bugün

la liga 2000-2001 sezonunun 6. haftasında oynanan el clasico, figo için mahşer günü. luis figo'nun o dönem gazetelerde yazdığına göre yaklaşık 56 milyon dolar gibi bir bedelle transfer olduğu real madrid'in formasıyla nou camp'a ayak bastığı ilk resmi maçtır, dolayısıyla epey gergin bir havada oynanmıştır. velhasıl o dönem barça taraftarlarından ölüm tehditlerine kadar giden tepkiler alan luis figo bu maçta barçalı taraftarlar tarafından o kadar çok taciz edilmiştir ki real madrid'e gittiği için nefretle karşıladığım bu topçuya acımışımdır, o derece. bu adamın kullandığı istisnasız tüm korner ve taç atışlarında adamın kafasına biberondan çakmağa, bozuk paradan ütüye kadar yağmayan cisim kalmamıştır ve tribünlerde ilk kez şişme bebeklerin arkasına "#7 figo" yazıldığını da görmüşüzdür.

tribünlerde de figo'yu "judas"*, "embustero"* ve "pesetero"* olarak tanımlayan pankartlar açılmıştır.

maça gelirsek, figo da yaklaşık 100 bin kişiden gelen bu inanılmaz tepkilere dayanamayarak hatalarla dolu rezil kepaze bir futbol ortaya koymuştu diğer takım arkadaşları gibi, zaten maça hakim olan taraf da barça'ydı. velhasıl bu maç blaugrana'nın portekizli genç yıldızı simao sabrosa'nın yıldızlaştığı maç oluyor, ilk yarıda uzun menzilli bir şutu direkte patlıyor, ikinci yarıda da figo'dan boşalan 7 numaralı formanın yeni sahibi alfonso perez'in direkten dönen kafa vuruşunu boş kaleye göndererek skoru 2-0 yapıyordu. maç boyunca da ismi trt spikeri tarafından en çok telaffuz edilen isimdi, velhasıl o zamanlar la liga maçları trt ekranlarından yayınlanıyordu. ilk gol de efsane golcü luis enrique'nin ilk yarıda yan topa yaptığı kafa vuruşuyla geliyor, ikinci yarıda da philip cocu'nun uzak mesafeli mükemmel bir şutu çataldan dönüyordu, böyle de barcelona hakimiyetinde geçen bir maçtı. katalanlar 2-0 kazanmıştır, figo maç sonunda öyle kepaze hallere düşmüştü ki trt spikeri yanılmıyorsam levent özçelik, bu duruma atfen "işte bir portekizli* böyle sevinirken diğeri* de böyle çöküyor" repliğiyle durumu özetlemiştir.

rövanş maçında da koca real madrid'e karşı rivaldo tek başına direnmiş hatta nizami bir golü de ofsayt diye sayılmayınca hat-trick'i önlenmiş, trt spikeri sinirlenmiş ve maç 2-2 berabere bitmişti. gel gör ki sezon sonu real madrid şampiyon olarak ipi göğüslemişti, barcelona da avrupa'da ve la liga'da felaket kötü bir sezon geçirmişti. rivaldo ise son hafta valencia ile oynanan maçta attığı röveşata golü ise sinirlerimizi hoplatmış, kendine sövdürmüş ve barça'yı güç bela şampiyonlar ligi'ne yollamıştı. yarasalarımız* ise barça'yla aynı puanda 5. olarak babayı alıyor ve uefa kupası ile yetiniyordu.

barça taraftarı tarafında bu maçla başlatılan "figocan'ın ağzına sıçma şenlikleri" 2005 yılına kadar sadece maçlarda değil günlük hayatta neredeyse her alanda sürdürülmüştür, kahramanımız daha sonra inter'e giderek kendini kurtarmıştır.

edit: imla