bugün

newcastle united'ın kabız ötesi bir şekilde 12 puan farkla liderken premier league şampiyonluğunu kaybettiği 1995/1996 sezonunun 32. hafta mücadelesidir. aynı skorlarla sona eren efsanevi liverpool-newcastle united maçları ikilisinin de ilk halkasıdır, ikincisi daha önceden kadim sözlüğümüze aktardığımız üzere 10 mart 1997 liverpool newcastle united maçıydı. sezon başında david ginola ve les ferdinand'ın takıma katılmasıyla coşan, yılbaşına 10 puan farkla giren magpies ve taraftarları içlerinde çılgınca bir şampiyonluk hevesiyle bekleşirken işler kötü gitmeye başlamıştı. başlıkta geçen maçtaki yenilgi toon'un son 6 maçta aldığı 4. yenilgiydi ve böylece mancunian'ların 3 puan gerisinde ikinci sıraya düşmüştü. tabi mart başında st james park'da 100 gol kaçırıp da verdikleri tek pozisyonda eric cantona'dan yedikleri golle mağlup oldukları manchester united maçı da büyük rol oynamıştır. rövanşı ertesi sezon feci şekilde alınacaktı ama neye yarar...

(bkz: 20 ekim 1996 newcastle united man united maçı)

anfield road'daki maçın hakemi mike reed'di. liverpool klasik düz kırmızı carlsberg göğüs reklamlı adidas formasıyla sahadaydı, newcastle united da klasik çubuklu newcastle brown ale göğüs reklamlı adidas formayla sahadaydı. maç başladı ve açılış golü teşrif etmekte geç kalmadı. maç başlayalı 97 saniye olmuştu ki, sezon başında 8.5 milyon pound karşılığı nottingham forest takımından transfer edilen ve takıma kan getiren stan collymore soldan ortaladı, golcü robbie fowler arka direkte kafayı çakınca skor 1-0 oldu. nufc "gene göt olduk" derken aslında sağanağın ilk damlaları düşmekteydi. henüz 10. dakikada faustino asprilla ruddock'a bacak arası çalımı bastı, akabinde içeri çevirdiği topta les ferdinand altıpasın hemen gerisinden topu tavana astı : 1-1. o dönem ingiliz spor yazarları les ferdinand ile asprilla'nın yan yana oynayamayacağını iddia ediyormuş ama bu gol hepsine de kapak niyetineydi. magpies fırtınası dinmemişti...

4 dakika sonrasında 14. dakikada liverpool'un ileride topu kaybetmesi sonucu siyah beyazlıların kazandığı kontratakta les ferdinand orta saha yuvarlağı civarında kazandığı topu sol kanattan hızla yardıran david ginola'ya mükemmel aktarınca kaleciyle karşı karşıya bıraktı. ginola da göte yapışık koşturan jason mcateer'a rağmen golünü yazıyor ve maça adeta 1-0 yenik başlayan toon, çeyrek saat dolmadan 1-2 öne geçiyordu. anfield'daki kaba et ifadesi...

liverpool peşpeşe yediği gollerden sonra öne geçmek için kuduz köpek gibi saldırmaya başladı. önce jamie redknapp'in göbekten yolladığı 25 metrelik şut santimlerle auta gitti. sonra liverpool sol kanattan frikik kazandı. gelen ortayı penaltı noktası civarında kontrol eden robbie fowler'ın yerden bekletmeden vuruşunda top direği santimlerle sıyırarak auta gitti ve anfield'daki herkes "aaauuuw, oooh" gibisinden o garip ingiliz tepkilerini en koyu biçimiyle koydu.

liverpool'un kaçan golleriyle beraber ilk yarı 1-2 bittikten sonra ikinci yarının başında maçın kırılma anı yaşanmıştır. toon'un hızlı gelişen atağında sağdan giden les ferdinand'ın defanstan alamadığı top bomboş pozisyondaki robert lee kişisinin önünde kaldı, o da topu sürüp kaleciyle karşı karşıya kaldığı çok net pozisyonda james wright'ı geçemeyince fark 2'ye çıkmıyor ve liverpool maça tutunuyordu, gerçi o pozisyon gol olsa liverpool geriden gelip acayip bir şekilde kazanacaktı biz de "öf ne maçtı" diye gene yazacaktık buraya, değişen olmayacaktı.

bu pozisyonun hemen sonrasında da soldan steve mcmanaman'ın kullandığı kornere john scales kafayı çaktı, top çizgiden çıkarıldı. derken gol de geldi, hoşgeldi; 55. dakikada mcateer'in sağdan steve mcmanaman'a yolladığı mükemmel topu da mcmanaman sağ kanattan ceza sahasına koşan robbie fowler'ı gördü. fowler da bekletmeden yaptığı vuruşta pavel srnicek'i bir kez daha mağlup etti ve skora denge geldi. fowler golün sevinci olarak kafa üstü ağlara girmiştir, tribünlere selam etmiştir. aslında skor sürekli iki takım arasında gidip geliyor, diğer yandan da aslında ligin kaderi gidip gelmekteydi.

