bugün

olayların akışına ve beklentilere göre analiz yapıldığı takdirde herkesin bu tarihi öngördüğü krizdir. ihtiyacınız kadar olanı harcayın, kriz çıkacak diye hiç harcamamak veya hepsini harcayıp krizi önleyeceğinizi sanmayın. ihtiyacınız kadar!
gümbür gümbür geliyor.
umarım olmaz dediğim kriz. gıda, barınma, benzin fiyatları sürekli artıyor. üstüne bir de bu zayıf anımızdan faydalanıp hem içte hem dışta fink atan düşmanlarla uğraşıyoruz. devlet gelir adaletsizliği sorununa eğilmeli. kişi başına düşen gelir, herkesin başına düşmüyor. zenginlerin kafasına daha çok düşüyor. gariban da köşeye sıkıştıkça sıkışıyor.
Gümbür gümbür geliyor. Allah korusun ama öyle.
2017 ekonomik krizinden beklentilerinin karşılığını alamayan muhaliflerin yeni turnusolu olacak olan krizdir.

Her dolar yükseldiğinde,her euro yükseldiğinde,herhangi bir şeye zam geldiğinde ve borsa düştüğünde burada toplanacaklardır.
Ulan yıllardır krizdeyiz zaten! Millet olmayan parayı yiyor veya malını satıyor da öyle geçiniyor. Muhalifmiş turnusolmuş!
2018 yılı ile beraber artık resmen gündem konusudur. son zamanlarda sürekli yüksek oranda artan vergilere bakıldığında 2018 yılının ekonomik açıdan çok sıkıntılı geçeceğini görmemek mümkün değil. bakalım günü kurtarma politikalarıyla nereye kadar idare edilebilecek?
Hani bir şeyi söylediğinde pis şom ağızlı, bak senin yüzünden oldu minvalinden şeyler söylenir. 2018'de görülen bazı durumlar.

- ülke olarak bir süreçten geçiyoruz. Umarım bir an önce askerimiz sağ salim döner. Mesele para meselesi değil biraz da moral. Şu an insanlar özellikle özel sektörde olanlar çok tedirgin. Herkeste benzer söylemler var. Piyasalar durgun, para dönmüyor, ödemeler gelmiyor, borçları ödeyemiyoruz şeklinde. Bu yazıyı daha önce yazmayı düşünmüştüm. Yine belirtmek istiyorum tamamen son olaylardan bağımsız. Geçen yıldan devam eden bir süre süreç.

Dikkat çeken diğer söylemler.

- millette para yok söylemi. ( Esnafın durumu özetlemek için kullandığı söylem.)
- millette para var, temkinli davranıyor. ( Para var ama millet kendini geri çekti. Belirsizlik olduğu için harcama yapmıyor.)

- Gelen zamlar. Her ne kadar millet alışsa da milletin yüzü gülmüyor. Herkes bir şekilde borç içinde. Özellikle bankalara borçlu olmak. Bunun yanında konut borçlanmaları.

- işsizlik. Özellikle de genç işsizlik. Alttan gelenlere iş sağlanamadığı gibi insanlarda işsiz kalma kaygısı da var.

- ithalata dayalı bir ekonomi. Bir türlü üretim ekonomisine geçmemek.

insanların yüzünün gülmediğini görmek üzücü. Ülke olarak müreffeh, güzel günlere.
Her yıl çıkartılan ekonomik krizin 2018 versiyonu.

bu yıl kriz çıkar mı bilinmez. Büyüme beklentileri kredi derecelendirme kuruluslari tarafindan yukari yönlü revize edildi. Bekleyip göreceğiz.

büyüme beklentileri revize edildi, ihracat arttı vs fakat 2018 yılında vadesi gelmis 102 milyar$ borç var.bu borç kamu ve özel sektörün borcu.
gebersinler amk, adamlar kendini yakıyor, kurtarıyorsun başlıyorlar hükümetimiz de hükümetimiz, gel de sövme.
Kardeşi 2017 gibi gelmeyecek olan krizdir. Büyüme olarak geri döner büyük ihtimal.

