus tarafından cezalandırılmasıdır.

Eshilos oyunun sunulması ile ilgili de maske, elbise ve yüksek ayakkabılar gibi yeniliklerde getirmiştir. Dili güç anlaşılan, ağdalı bir dildi. Toplımdaki dini ve ahlaki konuları işlemiştir. Karakterlerin derinine pek inmemiş, kahramanların kin, intikam, gurur gibi duygularını başarıyla aktarmıştır.

Eshilos kendi doğduğu yer olan Eleusis'te temellerini bulmuş Demeter tapımı Eleusian gizemlerine yönlendirilen yunanlılardan birisiydi. ismindende anlaşılacağı gibi tapımın üyeleri bir anlamda mistik, ulaşılması güç bilgiler edinmek zorundaydı. Bu tapımın üyeleri aksi taktirde ölüm cezası alacakları koşulda tapım dışındakilerre gizemlerle ilgili hiçbir şey anlatmama, tapımın üyelerinin kendilerinden olmayana gizemler konusunda hiçbir şeyi açığa vurmama amacıyla aksi taktirde ölümle cezalandıracakları gerçeği dolayısıyla, gizemlerle ilgili detaylar çok azdır. Bununla birlikte, Aristoteles'e göre Eshilos'un oyunlarından birine gizli bölümlerle ilgili ipuçlarını gizliden aktardığı iddia edilir. Bazı kaynaklara göre halktan kızmış biri sahnede performans sırasında Eshilos'u öldürmeye çalışmış fakat Eshilos kaçmıştır. Kendisi aleyhine açılan dava için hakim önündeyken Eshilos bu yaptığının hoş görülmesini dilemiştir. Fakat onun serbest bırakılması ise sırf Pers Savaşlarında verdiği çabalardan ötürüdür.
Tragedyalarında, tanrıların belirleyici gücüne önem vermiş; tanrıların, dünyayı ve insanları olması gerektiği gibi, iyi bir şekilde yönettiği, tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiği tezini savunmuştur.

Bazı eserleri,

-Zincire vurulmuş prometheus
-persler
-Yalvaran kızlar
-Agamemnon

not; tragedya, tiyatroda bir oyun türü.
'' Yeminine bakıp insana inanma, insana bakıp yeminine inan.''

'' Pek az kişi, iyi talihli bir dostun başarılarını kıskançlık duymadan kutlayabilir.''

'' Ölmeden önce kimse mutlu değildir.''

gibi sözlerin sahibi deha oyun yazarıdır .
--spoiler--
Pek az kişi, iyi talihli bir dostun başarılarını kıskançlık duymadan kutlayabilir.
--spoiler--
O'nun zamanına kadar sahnede tek aktörün monologları tiyatronun ana unsuruydu. O 2. aktörü de sahneye çıkartmayı akıl etti ve 'dialog' başladı...
en sevdiğim yanı adalet anlayışıdır. tanrıların ve tanrıçaların, ölümlülerin büyüklük taslamasına kızdıklarını ve bunu aşırı kibir olarak gördüklerine inanıyor. yüce varlıkların, kişinin kendi gururunun tuzağına düşmesine yol açarak adaleti sağladığını düşünür. adaletsiz insanların da her zaman doğrudan cezalandırılmadığına bazen cezalarını çocuklarının çektiğine inanıyordu.
eski dönem yunan tanrılarıyla, gerçek islamiyet'iin yüce varlığının adalet anlayışı aynı çalışıyor olamaz mı?