liverpool'un bu maçtaki sevinçleri hep kısa sürmüştür vesselam. skora denge geldikten sadece 2 dakika sonrası, 57. dakika; peter beardsley 3 liverpool'lu arasından mükemmel bir pasla robert lee'yi kaçırdı. göbekten bomboş ilerleyen lee de pasını sağ çaprazındaki asprilla'ya çıkardı. kolombiyalı futbolcu kaleci james wright yetişmeden önce vuruşunu yaptı ve magpies taraftarlarının hemen önündeki ağır ağır boş kaleye ilerleyen top, göstere göstere skoru 2-3 yaptı, sağanağa bir damla daha eklendi...

newcastle united oyunun kontrolünü tamamen ele geçirmiş, kevin keegan liderliğin tadını çıkarmakta, her şey kebaptı tek şey haricinde; stan collymore... golden sonraki 10 dakika newcastle kontrolünde geçse de eski nottingham'lı collymore öyle bir anda sahneye çıktı ki liverpool felç olmadan önce gene maça tutundu, toon'u tahtından indirmekte direnen lanet etkenler bir türlü yakasını bırakmamıştı. asprilla'nın golünden 10 dakika sonra, 67. dakikada mcateer sağdan ortaladı, çek kaleci pavel srnicek büyük bir hata yaparak önünden geçen topa hamle yapmayınca arkada boş kalan collymore topu filelere yolladı ve skor 3-3 oldu.

yediği bu salak golden sonra sarsaklaşan nufc kalesinde robbie fowler'ın 5 metre mesafeden direği santimlerle sıyıran şutuyla müthiş bir tehlike daha yaşıyordu. neyse efendim bu gerilim layıkıyla gollü bir şekilde berabere sonuçlanmalıydı belki de ama collymore çocuk gibi "illa tarihe geçeceğim ben banane" şeklinde tutturunca dakikalar bir anda 90+'lara gelinmiştir. barnes ile 85. dakikada oyuna dahil olan rush kısa duvar paslarıyla newcastle kalesine sokuldu, medeni cesaret örneği olarak bu iki feda 5 tane toon oyuncusunun içine daldı, ama defans oradaki topu bile almaktan aciz kalınca barnes solda bomboş duran collymore insanını gördü. beraberlik golünü sağlayan collymore, 90+2'de de sol çaprazdan yaptığı vuruşla skoru 4-3 yapıyor ve bu gerilime son veriyor, bir yandan da newcastle united'lı oyuncuları adeta yerin dibine sokuyorlardı. duraklama dakikalarına geçildikten 80 saniye sonra gelen bu gol toon'un rüyasını sonlandırıyor, manchester united zirveyi kapıyor, liverpool ise şampiyonluk yolunda iddialı hale geliyordu. stan collymore ise hayatının maçını böyle çıkarıyordu. kevin keegan harap... 4-3'lük skor toon'un hayallerini suya düşürüyordu. bu maç liverpool kulübünün "liverpool tarihinin en iyi 100 premier league maçı" konseptli dvd'sinde en iyi 2. maç olarak göze çarpar. yazının başında belirttiğimiz üzere 10 mart 1997 tarihinde gene aynı stadda oynanan randevu da tarihe geçmiş ve bu iki maç hep beraber anılır olmuştur.

(bkz: 10 mart 1997 liverpool newcastle united maçı)

en son 1927'de elde ettikleri şampiyonluktan tam 69 yıl sonra ayaklarına gelen fırsatı da altın tepside ikram eden newcastle united'ın hikayesi gene aynı sezonun, yani 1995-1996 sezonunda şampiyonluğu elleriyle fenerbahçe'ye veren trabzonspor'a benzer... bu arada bu maçta 2 gol atan 21 yaşındaki robbie fowler sezon bitiminde yılın genç oyuncusu seçiliyor, ligi de 28 golle kapatıyordu. toon'un flaş adamı les ferdinand 25 gol atıp yılın oyuncusu seçilse de gol kralı 31 golle blackburn rovers'tan alan shearer oluyordu. neyse daha fazla alakasız noktalara girmeden nostalji serimizi burada noktalayalım, ben pulemjot kalashnikova, esen kalın...
bu sabah espn classic'te geniş özeti verilmiş, muhteşem premier lig mücadelesidir. pulemjot kalashnikova'nın söylediklerine ekleyebileceğimiz tek şey şudur ki, liverpool 1-0 öne geçmiş; 1-2 geriye düşmüş, 2-2'yi yakaladıktan sonra tekrar 2-3 geriye düşmüş, 3-3'ü bulup son dakikada collymore'un golüyle 4-3'ü yakalayarak rakibini mağlup etmiştir.

newcastle teknik direktörü keegan'ın maç bitimindeki tavırları ve giydiği takım elbisesi unutulmazlar arasındadır.
amazon com'da yanılmıyorsam 15$ bayılıp dvd'sini alabileceğiniz ikilinin ilk ayağıdır.