2 adam yakma ile ekonomi çökseydi o zaman dünya ekonomisinin tepe taklak olması lazımdı.güldürmeyin.
yapılan araştırmalara göre yoksulluk sınırının altındaki insanlar genel olarak ekonomiden memnun,hal böyle olunca "açlıktan ölsünler" diyesin geliyor ama vicdana sığmıyor o da işte.
Hala ekonomik kriz yok diyenler var.

Neyse idrak yeteneği olmayanlara laf anlatmaya çalışmak beyhude çaba olur.

Akıllı telefon fiyatları 6000'lere dayanmış, gazete 1,5 lira.

Daha 1,5 sene önce 75 kuruş olan gazeteler iki katı fiyata geldiler.
Ekonomik kriz beraberinde psikolojik krizleride getirecektir. Zaten günümüzde bunu görmek zor değil.
Benim için farketmez evet evi arabayı böbreği satıp benjamine yatırdım.
ülkede şu an ekonomik kriz yok!

kriz farklı birşey. depreme benzer. anidir, yıkıcıdır. 2001 krizini hatırlarsın. 1 günde olmuştu herşey! yaşın yetmediyse komşumuz yunanistan'ın krizini hatılarsın. eee onuda bilmiyorsan bi siktir ol git kardeşim başlıktan.

eğer kriz yok kısmında anlaştıysak devam ediyorum.
kriz yok ama ülke ekonomik olarak bitmiş durumda.

makro ve mikro verilere inmeden yüzeysel anlatıyorum. şu an ülkenin yarısı çalışmıyor. gençler işsiz. üreten kesimin ne ürettiği belli değil, tüm sektörlerde stok fazlası var. tarım bitti. inşaat çöktü. ülke sürekli cepten yiyor. firmalar her yıl düzenli çıkan kgf'ler ile ayakta kalmaya çalışıyor. ona rağmen hala sayısız firma kepenk indiriyor. herkes dolandırıcı hırsız oldu. taksiye binerken aklımıza bin türlü soru geliyor. her köşe başı tutulu, götü kollamadan 1 saniye yaşayamaz olduk.

lavuk tavuk döner yemekten sıçamaz hale gelmiş buraya; "kartalkaya - uludağ full yeah ne krizi amk" yazmış. ülke 80 milyon. bunun içinde uyuşturucu baronları var, silah kaçakçısı, definecisi, mafyası, siyasisi, popcusu, topcusu var, atadan dededen kalanı var. bunca kitle toplasan 10 hoteli dolduramayacak mı, aaaa kuş beyinlim?

ulan biz muz cumhuriyetimiyiz ecdanını tanısana, osmanlı yıkılırken sen sanıyor musun ülkedeki herkes açtı! o gördüğün ailelerin 2 kuşak dedesi yine aynı maddi refah ile aynı şeyleri yapıyordu, zengin yine zengindi. ama kurtuluş savaşında hep fakirler öldü dikkatini çekerim. sen özele değil, genele bak. yada siktir et önce kendine bak!

halka resmen milliyetçilik ve din pompalanıyor. neden biliyor musunuz, çünkü vatandaş aç amk! et alamıyor. faturalarını ödeyemiyor. 1+0 evde otuyor millet. daha ne yapacaklar. nereye kadar kısacaklar. nereye kadar kendinden, ailesinden kısabilecek? eğer en derin hazinesi yani inançları okşanmazsa, isyan çıkar. o yüzden diziler böyle gümbür gümbür anladın?

bundan sonrası 1+0 da 3 kişi kalıp köpek eti yemek uyandırayım.

asgari ücrete 200 tl zam geldiği günün haftası tüm zaruri ihtiyaç ürünlerine vergi geldi haberin var mı? yani bu yıl fakire hiç zam yapılmadı ama ekmekler küçüldü haberin olsun.

sürekli para pompalayıp kur sabitleniyor ancak 5 yıl önce elindeki paranın alım gücüyle şimdi elinde olan paranın alım gücü arasındaki farktan haberin var mı?

enflasyon verilerine baktığında sürekli vergi gelen halkın elzem ihtiyaç ürünleri yerine ihtiyaç dışı ürünler üzerinden hesaplandığını görmüyor musun?

ekonominin anlaşılması zordur ama bak bu diyeceklerimi anlayabilirsin;

bu ülkenin gençleri ayda 100 tl kazanmak için youtube'de böcek yiyor,
bu ülkenin gençleri ayda 100 tl kazanmak için her yerde refli coin linki atıyor,
bu ülkenin gençleri artık okumuyor, çünkü okusada okumasada işsiz kalıyor,

daha ne yazayım sana güzel kardeşim.
keşke maddi durumun el versede çıkıp bir abd - avrupa falan görsen.
hani deniyor ya "avrupa bitmiş"

cidden bitmiş.
trafik sorunu bitmiş.
maddi sıkıntı bitmiş.
din kavgaları bitmiş.
gösteriş bitmiş.
yasaklar bitmiş.
anlayacağın tüm sorunlar bitmiş.

ama özgürlük ve insanlık kazanmış!

herşeyden önce vatan gelir. böyle yetiştirildik. olması gereken budur.
elhamdülillah müslümanız, hesabımız allah'a.
ama aynaya bakmayacak kadar salakta değiliz.

nokta istiyorsan koyayım: türkiye'de ekonomik kriz yoktur, ekonomik çöküş vardır. ve bunun sonu krizden çok daha kötüdür.
ehonomi çoh eyi yüzde 99 büyüdük bre vatan hayinleri.
kriz yok da neden vergi üstüne vergi alınmaya çalışıyor?

-zorunlu bireysel emeklilikle milyonlarca çalışanın parasından kesiyor?
-neden ssk kesintisi son 2 yılda %100 arttı.?( maaşı yüksek ve tam gösterilen çalışan iki sene önce maaşından 750tl kesilirken bugün bu 1500tl oldu)
-neden emlak vergileri artış oranları hiper enflasyonu bile aratacak düzeyde?
-neden araçlara konan vergi oranları uçuşa geçti?
-eskiden motor hacmi gibi birkaç veriye bakılırken arabanın fiyatı gibi konular ve başka şeyler de dahil edilerek verginin vergisi kondu?
-neden yiyecek fiyatları aldı başını gitti?
-neden taşıt trafik sigortaları artışları %100 leri geçti?
-neden önceden ücretsiz olan özel hastane acil hizmetleri 1 günle sınırlandırıldı?

ha evet. istanbul gibi türkiyenin %1 i kadarlık bir alana ülkenin 4 te birini yaşayınca caddeler arabalarla doldu taştı, alışveriş merkezleri kalabalıklaştı diye herşey yoluna mı girdi? kriz yok mu oldu?
lastik değişimi ve çıkan kış lastiklerin kendi ambarlarında muhafazası için 100 TL istediler bu sene. Geçen sene 80 TL vermiştim.
gıda fiyatlarındaki artış ve kalite düşüşüyle hissettiğim durum. hadi fiyatın arttı, kaliteyi niye düşürüyorsun. bu fiyat artışlarının sonu bakalım nereye gidecek. kalitenin düşmesinden dışarıda yemek yemez oldum. eve aldığım ürünlerin de çoğunun eski tadı kalmamış.
Bir Anadolu Kaplanı daha iflas etmiştir. Söylüyoruz oy verdiğiniz bu adamların yanlış politikaları en çok yine sizi vuracak.

http://www.hurriyet.com.t...iye-iflas-davasi-40773207

Bu arada dolar tüm dünyada düşerken (dolar endeksi yine 90'ın altına indi) bizde üç günde on kuruş primle 3.90'a vurdu. FED'i fiyatlamıyor, patlayan cari açıktan dolayı yükseliyorsa FED faiz artırımı sonrasında 4 lirayı görür.
https://tr.sputniknews.co...ybinda-dunya-lideri-oldu/
Bugün Dow Jones bu sene ikinci defa resmen çöktü. S&P 500 de gümledi. Bütün dünyadaki yapay iyimserlik daha da zorlama bir hal alırken bizde de FED'in güvercin olarak tanımlanan (ama aslında şahin olan) tavrına rağmen dolar hala 3.93'ün üzerinde; o kadar yüksek faiz vermemize rağmen yabancılar nazlanıyor sadece carry-trade için geliyor; makro görünüm felakete doğru koşar adım gidiyor, yurtdışında kara bulutlar toplanıyor ve hükümet sadece ne yapar ederim de bir sonraki seçimde erdoğan'ı başkan yaparım kaygısıyla bu sıkıntıların hepsini halı altına süpürüyor.

Daha bu gece mazota 17 kuruş zam geldi. Nisanda organize sanayi bölgelerindeki elektriğe %25 veya üzeri zam geliyor; bütün bunlar her türlü ürünün fiyatını arttıracak enflasyon azacak o faizleri yükseltecek yüksek faiz, yüksek döviz, yüksek enflasyon sarmalının arasında boğulup gideceğiz. Galiba kriz patladığında bundan önceki hiçbir şeye benzemeyecek.

Siper almayan dona kalır dediğim kriz.
sabahın şerrini gecenin hayrına tercih etmek daha doğru olabilir.
daha önce de söylemistik ama 2 kurusluk maasiyla trolluk yapanlarin dikkate alinmamasi gereken, her gecen gun daha da hissedilen krizdir. biz battaniye ekonomisine sahip oldugumuzdan haci hocayla, istiklal marsi ile herseyin ustunu guzelce örtmekteyiz, olan biten bundan ibarettir.

söyle maddeler halinde siralayalim:
- ticaret yaparak batiyoruz: ocak ve subat ayi ithalat ve ihracat verilerine baktigimizda ihracatta %3.3 artis yakalarken, ithalatta %24.5 artis oldugunu göruyoruz. herhalde bu ticari zeka kayserililer'de bile yoktur.

- dolarin artmasi ile "hadi belki ihracatcilar zenginlesir." diyoruz, yukaridaki maddeye bakacak olursak bu zaten mumkun gözukmuyor. ancak buna ek olarak ihracatcimiz da yabancilardan olusuyor. ya sirketler dogrudan yabanci, ya da ihracat yapan sirketlerin ortaklarinin buyuk bölumu yabanci. yani adamlar bize sattigi mallarin parasini bu ulkede istihdam saglamak icin yatirima harcamiyorlar, kazanclarini yurtdisina kaciriyorlar. bu da demek oluyor ki biz birakin ticareti, komisyonculuk bile yapamiyoruz, cunku elimize kalan bir komisyon yok*.

- sonra yine bakiyoruz: gida icecek tutun ihracatimizda %12.1 artis yakalamisiz, ne guzel diye seviniyorsunuz degil mi, ama yine bu ayni mallardaki ithalat artisi %69.7! tam anlamiyla mukemmel ehonomi!

- haa bu arada ihracatimiz hic mi artmiyor diye uzulmeyin, ada ulke ekonomileri ile olan ihracat rakamlarimizi arastirin. ada ulkelerine %1500-2000-2500 ihracat artisi var. bunlar hayali rakamlar degil! **

- turkiye'nin bu sene cari acik finansmani dahil bulmasi gereken dolar miktari 236 milyar dolar. peki yurtdisi pozisyon acigimiz nedir? yurtdisi pozisyon acigi demek sahip oldugumuz döviz ile borcumuz olan döviz miktari arasindaki fark demek. bu miktar da 481 milyar dolar. bu da tabii ki enflasyonist baski, kur/faiz baskisi demek. sonra neden dolar artiyor diye dusunmeyin yani *

- butun bunlar olurken nerede duracagimiz belli olmayan bir operasyon furyasi tutturduk gidiyor. terörle mucadele sonuna kadar desteklenmelidir, fakat bu operasyonlarin siyasi hedefleri hala aciklanmamak ile birlikte, membic'e de girecegiz, onu da yapacagiz, bunu da yapacagiz deniliyor. iyi hos da bir baska ulkede binlerce asker bulundurmanin/atilan mermilerin, bombalarin bu ulkeye gunluk/aylik maliyeti kac milyon/milyar dolardir? bu finansman surdurulebilir midir? bu degirmenin suyu nedir? bunlarin hicbiri aciklanmazken meydan meydan miting yapmanin alemi nedir?

- normal bir ekonomide borsa yukselirse dolar duser. niye? yabanci yatirimci geldiginde dolardan para cikar, dolar bozdurur, borsaya girer. böylelikle borsa yukselirse dolar duser. bizde bakiyoruz, vay anam vay. hersey yemyesil, dolar artiyor, euro artiyor, borsa artiyor, enflasyon artiyor, issizlik artiyor, altin artiyor. her sey artiyor. fakat ne hikmetse yalniz faiz yukselmiyor. buradan da anlasiliyor ki basimizdakilerin niyeti isi duzeltmek degil, "biz kendimizi kurtaralim, birileri parayi götursun, vatandas naparsa yapsin!" zihniyetinde takiliyor efendiler.

- faiz niye yukselmiyor, basit, yukselirse ev satamazlar, ekonominin carklari durur. haa diyeceksin ki "e peki bu halde de durmayacak mi o carklar?". duracak, baya da fena duracak hem de. subat ayi konut satisi 95000 adet, bunlarin 27000'i ipotekli konut satisi, hadi simdi hayirli tiraslar.

- son 2 haftada döviz artis orani %5! e peki bu artisin enflasyon uzerinde bir etkisi olmayacak mi? hem de nasil olacak. sen senelik %12 faiz vereceksin ama halkin 2 haftada %5 fakirlesecek. bu dunya'nin turkiye disinda baska herhangi bir ulkesinde olsa meclis, saray kalmaz. ama ne hikmetse bizde hala kriz yok.

- bu döviz artislariyla, enflasyonist, kur/faiz baskisi ile enflasyon %14 oldu, faiz %12 ve artmiyor, yukarida sayilan sebeplerden öturu artmamasi icin ellerinden geleni yapiyorlar. enflasyon faizden yuksek suregeliyor. ee o zaman sorarim "kim parasini faize yatiracak?". bu kosullar altinda dövizden cikis olmaz, elinde 3-5 kurus dövizi olan vatandas parasini dövizde tutmaya, ilk firsatta da daha fazla döviz almaya devam eder. döviz fiyatlari artar. böylelikle devaluasyon olur, gittikce de derinlesir. devaluasyon enflasyonu körukler, ki körukluyor da zaten, ee ustune biz de faiz arttirmayinca kisir bir döngunun icine girip her gun daha da fakirlesiyoruz.

- peki biz neden bu sarmaldan kurtulmuyoruz. belki de sebebi bizi yönetenlerin aslinda dedikleri gibi yerli ve milli olmamasi? *. bizimkiler merkez bankasindaki altin rezervi dahil 25-30 milyar dolarlik gucleri ile oraya buraya bagirarak cagirarak ekonomi yönetebileceklerini saniyorlar. ama yazinin basinda da belirttgimiz gibi bizim ihtiyacimiz olan rakamlar 200/400 milyar dolar civarlarinda. elinizdeki bu rezervle dunya'daki ekonomik kosullar aleyhinize dönerse 1-2 ay sonra memurunuza maas ödeyemecek duruma dusersiniz, ama bunun duyulmasini da istemiyorlar.

peki hani olmaz da oldu diyelim, bu gidisati duzeltmek istediler:
- motor uretemememizin nedeni
- tarimin cökme noktasina gelmesi

haaa yok bunlar gibi önlemler almamakta diretecegiz derseniz de bu sekilde kendini yakmak isteyen vatandaslarinizin sayisindaki artisi hep beraber görecegiz.

son olarak da dolar surekli artmaz meraklanmayin, surekli artan bir seyde keriz silkeleyemezsiniz * dolar ve diger döviz paralari dalgali olarak yukselis trendinde olacak gibi görunuyor, ama ben ne bilirim ki, siz yine de tv'de söylenenlere inanin. * korkma, harca, harca ki gercekler ortaya cikmasin, makyaj akmasin!

tabii ki kimse kaynak istemez, hatta buyuk ihtimal bu girdi'yi bile okumaz ama biz gene de birakalim